Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Alıştık artık bu söylemlere...
Ne zaman “yıkılsak”, ne zaman “deprem” bizi vurup geçse, sıcağı sıcağına, her şeyi yapacağımızı söylüyor, müteahhitlere kızıyor, hapishanelerde çürütmekle tehdit ediyor, mangalda kül bırakmıyoruz.
Acılar yavaşlayıp, ölenler toprağa, sağ kalanlar yaşama tutunmaya başladığında, her zaman olduğu gibi unutup gidiyoruz.
Tıpkı 1999 Marmara depremininde yaşanan fekalet sonrası gibi.
Göreceksiniz Van’da da aynı olacak. Aynı süreç yaşanacak.
Çünkü Marmara Depremi’nden sonra neyi düzelttik de, Van’da bunlardan ders alıp doğruyu yapacağız?
Marmara felaketinden sonra benim anımsadığım, aklımda sadece “deprem sigortası” kalmış.
Onu da Bakan Bey geçen gün açıkladı, toplanan sigorta paraların çoğunluğu duble yollara gitmiş!
* * *
İzmir’i ele alalım...
Bu kent birinci derece deprem kuşağında. Risk yüzdesi çok yüksek.
Afet sonrası yaşanacaklara belki en hazırlı kentiz ama, ya o afet saatine?
Kaçak binalar?
Duruyor...
Kentsel dönüşüm?
Yapılamıyor...
Resmi Kurumlar, apartmanlar, okullarımız, hastanelerimiz, aklınıza gelen insanların toplu olarak çalıştıkları binalar afet yönetmeliğine uygun mu?
Hayır!...
Afet yönetimi;
Yol haritası ortada.
Yapılması gerekenler de belli.
Ama ne yazık ki hepsi arşivlerde...
* * *
Çünkü hesap soran yok.
Denetimleri sorgulayan hiç yok.
Melih Aşık, Milliyet’te “Açık Pencere”de yazdı:
Bakanlık çürük!.. Bakanlık!...
Hem de hangi bakanlık biliyor musunuz?
Türkiye’de kaçak ve çürük yapıları denetlemekle sorumlu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı!...(Eski Bayındırlık Bakanlığı)
* * *
Ve İzmir...
Adıma, ister “ihbarcı”, ister “vatandaşlık görevini yapıyor“ deyin...
Benden söylemesi...
Konak’taki Büyükşehir Belediye Sarayı, karşısındaki Vilayet, yanındaki Emniyet Müdürlüğü, Defterdarlık, Milli Eğitim, Basmane’deki eski Konak Belediyesi, il merkezi ve ilçelerdeki onlarca okul, resmi devlet dairelerinin çoğu ile kaymakamlıklar...
Ve buralarda çalışanlar...
Öğrenim gören çocuklarımız...
Hepsinin canı tehlikede...
Çünkü bu binaların çoğu depreme dayanıksız, acil olarak güçlendirme yapılması gerekiyor.
* * *
Aslında bu sorun yılların yarası.
İnanmayan, açsın okusun denetleme raporlarını.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporun şu bölümü çok çarpıcı:
Kamunun binaları, köprüleri, viyadükleri, hastaneleri, okulları çürüktür.
Vakti zamanında, ihale kanunundan kaynaklanan soruna göz yumulmuştur.
Yüzde 65’lere varan kırımlarla devletin inşaatları ihale edilmiştir.
Yüzde 65 indirim yapanın başvuracağı yol nedir?
Piyasanın gerçekleri ortadadır.
100 liralık iş, nasıl 35 liraya yapılır?”
Tek yanıt var: “Malzemeden çalınır...”
* * *
Zaten ortada değil mi?
Her depremde en ağır hasar gören binalar,ne yazık ki devlete ait.
O zaman?
Devlet kurumları önce yıkıma ya da mevcutları güçlendirerek depreme dayanıklı hale getirmeye kendi binalarından başlamalıdır.
Deprem bu... Salladı mı ne devlet dinler ne de vatandaş.