Aziz Kocaoğlu’nun, “KİK’i bırak, İzmir’in avukatlığını yap” suçlaması ile iptal edilen metro ihalesinde boy hedefi yaptığı AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’a benim de bir-iki sorum var.
Bendenizi “Üçüncü Şahıs” yapan uzun konuşmamızda Ömür Bey, iptal gerekçesiyle ilgili olarak, Ankara İdare Mahkemesi’nce 2008 yılında alınan ve 2009 Şubat’ında Danıştay’ın onayladığı bir emsal kararı örnek vermişti.
Bu karar şuydu:
Karayolları Genel Müdürlüğü, İzmir’deki gibi 21/b’ye göre, yani pazarlık usulüyle bir ihale yapmış, dosya verilmediği gerekçesiyle itiraz olmuş, Kamu İhale Kurumu da reddetmişti.
Şikayetçi de “rekabet engelleniyor” gerekçesiyle İdare Mahkemesi’ne giderek, ihaleyi durdurmuştu. Danıştay da şikayetçinin lehine karar almıştı.
Kamu İhale Kurumu, İzmir’deki metro ihalesini işte bu emsal karara göre iptal etmişti.
Ömür Kabak Bey’in savunması buydu.
Büyükşehir Hukuk Servisi ve belediye avukatları, bu kararı atlamışlar, ihalenin iptal edilmesine zemin hazırlamışlardı.
Ömür Bey’e göre olayda siyaseten hiç bir engelleme ya da kasıt yoktu.
Aksine KİK haklı, Büyükşehir teknik ve hukuki açıdan kusurluydu.
* * *
Tarih 13 Temmuz 2009.
Karar No: 2009/UH.II-184.
İhaleyi yapan İstanbul belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü.
Karar: Başvurunun reddine.
Gerekçeleri:
Başvuruya konu ihale dokümanının belediye yetkilileri yerinde olmadığı, bu nedenle firmaya verilemediği...
Başvuru sahibinin (itiraz eden) ihale dokümanı satın almadığı, dolayısıyla başvuru ehliyetine haiz olmadığı anlaşıldığından, 4734 sayılı kanunun 54. maddesinin 10. fıkrasının (c) bendi gereğince başvurunun reddi gerekmektedir.
Ve...
Bu kapsamda, başvuru dilekçesinin anılan yönetmeliğin 8. maddesinde yer alan şekil unsurlarına uygun olmadığı, başvuru sahibinin, varsa vekil ya da temsilcisinin adı, soyadı, unvanı, adresi, imzası ile başvuruda bulunmaya yetkili olduğuna dair belgelerinin ve imza sirkülerinin aslı veya yetkili mercilerce onaylı örneğinin bulunmadığı hususları tespit edilmiş olup, ehliyeti yönünden aykırılık tespit edildiğinden…
Ve Ömür Bey’e sorum şu:
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde bir ihale yapılmış. Adam dosya istemiş. Sözde yetkililer yerinde olmadığı için verilememiş.
KİK’e iptal istemiyle başvurmuş.
Kardeşim doküman almamışsın ki, itiraz ehliyetin yok denmiş.
Bir de, dilekçe vermişsin ama, yetkili olduğuna dair imza sirkülerin yok denmiş.
Kamu İhale Kurumu ne kararı vermiş; İstanbul Belediyesi’ni haklı bulup “devam” demiş.
Ve tarih de 2009’un yedinci ayı.
İzmir’in metrosu için Makro Yapı’nın da benzer itirazı var. O da dosya verilmediğinden şikayetçi; “verilmedi” diyor ama elinde doküman olmadığı halde itiraz ediyor ve KİK de kabul ediyor.
Üstelik verdiği dilekçe böyle bir başvuruda bulunmaya yeterli değil, buna rağmen kurum gündemine alıyor.
Ve karar veriyor: Başvuru sahibi Makro Yapı haklı, metronun iptaline…
Gerekçe; Danıştay’ın içtihat kararı var…
İyi de kardeşim, İstanbul için itiraz edildiğinde de aynı Danıştay kararı vardı?
Danıştay kararları İstanbul için geçersiz, İzmir için mi kanun?
Siz hukukçusunuz; böyle bir çifte standart olur mu Ömür Bey?
Yani Ak Partili İstanbul Büyükşehir Belediyesi can…
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi canan mı?
* * *
İlk günler, olaya daha temkinli yaklaşıyordum.
Kamu İhale Kurumu’nun AK Parti’li belediyeler, özellikle de İstanbul ve Ankara ile ilgili verdiği emsal kararları okuduktan sonra İzmir’e çok büyük haksızlık yapıldığını kesin bir dille söyleyebilirim.
Bu karar İzmir’e yapılan en büyük kötülüktür, yanlı ve siyaseten hesaplaşmanın bir ürünüdür.
Varsa aksini ispat edecek olan; buyursun çıksın karşıma.