İZMİRLİ olarak bir borcum vardı.
İzin verirseniz bugün ödemek istiyorum.
İzmir’in yetiştirdiği bana göre en başarılı sanayicilerden biri olan Nevzat Özgörkey’i kısa bir süre önce kaybettik.
O, bu kentte uzun yıllar vergi rekortmeniydi.
O, İzmir’den Türkiye’ye çok sayıda sanayi tesisi kazandıran bir girişimci işadamıydı.
O, bu kentte yaşayan herkese, özellikle de gençlere ve üçüncü kuşak sanayicilere örnek olması gereken, insan gibi insan, baba gibi bir baba, adam gibi bir adamdı.
Seksenaltı yaşındaydı.
Ama kendini bildiği günden beri hep çalıştı, hep ticaret yaptı, iş kurdu, fabrikalar planladı ve açtı.
Bugün mutfaklarımızda yaygın biçimde kullanılan tüp gazı, Türkiye’de ilk kez Milangaz markasıyla İzmir’de imal eden kişinin Nevzat Özgörkey ve Milangaz’ın ilk kez mutfağa girdiği semtin Mithatpaşa Caddesi’nde; Kız Lisesi-Karataş-Asansör ve Küçükyalı olduğunu biliyor muydunuz?
Ya da Nevzat Amca’nın, bu çok değerli markayı, iki oğlu Cemal ve Armağan Özgörkey ile kızı Özlem’i kolejlerde ve yurt dışında okutabilmek için Demirören’lere satmak zorunda kaldığını?
Ülkemizde, limonata, şerbet ve ayranın içildiği, gazlı içecek olarak sadece gazozun bilindiği yıllarda, Coca Cola’yı İzmir ve Ege Bölgesi’yle tanıştıran da Nevzat Özgörkey’dir.
Herkesin, 60’lı yıllarda Türk damak tadıyla hiç bağdaşmayan, koyu, kahverengimsi renkli Coca-Cola için yatırım yapma kararı aldığında, “batacak bu adam” dediği Nevzat Özgörkey, İzmir’de Coca-Cola şişeleme fabrikası kuracak kadar ileriyi gören bir girişimciydi.
Kardeşiyle birlikte 1968 ila 1998 yılları arasında Bornova, Kemalpaşa, Işıkkent, Antalya ve iki tane de Romanya’da olmak üzere, tam 6 Coca-Cola fabrikası kurdu.
Nevzat Özgörkey, iş hayatına aslında çok küçük yaşlarda motor ithalatı ticaretiyle başlamıştı.
Milangaz, Coca-Cola ve Efes Pilsen onu sanayici yaptı.
Efes Pilsen ile biracılık sektörüne girişi ise tam bir olay.
Müslüman bir ülkede yabancıların öğlen-akşam su gibi tükettiği alkollü bir içecek olan bira satılır mıydı?
O “satılır” dedi.
Rakıdan başka içki tanımayan Türk insanını, 1969 yılında Efes Pilsen ile tanıştırdı.
Efes’i İzmir’de üretip piyasaya süren Ege Biracılık’ı kurdu.
Sonrasında oğlulları Cemal ve Armağan büyüdü.
Babayla birlikte el ele vererek koşturmaya başladılar.
1992’de bugün Etap Endüstri ve Yatırım Holding A.Ş.’nin önemli iş kollarından olan plastik, 1993’te ise meyve suyu konsantre tesislerini kurdu.
1997’de kardeşi Erdoğan Özgörkey ile yollarını ayırarak çocukları Cemal ve Armağan Özgörkey ile beraber bugün gıda, baskı ve ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren Etap Endüstri ve Yatırım Holding A.Ş.’yi kuran Nevzat Özgörkey, 2001 yılında da işlerinin yönetimini büyük oğlu Cemal Özgörkey’e devrederek köşesine çekildi.
Nevzat Amca, çok iyi bir biniciydi. İki oğlu da kendi yolundan yüreyerek, özellikle Armağan Özgörkey, bu alanda profesyonel yarışmalarda at koştururak ödüller aldı.
İzmir Atlıspor Kulübü’nü kurdu. Yardımseverliğiyle İzmir sosyal yaşamının en bilinen isimleri arasında sürekli yer aldı.
Ve tabii ki bu kadar parlak yaşamında en büyük destekçisi eşi Lale Hanım oldu.
* * *
O, seksenaltı yıllık ömrüne bu kadar başarıyı sığdırmayı becererek aramızdan ayrıldı.
Belki İzmir bir ikinci Nevzat Özgörkey daha yetiştiremeyecek.
Ama eminim ki, en azından Cemal ve Armağan babalarının izinden yürüyerek, Nevzat Amca kadar olmasa da O’nun iş dünyası ve girişimciliğindeki “çıta”yı daha yukarılara taşıyacaklardır.
Ne mutlu Özgörkey Ailesi’ne...
Acıları büyük de olsa, Lale Hanım böyle bir eşe, Cemal-Armağan ve Özlem de böyle bir babaya sahip oldukları için çok şanslılar...
Nur içinde yat Nevzat Amca...
İzmir seni hiç unutmayacak...
Hep seni örnek alacak...