SIKINTIYI yaşayan bilir...
Doğru bir lâf...
Herkes yazdı-çizdi.
Ben “yanlış karar” dedim.
Kızan da oldu, alkışlayan da...
Kızanlara kızmadım.
Görüşlerine saygı duydum.
* * *
Bu sorunu bir de yaşayandan dinlemenizi istiyorum.
Bostanlı’da yaşayan bir avukat hanımın, Hatice İşlekel’in kaleminden:
“Türkiye’nin belki de en modern yüzü olan Karşıyaka’nın özellikle de Bostanlı’nın bir keşmekeş, kaos şehri haline gelmesi sanırım en çok bu şehri “gâvur” ilân edenlerin işine gelecektir.
Çünkü ancak o zaman, bu güzel huzur kenti de elden gidecektir.
Yanlışlar hiç bir zaman kazanılmış haklar değildir.
Yanlışların kazanılmış haklar olarak görülmesi beraberinde bir çığ getirir ki, herşeyi yok edebilir.
Ben ilk gençliğimden bu yana Bostanlı’da yaşıyorum.
Pastaneleri, çorbacıları, meyhaneleri, peynircileri ve çerezcileri ile burası belki de hemen hiç bir kentte göremeyeceğiniz büyük bir sevgi dağıtır.
İnsanlar hiç tanışmasalar da çorbacıda, meyhanede, peynircide selamlaşır ve ayaküstü anlık konularını konuşabilir.
Bu güzelliği yok etmek ancak buranın kaos kenti haline gelmesi ile olabilir.
Size alkol yasağı gibi iletilen, ama gerçekte hafta içi 23.30’dan sonra yüksek sesli müzikli eğlence yerlerine sınırlama getiren bu yeni düzenleme, Karşıyaka ve Bostanlı için sevinç kaynağı olmuştur.
Çünkü, Bostanlı bir iş merkezi değildir.
Akşamları insanların yemeklerini yedikleri, dinlendikleri, eğlendikleri, sohbet ettiği küçük mekânlardan kurulu bir dostluk merkezidir.
Gece canınız sıkkınsa kahvenizi içip, ya da bir duble rakınızı yudumlayıp kendinizi tanımadığınız dostlarınız arasında, ama güvenli bir yerde bulursunuz.
Bu huzuru sağlamanın ortak bir paylaşım bedeli vardır.
Bu da her yeri bar ve fasıl olarak oluşturmamaktan, siyah elbiseli korumaların ortalıkta gezmemesinden geçer. Sokakta bir takım insanların biribirlerine silah çekmediğini, köşe başlarında uyuşturucu satılmadığını bilirseniz, kendiniz, eşiniz, çocuğunuz, gecenin herhangi bir saati sokakta gezebilir.
Siz hiç sabaha karşı 04.00 sularında Karşıyaka sahilinde yürüyüş yaptınız mı?
Siz hiç Bostanlı’da küçücük meyhanelerde rakınızı eşsiz Ege mezeleri ve yan masalarla sohbetle ile içtiniz mi?
Siz hiç, bir şenlikte Karşıyaka sahilinde bulundunuz mu?
Tanımadıklarınızla dans ettiniz mi?
Bunları mutlaka yapın.
Yazınızı okurken, tamamen bu sevgi ve dostluk mekanlarının yozlaştırılmaması adına, gerçekten Karşıyaka’da yaşayanların talebi olduğunu bilmediğinizi...
Bu sebeple de tepki gösterirken, size buraları sınırsız zaptetmek isteyenlerin çarpıtarak gösterdiği gibi, yanlışları kazanılmış haklar olarak savunduğunuzu okurken üzüldüm.
Umarım Bostanlı’yı yaşayarak anlarsınız. Güzel günler dilerim.”
* * *
Farklı düşünmüyoruz ama sanırım ben düşündüklerimi anlatamamış olmalıyım.
Bu olumlu eleştirisi için Hatice Hanım’a teşekkür ediyorum...