Dehşetle izledim.
Bağırışmaları...
İnsanların kürsüye hücumunu...
Sakinleştirmeye çalışanlara, “Ne olur lan?!” diye efelenmesini...
Sonra da Divan Masası’na yumruğunu vuruşunu!..
Ve insanların birbirlerinin boğazına sarılıp, öldüresiye sıkışını!..
* * *
Sanırsınız ki, bir sokak meyhanesinde kafaları dumanlı serseriler salon kavgası yapıyor.
Oysa CHP Çiğli Kongresi’nde yaşananları anlatmaya çalışıyorum.
Bu öfke, bu şiddet, bu hiddet, bu zorbalık niye ki?
CHP gibi bir parti bu hale nasıl getirilir?
Sorumluları kimdir?
Dinamitin fitilini kim bu kadar alevli ateşleyebilir?
* * *
Sonra bakıyorum; sorumlu kişiler salonda yok.
İl Başkanı Rifat Nalbantoğlu, olanca pişkinliğiyle “Vallahi ben de akşam televizyondan öğrendim” diyor.
Bir hafta önce Bornova’yı altını üstüne getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yok.
Başkan zaten günlerdir kayıp!..
Sadece fotoğraflı haberleri basın bürosundan mail yoluyla gazetecilere ulaşıyor.
Kimseyle ne görüşüyor ne selamlaşıyor.
CHP milletvekilleri?
Onlar da herhalde pazar tatilinde...
Divan’da MYK üyesi İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam...
Kürsüde İl Sekreteri Hüseyin Akpınar...
Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, maystro gibi, salondaki azgınları(!) yatıştıracağına adeta yönetiyor.
Kemal Karataş, koltuğuna sinmiş...
Ve tüm bunlar davet edilen çevik kuvvetin içeri girişiyle son buluyor...
CHP’ye yakışıyor mu?
Polis gücüyle, polisin gölgesinde ilçe başkanı seçmek nerede, hangi partide görülmüş?
* * *
Perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi ama kimse üzerinde durmadı.
Bir partinin örgütünü bu kadar gererseniz, sonuçlarına da katlanmak zorundasınız.
Duymayanlara, uyarılara, eleştirilere kulak tıkayanlara bir kez daha sesleniyorum:
CHP İzmir’de büyük bir otorite boşluğu var.
Bu boşluk ne yazık ki her ilçenin kongresinde birileri tarafından dolduruluyor(!..)
Kazanmak tamam da, küstürülenler ne olacak?
İşin çivisi, aylar önce Buca’da çıktı.
İl Yönetimi, o kadar ikili oynadı ki, Çiğli’de bugün gelinen çirkin kavgaya uzanan yola, Doç. Dr. Levent Köstem’in ve meclis üyesi arkadaşlarının disiplin kuruluna sevkiyle çıkıldı.
O gün çekilen “bombanın pimi”, Çiğli Belediye Başkanlık seçimi, Karşıyaka, Bayraklı, Buca, Konak kongrelerinde patlaya patlaya sürdü.
Bornova’da infilak etti. Çiğli’de teröre dönüştü.
Parti örgütleri, özellikle de CHP;
Gece yenilen içkili yemeklerde şekillendirilemez.
Tavşana kaç, tazıya tut politikasıyla idare edilmeye çalışılamaz.
Hele hele birilerinin gölgesine sığınılarak, güç alınarak hiç yönetilemez.