Eleştirebilir,
Paylaşmayabilir,
Karşı görüş bildirebilir,
Hatta tartışabiliriz...
Ama yuhalamak?
İzmir’e, İzmirliye yakışmaz.
Yakışmadı da...
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a 9 Eylül Pazar günü haksızlık ettik.
Çünkü;
Bakan Günay, yuhalanmayı hak etmedi.
Aksine;
Ertuğrul Bey, bayrağımızın kahraman süvarilerimiz tarafından Hükümet Konağı’nın göndere çekilmesini ve iptal edilen geçit töreninin yapılmasını sağladı.
Bakan Günay’ın hassasiyeti sayesinde, 90. yılında da 9 Eylül kutlamaları, önceki yıllardaki gibi kutlandı.
İçişleri Bakanı’nı 9 Eylül için ikna eden kim?
Ertuğrul Günay!
Valiliği arayarak 8-10 saatte hazırlık yapılmasını isteyen kim?
Ertuğrul Günay!
9 Eylül’de bir aksama olmaması, aksilik çıkmaması için yoğun programını iptal ederek, cumartesi gecesinden İzmir’e gelen kim?
Yine Ertuğrul Günay!
O zaman?
Hükümete kızgın, kırgın, öfkeli ve tepkili olanların, böyle bir “krizi”, çözülmüş olmasına rağmen bahane edip yaptıkları “eylem” doğru mu?
Bence değil...
Yapan da,
Yaptıran da,
Tepki göstermeyen de...
Kısacası hepimiz suçluyuz ve Bakan Günay’a bir özür borçluyuz.
Özür tamam...
Ama aynı törenlerde bir de kulağı çekilmesi gereken bir AK Partili siyasetçi var; Rıfat Sait...
İzmir Milletvekili Sait, seçildiğinden bu yana ne yapmak istiyor, neden böylesine agresif ve kural tanımamazlık içinde, anlamış değilim.
Eksik olmasın, İzmir’in görkemli kurtuluş şenliklerine “gölge” düşürmeyi doğrusu pek iyi becerdi.
Bizi, İzmir’i, bütün Türkiye’nin ağzına “sakız” yaptı.
Gelelim Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun tavrına...
AK Parti Milletvekili Rıfat Sait’in, omuz atarak öne geçmeye çalışmasından, ayağına basmaya kadar can acıtan tacizleri ile tepesi atmış olsa da, herkesin içinde bir milletvekiline, “Ayıoğlu Ayı” dememesi gerekiyordu.
Yakışmıyor, yakışmadı da...
9 Eylül’de huzuru bozan, ortalığı geren protestocular ve milletvekili Rıfat Sait olmasa, mükemmel bir 9 Eylül kutlaması yaşayacaktık.
Sabah gergin, ama akşam saatlerine doğru Türk Yıldızları’nın muhteşem hava gösterileriyle başlayan ve gece yarısına kadar devam eden kutlamalarla kendimize geldik.
Ancak;
Rıfat Sait, sorununu AK Parti kendi içinde çözmek zorunda.
Yaptıkları, davranışları, söylemleri, kendini mehter takımıyla karşılatmaktan tutun da Ramazan’da sokaklarda davul çalmaya kadar uzanan şovmenlikleri, bir milletvekiline ve AK Parti’ye yakışmıyor.
Raconu milletvekilliği değil, militanlıksa eğer, onu da açık açık söylemeli...
Söylemeli ki, karşısındakiler de ona göre gardlarını alsınlar.