Ne kişisel ne de kurumsal hiçbir sorunum olmadı.
Hatta İzmir’de sivil toplum kuruluşunun başkanlığını yaptığı dönemde, çalışmalarnını kaç kez alkışladığımı ve taktir ettiğimi hem kendisi hem de siz okuyucularım çok yakından biliyorsunuz.
Kısacası iyi bir insan.
Ama iyi bir CHP İzmir İl Başkanı olamadı.
Kemal Kılıçdaroğlu tarafından “kritik” bir dönemde göreve atandı.
Örgütü toparlamak, birleştirmek, partiyi büyütmek örgüte hakim olmak yerine, gruplar ve hizipler arasındaki çatlağı onarmak, küçültmek yerine adeta uçuruma dönüştürdü.
Bugün yaşanan imza olayı, Tacettin Bayır’ın CHP’nin Başkenti olan İzmir’de yarattığı ya da neden olduğu, bir değil,iki değil, beş değil, on değil, yüzlerce krizin sonucudur.
Bir kere çok konuşuyor!...
Konuşmadığı zaman da elektronik ortamda yazıp-çiziyor!...
Her ağzını açtığında da, a... derken b... oluyor.
* * *
O imza vermiş, bu imza vermemiş...
O baskıyla imzasını çekmiş, bu çekmemiş...
Sayı 290 olmuş, 300’ü bulmuş, 310 olmuş...
CHP’lilere, İl Başkanı Tacettin Bayır’a soruyorum; gerçekten çok önemli mi?
Bitmedi...
İmzacı arkadaşlar, diyelim ki yeterli imzayı buldunuz, teslim ettiniz.
Diyelim ki, genel merkez de (uymaz ya) sesinizi duydu, kongre kararı aldı, il başkanı olarak sandığa gittiğiniz, Tacettin’in yerine Ali ya da Veli’yi seçtiniz.
Ne olacak?
CHP’nin İzmir’de boyu mu uzayacak, oyu mu artacak?
Ya siz Tacettin Bey...
Diyelim ki atamayla geldiğiniz koltuktan düşmeniz için yeterli imza toplanamadı.
O zaman koltuğu kurtarmış mı oluyorsunuz?
600 küsür delegeden yarısı ya da yarıdan bir-iki eksik partili, “Go Home Tacettin” diyorsa, bu yetmez mi?
İnsan istenmediği yerde durur mu, kalır mı?
Bu da yetmez büyük bir pişkinlikle “getirsinler imzaları bakayım, o zaman karar veririz” der mi?
Kendine güvenen il başkanı, Genel Başkanını razı eder, önce kongre tarihi belirler, arkasından istifa eder, sonra aday olur, “gelin hesaplaşalım” der ve mücadeleye soyunur...
Öyle değil mi Tacettin Bey?
* * *
Gelelim CHP’de yaşanan krizin İzmirliler tarafından nasıl algılandığına...
Kusura bakmayın ama CHP’de bu yaşananlar İzmirlileri hiç ama hiç ilgilendirmiyor.
İl Başkanı şu olmuş, bu olmuş, imzacılar şunu yapmış, bunu yapmış, kimsenin umrunda bile değil.
Bilin ki, şunu söylüyorlar:
“Bana ne, bize ne kardeşim; işte yine her zamanki gibi birbirlerini yiyor, kavga ediyorlar. CHP bu; Deniz gitti, Kemal geldi, aynı tas aynı hamam...”
* * *
CHP’de yapılması gereken şu:
Bu kentte, siyasi-ekonomik-sosyal ağırlığı kaldıracak, partiyi önümüzdeki yerel seçimlere hazırlayacak, iyi ve düzgün belediye başkan adaylarını bulup çıkaracak; Kemalcisi, Baykalcısı, Önder Sav’cısıyla herkesi çalıştıracak bir il başkanına ihtiyaç var.
Bu il başkanı seçimle mi gelir, atamayla mı koltuğa oturtulur, bu CHP’nin sorunu...
Bizim sorunumuz, kavgasız-gürültüsüz, çalışan, koşturan bir CHP görmek...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024