“Mangalcılar”, “Balıkçılar” benzetmesiyle işi ciddiye almadığıma bakmayın.
Bunun nedenlerini, önümüzdeki günlerde anlatacağım.
Ama bilin ki İzmir’de, CHP’li İlçe Belediye başkanlarının toplu hareketi, “Margalcılar” denilip geçilmeyecek kadar ciddi, sonuçları itibariyle de oldukça vahim.
Bu hareketi zorlayan ya da böyle bir mecranın yolunu açan neden, 12 Haziran Genel Seçimleri İzmir sonucudur.
AK Parti’nin 11 ilçede birinci parti çıkması, koltuklarını 2014’te kaybetmek istemeyen başkanları, daldıkları “uyku”dan uyandırmıştır.
Başkanların kafalarındaki net kanı şudur:
İzmir’de CHP’nin oylarının beklenilen seviyeye çıkmamasının nedenin temelindeki gerçek, Büyükşehir bürokrasisinin ilçelere karşı tutumudur.
* * *
Katılırsınız, katılmazsınız; bugünkü CHP’li başkanların dayanışması, İzmir’i kaybetme korkusundandır.
Günlerdir, adları “Mangalcı”ya çıkan başkanlarla konuşuyorum.
Tek şikayetleri, Büyükşehir ve Büyükşehir bürokrasisi...
Ciddi anketler yaptırmışlar.
10 maddelik kamuoyu araştırması niteliğindeki çalışmada, Bornova-Çiğli-Karşıyaka-Konak-Karabağlar-Bayraklı’da çıkan sonuçlar neredeyse birbirinin benzeri.
İzmir halkı; ulaşım, trafik, su, asfalt, altyapı, yol işgalleri, sinek-sivrisinek ile mücadele, koku, alt ve üstgeçitler ile bitirilemeyen yatırımlardan şikayetçi.
Ötesinde, CHP’li başkanlara oy vermemekte kararlı.
İlçe belediye başkanlarının bu konudaki değerlendirmesi şöyle:
“Halkın şikayetçi olduğu konuların çoğu Büyükşehir’in görev alanına giriyor. Ama vatandaş biz ilçe belediye başkanları sorumlu görüyor, ‘Bunlar iş yapmıyor, çalışmıyor’ diyor.
Yıllardır derdimizi Sayın Kocaoğlu’na ve Büyükşehir’deki bürokratlara anlatamadık. Seçimle gelmiş kişiler olmamıza karşın, Aziz Bey’in müdürleri, daire başkanları, genel sekreter yardımcıları, telefonlarımıza bile çıkmıyorlar.”
* * *
Peki ilçe belediye başkanları ne yapacaklar, ne yapmayı düşünüyorlar?
Öncelikle Büyükşehir’den alamadıkları ekip/ekipman desteğini, güçlerinin yettiği ölçüde birbirlerinden sağlayacaklar.
Her ilçe belediyesi makine parklarını birbirlerine açıp, ilçelerindeki sorunlara anında müdahil olacaklar.
Büyükşehir’i “by-pass” ederek ne kadar dayanabilecekler?
Bu önemli bir nokta.
Çünkü yasa gereği İller Bankası paylarının ve de diğer gelirlerinin önemli bölümünü Büyükşehir alıyor.
Başkanların şikayeti ise, Büyükşehir’e aktardıkları gelir kadar karşılık alamamak.
* * *
Gelelim Aziz Bey’in, dalga dalga Büyükşehir’de yaptığı bürokrat değişikliklerinden sonra Salihli’deki “termal toplantı”ya...
İlçe belediye başkanları bu toplantıyı da “Yersiz ve anlamsız” olarak değerlendiriyorlar.
Onlara göre, kampa alınması gereken bürokratlar değil, ilçe belediye başkanları olmalıydı.
Nedeni de şu:
“Bürokrat, Başkan’dan aldığı talimatları ve projeleri uygular. Her ilçenin öncelikli yatırımlarını bilen ve karar veren bürokratlar değil, seçilmiş belediye başkanıdır.
Aziz Bey, bürokratları değil ilçe belediye başkanlarını toplayıp termal kampa götürmeliydi. Günlerce oturur, sorunları tartışır, neleri yapabileceğimizi kararlaştırır, yeni yol haritamızı çizerdik.
Biz ilçe belediyelerinin zaten en büyük sıkıntısı, Büyükşehir’e sorunlarımızı anlatamamak.
Ne yani şimdi kalkıp hep birlikte ‘Aziz Başkan bizi de kampa götür’ diye mi tempo tutmalıyız.
Kısacası, her şey eski tas, eski hamam yürüyor. Allah hepimizin yardımcısı olsun...”
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024