İki mini yaşanmış olayı anlatıp, CHP’nin İzmir’de acilen alması gereken kararları yazmaya çalışacağım.
Merak ettim;
Seçim sürecinde AK Parti adayları mı daha çok dolaştı, CHP adayları mı?
Rastgele Çeşme’yi seçip araştırdım.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tam 6 kez bu ilçeye gidip seçim çalışması yapmış...
Ya CHP?
Pek anımsamıyorlar ama, çoğunluk “Bir tek Musa Çam geldi” diye yanıt verdi, birkaç kişi de, “Hani o kadın vardı ya, CHP’den bir de o geldi” dedi.
* * *
Küçük Menderes doğumlu bir CHP milletvekili adayı, son iki gün Ödemiş’te adreslerini de vererek aynı gün 6 bölgede kahve toplantısı düzenlemek ister.
İlçeyi arar, belediye başkanından yardım ister. Ses-seda çıkmayınca mecburen İl’i arar...
Sonuç; 6 kahvehane toplantısı yerine ancak güçbela birisi organize edilebilir.
* * *
Anlata anlata bitirilemeyecek kadar seçim süreci sıkıntıları yaşanan CHP’de, 12 Haziran’da alınan oy, örgütün değil, İzmir halkının başarısıdır.
Herkes bunu böyle bilmeli; ne il ne ilçeler ne belediye başkanları (birkaç yer hariç) kendileri fasulye gibi nimetten saymamalıdır.
* * *
CHP ne yapmalı?
12 Haziran’da İzmir’den “yaralı” çıkan CHP, ne yapıp edip acil olarak örgütlerine çekidüzen vererek işe başlamalıdır.
En geç eylül-ekim gibi İzmir il Kngresi’ne gitmelidir.
Siyasette atamayla makama gelenlerin, başarılı olmaları mümkün değildir.
Seçim şarttır.
Kim kazanırsa kazansın.
Bilin ki seçilerek gelen en kötü il başkanı ve yönetimi bile...
Atama ile gelen en iyi il başkanı ve yönetiminden daha iyidir.
Tabanı vardır, yaptırım gücü yüksektir.
İkinci olarak, tüm İzmir milletvekillerine, (Meclis çalışmaları dışında) her hafta cuma-cumartesi-pazar-pazartesi günlerini İzmir’de, seçim bölgelerinde geçirmeleri koşulu getirilmelidir.
İzmir’deki çözülmeyi durdurmanın tek yolu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, parti yönetim organlarını yeniden şekillendirirken, özellikle MYK’ya İzmir’den en az iki ismi almasıdır.
Ve bu kişiler parti yönetiminde etkili Genel Başkan Yardımcılıklarına getirilmelidir.
TBMM Grup Başkan Vekillerinden biri mutlaka İzmir Milletvekili olmalıdır.
Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak “kilit” isimdir.
Yerel yönetimleri, toplamak, şekillendirmek, yönlendirmek görevi ona düşür.
Ancak bunu yaparken, insanların şikayetçi oldukları konulardaki yöresel sorunları kendi kafasına değil, o ilçenin belediye başkanının önceliklerine göre programlamalıdır.
“Tek adam”, “Bildiğimi okurum” devri son bulmalı, “ortak çalışma” sistemine geçilmelidir.
Bugün İzmir’de, (inkar ederlerse tek tek isimlerini sayarım) birbiriyle kavgalı, küçücük ilçede birbiriyle konuşmayan, birinin gittiği yere diğerinin gitmediği belediye başkanları ile CHP’li ilçe başkanları vardır.
Uzlaşamıyorlarsa, birinden biri feda edilmelidir.
* * *
CHP Genel Merkezi, acil olarak 12 Haziran İzmir sonuçlarını sosyal ve bilimsel olarak masaya yatırmalıdır.
Eksiklikler ancak böyle görülür.
Yoksa il başkanının, ilçe başkanlarının hazırladıkları raporlarla bir yere varılamaz.
Çünkü herkes Kılıçdaroğlu’na sunacağı raporu, kendi bakış açısıyla hazırlayacaktır.
Yanıltıcı olur.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024