Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ONLAR uçtu, biz yaya kaldık...
Ya da;
Onlar uçtu, İzmir yarıştan koptu!..
Milliyet Ege’nin sabah yazıişleri toplantısında, mahkeme kararıyla iptal edilen Alsancak -Turan arasındaki Yeni İzmir Kent Merkezi ile ilgili haber tartışılırken bu başlıkları Ege Temsilcimiz Bülent Zarif ortaya attı.
Ardından da arkadaşlarımızın yaptığı görüşmelerin metinleri önümüze geldi...
Tam bir isyan!..
Herkesin birleştiği nokta şuydu:
İzmir’e yazık oluyor!..
* * *
Yanlış anlaşılmasın.
Tepkiler, mahkeme kararına değil, İzmir’in gelişmesini üstüne vazife olmadıkları halde yargıya taşıyanlaraydı.
Şimdi, uluslararası bir yarışmayla planlanan Yeni İzmir Kent Merkezi’ni mahkemeye taşıyan zâta soruyorum:
Rahat ettiniz mi?
Huzurlu musunuz?
Evet, diyorsanız lütfen bir de “kına yakmayı” ihmal etmeyin...
Çünkü; eserlerinizle “gurur” duyuyor olmalısınız (!)
Kentin göbeği Basmane‘de açılan o koskoca çukur “sayenizde” bataklığa dönüştü, öylece “kara bir leke” olarak duruyor.
Şimdi de Alsancak -Turan arası, mezbelelik halde, her tarafı otlar bürümüş olarak kimbilir daha kaç sene böyle kalacak?
Düşünüyorum da, iyi ki bu İzmirli seçmen 1999’da Büyükşehir’e aday olduğunuzda size oy vermemiş, ikinci kez bu kente Başkan seçmemiş.
Aksi olsaydı, kimbilir bu kent bugün ne halde olur du?
Allah korumuş İzmir’i ve hepimizi...
* * *
Ankara, Antalya, Eskişehir, Kayseri, Konya, Bursa, Adana, Gaziantep, Denizli, Kocaeli, hatta Edirne, Samsun, Trabzon...
Onbeş-yirmi yıl öncesine kadar bu kentler İzmir’e bırakın rakip olmayı, yanından bile geçemezlerdi.
Bugün hepsi bizi solladılar!..
İzmir, yatırımlarda, kent dokusunun yenilenmesinde arkalarından “nal toplar” hale geldi.
Nedeni; İstemezükçüler!..
Bu kentin 20 yıldır bunlarla başı dertte.
İnciraltı’nın planlanmasına karşılar. Basmane’ye karşılar, Çeşme planlarına, Mavişehir’e, ona-buna, bu kentte ne yapılmak isteniyorsa, yasal boşlukları kullanıp soluğu mahkemelerde alıyorlar.
Tek bildikleri var:
İtiraz... İtiraz... İtiraz...
İzmir’in boğazını sıkan bir “demir pençe” gibiler...
Biz, nefes alamadıkça, çırpındıkça, keyifleniyor, adeta İzmir’in Türkiye’nin en büyük “köyü” haline dönüşmesinden acaip zevk alıyorlar.
* * *
Uzlaşma...
Ortak akıl...
Asgari müşterekler gibi çağımızın gerektirdiği kavramlardan haberleri yok.
İzmir’in gelişmesinin önüne “takoz” koyan bu zât, bugünden başlayarak “hak-hukuk-vicdan” sömürüsü yapacaktır.
Başarılı da olacaktır.
Çünkü dünyası hep bu kavramlar üzerine kurulmuştur.
Ama Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde kurduğu bir belediye vakfının başından nedense yıllardır ayrılmayı hiç düşünmediği gibi, hakkı olmadığı halde bu makamı işgal etmeyi kendisine bir “hak” olarak görmeyi “vicdani” saymıştır.
Allah önce İzmir’in...
Sonra da Büyükşehir Belediyesi ve bizlerin yardımcısı olsun...