DÜNYANIN en pahalı benzin ve mazo-tunu kullanan bir ülke olarak, motosiklet ve bisiklet kullananların sayısındaki artış bizde ne yazık ki çok az.
Allah’tan ki böyle...
Ya çok olsa ne yapacağız; düşünmek bile istemiyorum...
Motosiklet üç şekilde kullanıyor...
Bir; meraklıları, hastaları var.
Bu iki tekerlekli araç onlar için bir yaşam biçimi...
Motosikleti tercih eden ikinci kullanıcılar otomobil alacak ekonomik gücü olmayanlar...
Bir de profesyoneller var.
Tıpkı şoför esnafı gibi. Motosiklet kullandıkları için ücret alıyorlar.
İstihdam alanları, pizzacılar, restoranlar, bakkal ve marketler, kuryeler... Motosiklet kullanmak “Ekmek paraları...”
İşte bu son iki sınıfa giren sürücüler, trafikte dehşet saçıyorlar.
* * *
Batılı büyük kentlere, özellikle de İtalya ve Fransa’ya her gittiğimde imreniyorum.
Yollarda dört tekerlekli araçlardan çok motosiklet var.
Herkesin başında kaskı, özel montları, hatta dirsek ve dizlikleri; alınabilecek emniyet tedbirleri tam.
Hiçbir motosikletin üzerinde üç kişi göremezsiniz.
Sol şeritten 30 kilometre hızla seyredene rastlayamazsınız.
Motosikletlerin güzergahı en sağ şerittir.
Hatta bu şeridi ortalayarak bile kullanmazlar. Sağ şeridin en sağı onların yoludur.
Kaldırımdan seyreden tek bir motosiklet, trafiğe kapatılmış yaya yollarında ya da bu yollara gireni de göremezsiniz.
Kısacası; motosiklet sürücüleri, araç kullanıcıları ve yayalara, onlar da iki tekerlekli bu araçları kullananlara saygılıdır.
* * *
Ya bizde?
Daha iki gün önce, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde- ki bu cadde trafiğe kapalı yaya yoludur- bir pizzacı motosikleti, hepimizin gözleri önünde elinden tuttuğu çocuğuyla yürüyen bir bayana arkadan olanca hızla çarptı.
Kadıncağız bir yana, çocuğu bir yana savruldu.
Daha önce böyle bir kazaya Dominik Caddesi’nde, Karşıyaka Çarşısı’nda da tanık olmuştum.
Sanırım, kentin her yerinde sizler de böyle kazaları yaşamış ya da görmüşsünüzdür.
Kızan kızsın; İzmir’de trafikte, yaya yollarında ve kaldırımlarda tam bir motosiklet terörü yaşanıyor.
Gencecik insanlar, verilen siparişleri yetiştirebilmek için ne kural tanıyorlar ne yayaya saygı duyuyorlar ne de kendi canlarını düşünüyorlar.
Suç onların mı?
Hayır!..
Siz, “30 dakikada elinizde olmazsa para ödemeyin” diye reklam yapar, siparişi 15-20 dakikada hazırlayıp da, 5-10 dakikada yerine ulaştırması için o motosikletli gencin eline verirseniz; trafiğin de, insanların da canına kasteden bir canavarı yola çıkarmış olursunuz.
Çoğu kask takmıyor. Çoğunun plakaları ne yazık ki sahte. Ruhsatları yok, ehliyet yok...Kısacası “eşeğe” biner gibi motosiklet kullanıyoruz...