CHP’nin işi zor

Bir işin çivisi çıktıktan sonra, yeniden sağlamlaştırmak zordur.
Önemli olan çivi yerinden oynamadan tedbir almaktır.
CHP’nin İzmir’deki durumu, deyim yerindeyse böyle.
Yani “çivi” çıkmak üzere...
O zaman el atmak, sağlam yapıyı korumak için tedbir almak şart.
* * *
Görünen o ki, CHP İzmir İl Yönetimi, örgütün tümünü kucaklamayı beceremedi.
Bu, İl Başkanı Tacettin Bayır’ın yetersizliğinden değil, belki göreve gelişindeki zamanlamayla doğrudan ilişkili.
Ama bir sonuç var ki, CHP İzmir’de, bugünkü yönetimle bu işi yürütemez.
Çünkü, seçim öncesi başlayıp, seçim sürecinde ve sonrasında devam eden güvensizlik, yanlı ekipçilik zihniyeti, başarısızlığın en büyük engelleri olmuştur.
* * *
CHP’li Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, kalkıp İl Başkanı Tacettin Bayır’a “cellat...”
CHP Ödemiş İlçe Başkanı Emin Öztürk, yine İl Başkanı’na “çaylak” diyebiliyorsa...
Bu işin çivisi çoktan çıkmış demektir.
Kavgada insanın düşmanına söylemekte tereddüt edeceği bu lafları, parti disiplinini hiçe sayarak söyleyenler haklı mı?
Haklı denmese bile, haksız da değiller.
Olayın bu hale gelmesindeki tek neden, CHP İl Başkanı Bayır’ın seçimle göreve gelmiş Karabağlar ve Ödemiş ilçe başkanlarını tedbirli olarak ihraç talebiyle CHP Disiplin Kurulu’na sevk etmesi...
Neden Karabağlar ve Ödemiş?
12 Haziran’da başarısız olan sadece bu iki ilçe başkanı mı?
Bayraklı, Buca, Torbalı, Kemalpaşa, Bornova, Menemen ve diğerleri neden yok?
Çünkü amaç, üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek de ondan...
Kurultay sürecindeki kampanyada, İzmir’den sadece bu iki ilçe başkanı imza verdi.
Yani, muhalif olanı yaşatmama, barındırmama yöntemi; “Atalım gitsinler...”
* * *
CHP, 2014’teki yerel seçimlere bu anlayışla hazırlanamaz.
Israrcı olursa, kazanamaz.
İzmir’i kendi elleriyle iktidar partisine teslim eder.
Ve bir daha da geri alamaz...


Tehlikeli toplantılar

CHP’li bazı ilçe belediye başkanları her ne kadar “hizmet için bir aradayız” deseler de, Çiçekliköy “gizli” oturumundan sonra, ikinci kez Konak’ta bir işhanında buluştular.
Yanlış buluyorum...
Bu toplantıları neden Salihağa İş Hanı’nda, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın özel bürosunda bir araya geliyorlar da, Bayraklı Belediyesi, ne bileyim, Bornova, Konak, Karabağlar ya da Menderes Belediyesi’nde yapmıyorlar?
Bu birliktelik, madem ki hizmet için, o zaman gizli-saklı buluşmanın alemi var mı?
Konak, Karabağlar, Bornova, Buca, Bayraklı, Çiğli, Menderes Belediye Başkanlarına sözüm:
Bu kamplaşma CHP’ye zarar verir.
Bu “sivil isyan”, başkanların seçildikleri ilçelerdeki hizmeti ve yatırımları aksatır.
İzmir’de hiç bir ilçe, Büyükşehir’in maddi-manevi desteği olmadan ayakta kalamaz.
Tükenir, borçlanır, iflasın eşiğine gelir.
İşçisine-memuruna maaş ödeyemeyecek, iş yaptırdığı müteahhide hak edişleri ödeyemez hale düşer.