Son günlerde önce meyve ve sebzelerdeki tarım ilacı kalıntıları (pestisit), ardından sahte bal ve bitkisel yağlarla karıştırılmış zeytinyağı konuları kamuoyunun gündemine oturdu. Daha önce de süt ve ürünleri ilgili bazı iddialar gündeme gelmişti
Türkiye’de gündem mi arıyorsunuz istemediğiniz kadar çok. Yalnız benim gibi haftada bir gün gazeteye yazı yazıyorsanız hayıflanıyorsunuz. Çünkü gündemi bir hayli ıskalamak durumunda kalıyorsunuz.
Her neyse. Bakıyorum da gerek meyve sebzelerdeki pestisit kalıntıları, gerek baldaki şeker, gerekse de diğer bitkisel yağlarla karıştırılmış zeytinyağı konusunda nedense hep basın suçlu.
Türkiye’de basın sanki günah keçisi. Yukarıda saydığım konularda olduğu gibi ne zaman halkın haber alma hakkı gereği bu tür yayınlar yapsa hemen hedef tahtasına oturtuluyor.
Dürüst çalışanları tenzih ederek, halkın sağlığıyla ödediği hileli veya kalıntılı gıdaları duyururken basın suçludaaa.
Tarım ilacını istediği zaman ve istediği kadar (etikette belirtilenin üstünde) sebze veya meyveye atan üretici,
Zeytinyağına diğer bitkisel sıvı yağı karıştırıp satan pazarlamacı,
Siyah olsun ki çabuk satayım diye, kuyulara doldurduğu zeytine paslı demir atan zeytinci,
Arılara çiçekle değil şekerle ürettirdiği balı Marmaris, Kars, Siirt, Anzer balı diye satan arıcı,
Yurt dışından getirttiği ya da yurt içinden temin ettiği üstelik de en sağlıksızından margarini karıştırarak ucube yağ elde eden ve bunu tereyağı diye satan dilim varmıyor ama sanayici,
Sütün kaymağını alıp onun yerine margarin katarak, bunu kaymaklı yoğurt diye tüketiciye satan süt ürünleri üreticisi,
Aslında imha edilmesi gereken antibiyotikli sütleri piyasadan yok pahasına toplayarak, bundan taze kaşar peyniri üreten ve halkın sağlığıyla oynayan mandıracı,
Piyasadan topladığı palet altı tavuk parçalarını (ayak, kursak gibi) ve sakatatları sucuk, sosis, salama işleyip, sonra yüzde 100 dana diye etiketine yazan ve bunları afiyetle yediren et üreticisi,
İthal eti, yerli diye satan marketçi,
Sertifikası olmadığı halde tezgahındaki meyve ve sebzeleri tüketiciyi kandırarak bağıra bağıra organik diye üstelikte de iki misli fiyatla satan pazarcı, manav...
Hiç mi suçlu değil.