Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ÇEYREK yüzyılı aşkın, otuzaltıncı yılına dayanan meslek yaşamımda hiç ama hiç kimseye kin gütmedim.
Çok haber yaptım, çok yazıp-çizdim.
Doğru olanı yazdım, yazmaya çalıştım.
Yanlış yapmadım mı; yaptım.
Özür dilemeyi de bildim, yanlışları düzeltip, doğruları yazmayı da bir onur saydım.
Bugün size yaklaşık iki yıldır mahkemelerde mücadelesini verdiğim bir olayın kararını, “yorumsuz” olarak yayınlayacağım.
Süreç boyunca, orada burada hakkımda söylemediğini bırakmayan, kendince ürettiği senaryolarla aynı kurumda görev yapan başka insanları zan altında bırakarak beni onların “adamı”, “tetikçisi” diye tanımlamaktan tutun da, “yalancılıkla” suçlayacak kadar ileri giden bir bürokrat hanımefendi ile hukuk mücadelemin sonucunu dikkatlice okumanızı rica ediyorum.
Duruşmanın sanığı ben Hamdi Türkmen, davacısı ise ESHOT Genel Müdürü Zeliha Gül Şener idi.
* * *
İzmir’deki Kentkart ihalesinde ESHOT’u zarara uğrattığını ve ihalenin şartnamesinin adeta bir firmanın kazanabileceği şekilde hazırlandığını iddia etmiştim.
Gül Hanım önce, beni küçük düşürmek için bir liralık tazminat davası açtı.
Kaybetti...
Ardından ceza davası açtı.
İşte o davanın son mahkeme tutanağının özeti:
“Sayıştay raporunun mahkememize gönderilmiş olduğu görüldü.
Katılan vekilinden (Gül Şener’in) esasa ilişkin son beyanları soruldu.
Katılan vekili;
‘Sanığın yazı ve yorumlarında eleştiri sınırlarının dışına çıktığı ve müvekkilimize hakaret ettiği açıktır.
Buna örnek olarak sanığın yazı ve yorumlarında müvekkilimizi boyundan büyük işlere kalkışmakla suçlamasını, iş bilmezlik, kıyak kararı almak, aptallık, çan çan çene yapmak ve dedikoducu kadın olarak nitelendirmesini, yine 5 yıllık toplam ihale bedelinin 30 trilyon liranın altında olduğu bir ihalede, birilerinin cebine müvekkilimiz tarafından asgari yılda 10 trilyon lira konulduğunun iddia edilmesi basın özgürlüğü ile bağdaştırılabilecek bir husus değildir. Bu nedenle sanığın, üzerine atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz’ dedi.
* * *
İddia makamından (Cumhuriyet Savcısı’ndan) esas hakkında mütalaası soruldu.
İşte o mütalaa: ‘Sanık Ahmet Hamdi Türkmen hakkında İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü’nün İzmir Toplu Ulaşımda ücret toplamak maksadı ile kullanılan sistemin işletilmesine ilişkin ihale ile ilgili olarak Milliyet Gazetesi’nin Ege Eki’ndeki köşesinde yazdığı yazıları ile Kanal Ege televizyon kanalında yayınlanan “Haftalık” isimli programda yaptığı açıklamalar ile ESHOT Genel Müdürü olan Zeliha Gül Şener ve ihale komisyonunda bulunan kamu görevlilerine karşın basın yolu ile görevinden dolayı hakaret suçundan cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmış ise de;
Davanın açılmasından sonra dosyaya ibraz edilen belgelere özellikle Sayıştay Denetçileri tarafından yapılan incelemede İzmir ESHOT Genel Müdürlüğü 2009 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu toplu ulaşım hizmetlerinin yürütülmesinde imtiyaz devir işleminin hatalı yapılması sonucu nedeni ile ESHOT Genel Müdürlüğü’nün zarara uğratıldığının tespit edildiğinin belirtilmiş olmasına göre, sanık (Hamdi Türkmen) tarafından kullanılan ifadelerin eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, müsnet suçun unsurlarının oluşmadığının sonuç ve kanaatine varıldığından sanığın beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur’ dedi.
* * *
Ve karar:
Her ne kadar sanık Ahmet Hamdi Türkmen hakkında basın yoluyla kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan kamu davası açılarak cezalandırılması talep edilmiş ise de;
Unsurları bakımından oluşmayan suçtan sanığın BERAATİNE karar verildi.