EVET...
Hayır...
Bilmiyorum...
Yani kararsız...
Kime, “Domuz Gribi Aşısı yaptıracak mısın” diye sorsanız, mutlaka bu üç yanıttan birini duyuyorsonuz.
Başka bir yanıt zaten yok diyeceksiniz ama var.
“Biraz bekleyeceğim, millet aşısını yaptırsın, bir göreyim, ondan sonra karar vereceğim...”
Bunlara da “kıvırtanlar” diyorum...
Herkesin aklı karışık!..
Aşıyı yaptırsalar bir türlü, yaptırmasalar başka türlü.
Aslında kim ölmek ister ki?
Herkes aşı yaptırmaktan yana, ammaaaaa; kimse güvenemiyor...
O, “acaba” kuşkusu, hükümete karşı tavan yapan “güvensizlik” yok mu; insanların beynini kemiriyor..
Gerçek sorun da galiba bu.
* * *
Başbakan Erdoğan’ın, “Ben aşı yaptırmayı düşünmüyorum. Kimseyi de aşı yaptırmaya zorlamayın” sözleri, “Domuz Gribi”nde “kaos”un daniskasını yarattı.
Başbakan “hayır”, dedikten sonra, Sağlık Bakanı’nın “evet” demesi, beklenenin aksine yaşanan güven bunalımını daha da tırmandırdı.
Şimdi herkes birbirine soruyor; “Başbakan neden aşı yaptırmıyor? Mutlaka bir bildiği var!..” diye başlayan bir sürü “geyik muhabbeti” sıralanıyor...
Bir de “aşı muhalifleri” var:
“Ölsem yaptırmam... Öleceksem aşısız öleyim...” diye bir tek pankart açmadıkları kaldı.
* * *
Bana da soruyorlar; üstelik de çok sık.
Aslında benim aşı yaptırmam gerekiyor.
Nedeni ise, “risk gurubu” içinde yer almam...
Diyebetliyim ve insilün iğnesi kullanıyorum.
Sigara içiyorum, tansiyon hastası değilim ama tedbir olarak, doktorumun tavsiyesi üzerine ilaç alıyorum.
Sıralamaya baktım...
Sağlık çalışanlarını ve çocukları saymazsak, bakanlık beni zorunlu “Domuz Gribi Aşısı” olacaklar sıralamasında üçüncü sıraya koymuş.
Yaptıracak mıyım?
Bilmiyorum...
Galiba direneceğim...
Nedeni de şu:
Üst solunum yollarında allerjik sıkıntı olduğu için özellikle mevsim geçişlerinde, hapşırmaktan, burnumu çekmekten bitap düşerim.
Eşim; iki yıl önce grip aşısı için ısrar etti.
Direndim, kaçtım, satın aldığı aşı günlerce buzdolabında bekledi, ama sonunda “dır-dır” a yenik düşüp, grip aşısı yaptırdım.
Geçen yıl kışı hiç hastalanmadan ya da hafif keyifsizlenerek, ama asla yatağa düşmeden ve bir gün bile işe gitmemezlik yapmadan geçirdim diyebilirim.
Yani; “Hanım sözü” dinlemenin keyfini yaşadım.
Olaya bu pencereden bakınca; “Git, domuz gribi aşısını da yaptır” diyorum.
Sonra dönüp tartışmalara bakıyorum; vazgeçiyorum.
Son kararım şu: Şimdilik, yap-tır -ma-ya-ca-ğım...