Cevat Durak haklı.
Hangi konuda...
Karşıyaka’nın başta Alaybey olmak üzere, Bostanlı ve bazı yerleşim bölgelerinde, 5 şiddetinin üzerindeki bir depremde yüzlerce binanın yıkım riski taşıdığını uzun zamandır söylüyor.
Ötesinde, feryat ediyor...
Dinleyen yok, kulak asan, bana mısın diyen hiç yok...
* * *
Karşıyaka Belediye Başkanı Durak, baktı ki olmuyor; dün çok daha ağır konuştu:
“Van Erciş’ten hiçbir farkımız yok. Tek farkımız, nüfusumuzun fazlalığı. Bu da, Allah korusun aynı şiddette bir depremde daha fazla yıkım, daha fazla can ve mal kaybı demektir...”
Başkan Cevat Durak, fakülteden sınıf arkadaşım.
Bizler, yani inşaat mühendisleri; ellerinde ciddi veriler olmadan, reyting için kalkıp konuşmayız.
Karşıyaka Belediye Başkanı, ilçesindeki hayati riski, kamuoyu önünde seslendiriyorsa, çaresizliğindendir, diye düşünüyorum.
Şu söyledikleri doğruysa:
- BOSTANLI: Yan yatmış, gözle görülecek kadar eğrilmiş, ben çökeceğim diyen devasa apartmanlar var. Gelin, sorunu çözün; diyoruz kimse yanaşmıyor. Ya istimlak edeceksiniz. Ya da o bölgeyi başka yere taşıyacaksınız. Kimse ilgilenmiyor.
Biz nasıl yapacağız?
Vatandaş da gidiyor, parayı yapı denetim firmasına verip ‘sağlamdır’ raporu alıyor.
O dairelerin tabutları olacağının farkında bile değiller.
- ALAYBEY: Zemin sıvılaşmış. Apartmanların temel betonunu elinize aldığınızda un gibi dökülüyor.
Demiri artık erimiş.
600-700 TL emekli maaşı ile yaşayan insanın 40-50 yılda yaptığı birikimiyle aldığı evlerinin bu sorununu nasıl çözeceksiniz?
Bu sorunu kim çözecek?
Kimin çözmesi lazım? Karşıyaka Belediyesi’nin bütçesi mi bunu çözecek?
Biz belediye olarak ‘Gelin yetki verin’ diyoruz.
Bir yıldır bekliyoruz.
Niye bekletiyorsunuz?
Biz bu yöredeki insanlar olarak sorunlarımızı biliyoruz.
Bunları yukarıdaki, yanınızdaki bürokratlarla çözemezsiniz.
Gelin bizimle çözün.
Biz artık deprem konusunda isyan etmek durumundayız.
* * *
Gelelim Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu hedef alan sert eleştirilerine...
Bıçak kemiğe dayanmış olabilir...
Ama “İç meseleleri”; yani Karşıyaka Stadı başta olmak üzere planlama, tramvay, İZBAN hattının Şemikler-Çiğli arasında yeraltına alınması, cadde ve sokakların plansız bir şekilde kazılması, bunların aylarca kapatılmaması, Körfez ve Büyük Kanal projelerinin durumu; iddiaya göre arıtma tesisinin üç gün çalıştırılıp yirmibeş gün çalıştırılmaması, çöp fabrikasının bu bölgeye yapılmak istenmesi, koku ve sinek sorununu ulu orta tartışmak, çok doğru değil...
Çünkü, haklıyken, haksız olmak gibi bir risk ve tehlikesi var.
Ama ortada bir gerçek var ki; Aziz Bey her ne kadar; “İlçe başkanlarının benimle didişmeleri ve beni hedef almalarının amacı hizmet değil, daha farklı; yani siyaset” dese de, “Ateş olmayan yerden duman çıkmayacağına göre” olayların bir kez daha serinkanlı biçimde acil olarak masaya yatırılması gerekiyor.
Herkes bilmeli ki, sorunlar ötelendikçe, iş daha da içinden çıkılmaz bir çözümsüzlüğe varacaktır.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024