Gaz ver sendromu

Gaz ver, gaz ver, gaz ver, denir ya...
Gaza basan da gaza basılan araca binen de, dışarıdan seyreden de böyle durumlarda “gaza gelir...”
İzmir’de böyle bir “gaza basma” sendromu yaşıyoruz.
Nereden mi biliyorum?
Elmalarla armutlar uzun süredir karıştırılıyor da ondan.
* * *
İzmir-Manisa Karayolu Sabuncubeli Tüneli’ni yapmak kimin görevi?
Devletin mi, Büyükşehir’in mi?
İzmir’e kuruvaziyer liman yapmak ve limanı özelleştirmek kimin görevi?
Devletin mi, Büyükşehir’in mi?
İzmir’e yat limanı ve marina yapmak kimin görevi?
Devletin mi, Büyükşehir’in mi?
Adnan Menderes Hava Limanı İç Hatlar Terminali’ni iyileştirmek kimin görevi?
Devletin mi, Büyükşehir’in mi?
Çandarlı’ya dünyanın en büyük 10’uncu limanını yapmak kimin görevi?
Devletin mi, Büyükşehir’in mi?
İzmir-İstanbul Otoyolu’nu yapmak kimin görevi?
Devletin mi, Büyükşehir’in mi?
Salihli’den içme suyunu getirmek, baraj yapmak kimin görevi?
Devletin mi, Büyükşehir’in mi?
Hafif Raylı Sistemi, Bergama ile Torbalı ve Selçuk’a kadar uzatmak kimin görevi?
Devletin mi, Büyükşehir’in mi?
* * *
Cevaplarınızı sessiz de olsa duyar gibiyim.
Haklısınız...
Yukarıda sıraladığım projelerin hepsinin adresi devlettir. Hiçbirinin İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yakından uzaktan bir ilgisi yok.
Ama İzmir’de; bu devlet yatırımları kapsamındaki işleri Aziz Kocaoğlu yapmak zorundaymış da, iş bilmezliğinden, beceriksizliğinden yapmıyor, yapamıyormuş havası estiriliyor.
Doğru bir tespit değil...
Doğru olmadığı gibi Aziz Kocaoğlu’na yönelik çok haksız bir suçlama... Külliyen yanlış...
Doğru olan, 12 Haziran’da AK Parti İzmir adayı olan iki bakanımız; Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay’ın, yatırım fakiri olan, uzun yıllar önce devletin öz kaynaklarıyla yapılması gerekenlerin, bu dönemde “makineli tüfek” gibi ateşlenmesidir.
Kötü mü?
Ne mümkün...
Siyasi rozeti ne olursa olsun, kim bu kente hak ettiği ilgiyi gösteriyor, değeri veriyor, yatırım yapıyor ya da yapılmasına ön ayak oluyorsa, başımızın üzerinde yeri var.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da İzmir için birer baş tacıdır.
* * *
Aziz Kocaoğlu için kararı, “elmalarla-armutları” karıştırmadan verirsek...
Bugün için, eksileri, artılarından biraz daha fazla.
İnsanların günlük yaşamlarını kolaylaştırmak...
Vizyon olarak daha modern bir İzmir; ulaşımı, trafiği, körfezi, yolları, kaldırımları, otoparkları, kent disiplini, çöp imhası, çarşıları ile düzenli İzmir’i yaratmak...
Yatırımcılara kucak açan, kent planlamasını uzlaşarak, kişi kurum ve kuruluşları ikna ederek uygulamak, İzmir’i “kentsel dönüşüm” atağıyla yenilemek, modernleştirmek ve çağdaşlaştırmak zorunda...
İbreyi “eksi”den “artı”ya çevirmenin tek yolu bu... Başka da çare yok...