Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

29 Mart yerel seçimlerinden önce; “Belediyeye gelmiyor, böyle şey olur mu? Bir belediye Balçova Termal Tesisleri’nden yönetilir mi?” diye eleştirmiştim.
Seçimi kazandı, beş-10 gün ortalıkta göründükten sonra yine kayıplara karıştı.
Yine yazdım; “Madem belediyeye gelmeyecektin, niye aday oldun?” diye...
Sağlığının iyi olmadığını duyuyor, ama “çok kötü” olduğu hiç aklıma gelmiyordu.
Çünkü O bunca yıl neleri yenmemişti ki; kendi deyimiyle “Dokuz Canlı” idi.
İlk kötü haberini CHP İzmir Milletvekili Abdülrezzak Erten’den aldım.
“Hiç iyi değil. Çok kilo kaybetti. Yılbaşı hatta Kurban Bayramı bile zor deniyor. Yarın eşiyle İstanbul’a gidecek!..”
Gitti ama bu kez tekrar İzmir’e, Belediyesi Çiğli’ye dönemedi.
Kendisinden özür diliyorum...
Hem de yürekten, tüm kalbimle...
* * *
O bir savaşcıydı...
Diyarbakır’ın Bismil İlçesi Seyithasan Köyü’nde yoksul bir ailenin çocuğu olarak başladığı yaşamına neler sığdırmadı ki?
12 Eylül’den 3 gün önce Diyarbakır’da bir sokak çatışmasında kalbinden vuruldu.
Ölmedi...
Kamu hizmetlerinden men edilince, valizini alıp 1986’da, 30 yaşında İzmir’e geldi..
Azrail İzmir’de onu ikinci kez yanına almak istedi.
Gaziemir’de karşıdan karşıya geçerken otomobil altında kaldı. Şoför, öldü diye bırakıp kaçtı.
Çöplerin arasında bir vatandaş gördü, hastaneye yetiştirdi.
Yine ölmedi!..
Alçılar içinde aylarca hastanede yattı, çıktı, sebze-meyva halinde hamallığa başladı.
SiyaseteErdal İnönü ile birlikte girdi. SODEP ve CHP...
* * *
Yıl 1992... Otuzaltı yaşındaydı...
Akciğer kanserisin; dediler!..
Güldü. Ameliyet oldu ve bir yıl süren tedavisinin sonunda Çiğli’ye yerleşti. Tam 10 yıl... Kontrollerini aksatmadı.
2003’te “kolon kanserisin” dediler.
İnanmadı; raporlar karışmıştır, ben iyiyim dedi. Işın, ve kemoterapi gördü.
2004’te kötü haberi aldı:
“Hastalık yeniden akciğerlerinizi sarmış!..” Yine hastane, yeniden ameliyat...
* * *
Bir yıl sonra, doktorları kendisinin bile zor inandığı müjdeyi verdiler:
“Yüzde 99 iyileştin...”
Siyaseti bırakmaya karar vermesine rağmen, doktorlarının baskısı üzerine CHP’den aday oldu, kazandı.
Başkanlığının 5. ayında belediyesine haciz geldi. Altındaki koltuğu alıp götürdüler. Sonrasında, silahlı-bıçaklı saldırılar, şantaj ve tehditler havada uçuştu.
* * *
Elli üç yıllık yaşamında hiç rahat huzur yüzü görmedi diyebilirim...
Ta ki, 2007 Mart’ında, gönlünü kaptırdığı Ester Bulut ile evleninceye kadar..
51 yaşında gelen evliliği onu mutlu etmişti. Çocuk sahibi olmak istiyordu.
Kendisine daha çok özen göstermeye başladı, ama sinsi hastalık ne yazık ki bu acımasız hayatın yükünü “kullanıp” vücudunu sarmıştı...
Bu kez yine Azrail’e meydan okumak istedi ama; olmadı...
Olsun be Bulut...
Yenmek kadar yenilmek de bir onurdur..
Çünkü sen bu dünyada insanoğlu için en büyük ödül ve orun olan “Sevgi ve Hoşgörü” ile ayrıldın..
Toprağın bol, mekanın cennet olsun...