HER kafadan bir ses.
O bunu dedi, hayır o öyle değildi böyleydi...
Bu böyle olmalıydı...
Yok bıçak kemiğe dayandı...
Aman efendim, haksızlığa uğradık.
Alınan karar İzmir düşmanlığıdır.
Olaylar saptırılıyor, yargısız infaz yapılıyor...
Ben dahil günlerdir, İzmir’de Kamu İhale Kurumu’nun (KİK) metro inşaatını durduran iptal kararını tartışıyoruz.
Alınan karar siyasi mi, değil mi?
KİK İzmir’e düşman mı?
Bırakalım artık bunları bir kenara...
Ne yapacağız?
Ne yapmalıyız?
Nasıl bir yol izlemeliyiz; önemli olan bu!..
Çünkü tehlike çok büyük...
Hatay Üçyol ile Üçkuyular arasındaki bölgenin altı tıpkı bir köstebek yuvası gibi.
Tünel için kazıldı, yeterli önlem alınamadı. Çünkü Bozoğlu ile sözleşme fesh edildi.
O gündür bu gündür, yarım milyona yakın insanın yaşadığı bölge risk altında.
Uzmanların yalancısıyım.
Ancak dört şiddetindeki bir depremde, bölgenin yer yer de olsa çökmesi söz konusu.
Tünel çukurları, binaları yutacak.
Böyle bir faciada, kimin haklı, kimin haksız olduğu çok önemli mi?
* * *
Tartışmayı kesip, iş yapmalıyız.
Haksız olduğu halde, Kamu İhale Kurulu, iptal kararını geri almayacağını açıkladı.
Büyükşehir Belediyesi, “Mahkemeye gideceğim” diyor.
Gidecek de..
KİK ise, şayet mahkeme aldığımız iptale durdurma kararı verirse, biz de olayı Danıştay’a
götürürüz yanıtını veriyor.
Belli ki, filler tepişecek.
Peki İzmir ne olacak?
Böyle bir süreç başlarsa, olumlu ya da olumsuz bir yıldan önce belli olması mümkün değil.
Hatay ve İnönü Caddesi’nin ise böyle bir bekleme sürecine tahammülü yok.
Çökecek beyler, çökecek...
Anlamıyor musunuz; insanlar ölecek!...
* * *
KİK, İzmir için karar alırken 7 üye ile toplandı. İptal kararı ise 5’e 2 alındı. İhalenin, yasaya uygun ve ortada can ve mal güvenliği tehlikesi var diye onaylanması yönünde oy veren iki üye de sivil. Yani diğer 5 üye gibi devlet memuru değil.
Biri Türkiye İşverenler Sendikasi diğeri TOBB Temsilcisi Abdullah Dündar ve Bahahattin Işık.
Bu iki temsilcinin itirazı şöyle:
“Kurum tarafından düzenlenen ikincil mevzuatta kanunun 21/b maddesine göre yapılan ihaleler için talep eden her istekliye ihale dokümanının satılmasını zorunlu kılan herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine bir düşünce pazarlık usulü ile ihale yapılması kuralına uygun değildir. İhalede saydamlık, rekabet, güvenirlik ilkelerinin çiğnendiğine dair kuvvetli bir kanıt bulunmadığı, aksine ihtiyaçların uygun şartlarla zamanında karşılanmasının ve kaynakların verimli kullanılmasının amaçlandığı dikkate alındığında, kurul kararının usul yönünden mevzuata aykırı olduğu şeklindeki düşüncemizle ihalenin iptaline ilişkin karara katılmıyoruz.”
Karar sizlerin...
Tekrar ediyorum.
Haklı, haksızı aramak yerine bir an önce çözüm bulmalıyız...