CHP’nin İzmir’de bilmem nerenin delegesi, Ahmet olmuş, Hasan olmuş...
Beni hiç ilgilendirmiyor?
Ya sizi?
Ama CHP günlerdir, o ilçe başkanı görevden alınmış, yönetime o ekibin adamı girmiş, şu mahalleye bilmem kaç kişi dışarıdan getirilmiş. Naylon delegeymiş, “çakma üyeymiş”, o Baykalcıymış, bu Önder Sav’ın ekibiymiş gibi ayrıntılarla uğraşıyor.
Yetmiyor, kavga da ediyor.
Zaten “Adı çıkmış dokuza, inmez sekize”; imaj hep aynı: “Bunlardan bir şey olmaz!..”
Yalan mı?
* * *
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, baktı ki olmuyor; iş rayından çıkıyor, partide “ağabey”liğe soyundu.
Doğru da yaptı...
Kocaoğlu, CHP’lilere ilçesi Bornova’dan seslendi:
“Beyler, hedefimiz iktidar olmak. CHP iktidara yürüyor. Delege seçimleri, parti içi mücadeleleri bırakalım. CHP’nin iktidara koştuğu bir süreçte örgüt olarak kongre sürecini partimize yakışır bir şekilde yapalım. Gerginlik bize yakışmaz...”
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bire bir aynı ağız...
Sadece Aziz Kocaoğlu mu?
Baykal’ın, kongreler öncesi İzmir’de yaşanan sıkıntılara “çözüm” bulmaları, yaşanan gerginleri sonlandırmaları için iki milletvekiline görev verdiğini bilmeyen, duymayan kalmadı.
Mehmet Ali Susam ve Selçuk Ayhan, parti örgütünü ve yapıyı İzmirli seçmene biraz daha yakınlaştıracak çalışma için on gündür çalışıyorlar.
Arkadaşımız Banu Şen, hem Susam hem de Ayhan ile görüştü.
Onların da bakış açıları, söylemleri Baykal ve Kocaoğlu gibi...
“CHP iktidara yürüyor. Birlik-beraberlik içinde olmalıyız...”
İzmir’de Önder Sav ekibini şekillendiren milletvekili olarak bilinen Abdürrezzak Erten’in de sözleri ilginç:
“Kongre sürecinde yanlışlar da yapılabilir ama birlik ve beraberliğimizi korumalıyız...”
“İnşallah”, diyorum.
Çünkü CHP’nin sadece İzmir’de değil, her yerde parti içi yapılanmada birlik ve beraberliğe; tek yumruk olmaya ihtiyacı var.
* * *
İzmir’de bu süreçte yaşananlara gelince...
Örgüt içinde bir takım görevden almalar ve atamalar...
Parti tüzüğünün 12. maddesine göre üye kaydırmaları yapılıyorsa; herkes bilmeli ki Genel Başkan Deniz Baykal’ın isteği doğrultusundadır.
Nedenine gelince; Baykal sanıyorum CHP İzmir örgütünde “denge” istiyor.
Her kesimin katılımını sağlamaya çalışıyor. Tek ses, tek güç yerine, çoğulçu bir yapılanmanın oluşturulmasını arzu ediyor.
Bu, CHP’de pek alışık olmadığımız bir kavram.
Çünkü, geçmişte İzmir’de herkesin tek şikayeti şuydu:
CHP örgütleri ile İzmir seçmeni arasında kan uyuşmazlığı (!) var.
Kan uyuşmazlığının (!) sonu “koma”ya girmektir.
Baykal da şimdi, partisini İzmir’de “komaya” girmeden “iyiliştirmek” ve İzmirlilerle “kan kardeş (!) yapmak istiyor gibi...