İZMİR’i peş peşe yönettiler.
Osman Kibar Adalet Partili olarak bu kenti 1964’ten 1973’e...
CHP’li İhsan Alyanak da 1973-1980 arası, ihtilale kadar...
Rahmetli Kibar, “Asfalt Osman”, İhsan Bey de “Halkçı Alyanak” olarak sembolleştiler.
İzmir’i 16 yıl süreyle yöneten bu iki “efsane” ilginç bir tesadüftür ki, 22 yıl arayla; Alyanak 3 Mart, Kibar ise 4 Mart’ta hayata veda ettiler.
* * *
Dün Halkçı Alyanak’ın 3. ölüm yıldönümüydü.
Bugün de Asfalt Osman’ın 25. ölüm yıldönümü.
Bu iki “efsane” ile birlikte, bu kenti gazeteci olarak yaşadım.
Osman Amca ile birbuçuk yıl, Alyanak ile dolu dolu yedi yıl...
Onlar İzmir Belediye Başkanı, ben bıyıkları henüz terleyen gencecik bir muhabirdim.
İlginçtir, her iki belediye başkanının da “belalısıydım...”
Unutmuyorum, Osman Amca, bir gün beni odasına çekip: “Bak oğlum her gün birşeyler bulup yazıyorsun. Hep muhalifsin. Yaz, hiç bir itirazım yok. Senden tek bir ricam var. Hırsız deme, çaldı-çırptı deme, bir de karımı-oğlumu-kızımı; ailemi bu işe karıştırma, ne yazarsan yaz. Çünkü haberlerle bana da rehberlik yapıyorsun” demişti.
Osman Kibar, işte böylesine “büyük bir insan, adam gibi adamdı....”
Hele bugün küçücük bir eleştiriye bile tahammülleri olmayan, açtıkları davalarla gazetecileri hapse attıranları gördükçe, Osman Amca’nın kıymetini daha çok anlıyorum...
* * *
Çalıştığım gazete Demirelci, Alyanak da Ecevit’in CHP’sinden seçilmişti.
Muhabir olarak görevim de gece-gündüz yakından takip etmekti.
Kapıdan kovsa, pencerede karşısına çıkıyor... Pencereden atsa, kapısının önünde nöbet tutuyordum.
Alınmasınlar ama, gazeteciliği bugünkü belediye muhabirleri gibi, basın danışmanlarının attıkları mail’leri haber yaparak değil, tırnaklarımızla söke söke, araştırarak, belgelere ulaşarak manşetlere taşıyorduk. Keyifli günlerdi...
Yalakalık, yağcılık, haber-ilan falan yapmak diye bir şey yoktu.
Gazeteci olarak, gazeteci gibi haber yapıyorduk.
* * *
Bu iki “efsane” başkanı bugün ne yazık ki, çocukları, torunları, yakın akrabaları dışında pek hatırlayan yok.
Tabii ki Sancar Maruflu dışında...
Maruflu, her yıl aralıksız iki başkan için anma törenleri düzenleyip, lokma döktürerek onları bizlere anımsatıyor.
Oysa, bu tür törenleri, Büyükşehir Belediyemizin yapması gerekir.
Çünkü onlar da tıpkı Ahmet Piriştina gibi İzmir için birer “efsane” isimler.
* * *
Farklı siyasi partilere mensup olmalarına rağmen, “halef-selef” iki başkanın birleştiği tek nokta İzmir’di.
Ortak noktaları ise, hastalık derecesinde Altınordu’lu olmalarıydı.
Alyanak, Osman Kibar’ın Belediye Başkanlığı döneminde Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptı. Hem azılı muhalifi hem de kent ile ilgili projelerde en büyük destekçisiydi.
Kibar da, Alyanak’a başkanlığı süresince destek oldu.
Kibar, Başbakan Demirel’den ve hükümetlerinden İzmir’in projeleri için destek verilmesini sağladı.
Kısacası;
İkisi de; adam gibi adamdılar...