HERŞEY rahmetli Turgut Özal ile başladı.
Unutturuldu. Biz de unuttuk...
Oysa eminim ki çoğunuzun o günlerle ilgili bir anısı vardır.
“Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı” der, dersliklerde, okul koridorlarında bu nakaratı tekrarlaya tekrarlaya sağa-sola koşardık.
80’li, 90’lı yıllarda belki yine de kutlayanlar vardı.
Son yıllarda ne yazık ki hiç bir haklı nedene dayanmadan, böyle bir haftanın adını bile anmaz olduk.
Neden?
* * *
Aralık ayının ikinci haftası Atatürk’ün isteği üzerine Yerli Malları ve Tutum Haftası’dır.
Bu önemli hafta hâlâ Milli Eğitim Bakanlığı programı içindedir, ne yazık ki önemsenmediği için okullarda kutlanmamaktadır.
Oysa eskiden öyle miydi?
Annelerimiz evlerde çıkınımızı hazırlar, içine çerez, meyva, börek, çörek, kurabiye ve pestil; ne varsa koyar, okula yollardı.
Hafta boyunca düzenlenen etkinliklerde, bu yiyecekler sınıflarda güle-oynaya yenir, öğretmenlerimiz de Yerli Malı Haftası’nın önemini ve niçin tutumlu olmamız gerektiğini anlatırlardı.
Ya şimdi?
Ey öğretmenler; siz de mi Amerikalı oldunuz?!...
* * *
Her geçen gün artan ve azalacağına dair hiç bir umut ışığı olmayan dış borcumuz dağlar gibi oldu.
Ve biz bu dış borcumuzun faizinin bir kısmını ödeyebilmek için ya yeniden borçlanıyor ya da milli varlık ve tesislerimizi, şirketlerimizi yabancılara yok pahasına satıyoruz.
Beyler; yaşadığımız bugünler “Düyun-u Umumi Yönetimi”ne gittiğimiz o yıllara o kadar çok benziyor ki?
Bu nedenle yerli malı kullanmak zorundayız.
Bunun için çocuklarımıza, gençlerimize tutumlu olmayı, tasarruf yapmayı anlatmalıyız.
Yoksa borçla, yeni borçlarla nereye gidebiliriz.
Ya da vardığımız yer neresi olabilir!...
* * *
TUSİAD’ın reklamları kesinlikle bir nostalji değildir.
Ulusal çıkarlarımızın gerektirdiği bir çıkar yoldur.
Soruyorum; dünyada ulusal sanayi hamlesine bu kadar yabancı kalmış ve ithal mal cehennemini yaşayarak kalkınabilmiş tek bir ülke var mı?
Ya da ithal ürün çılğınlığı ile işsize iş, insanımıza aş bulma şansımız olabilir mi?
Küreselleşmeymiş, kümeleşmeymiş; bırakın bunları efendiler...
İthalatın gözleri, bilinçleri, vicdanları, en önemlisi de cepleri kör eden büyüsünden kurtulup, yerli malı kullanın ya da vakit geçirmeden kullanmaya başlayın.
Not: USİAD; Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği İzmir Temsilcisi Tacettin Bayır’a, bu günü bana anımsattığı için teşekkür ederim.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024