Bindokuzyüzyetmişdört yılında 20 yaşındaydım.
Dr. Sedat Akman, il başkanıydı.
Parti üyesiydim.
Gençlik Kolları’nda Süleyman Genç’in peşinde, dağı taşı “Halkçı Ecevit-Karaoğlan” yazılarıyla donattığımız o günlerden bu yana geçen 38 yılda ben bu CHP’yi çözemedim.
Anlamaya çalıştıkça; bu parti daha da anlamsızlaştı.
CHP’yi bugün bile çözmüş, çözebilmiş değilim.
Sanırım ömrüm de buna yetmeyecek...
Ama vasiyetimdir; bir gün partiyi çözen olursa, lütfen gelip mezarımın başında da olsa bana anlatsın...
* * *
Haziran başında İzmir İl Kongresi var.
“Tacettin Bayır mı devam etsin?” derseniz; cümle alem bu konuda ne düşündüğümü biliyor.
Ancak;
Son günlerde, Tacettin Bayır-Birgül Güler Ayman-Alaattin Yüksel arasında gidip gelen laflara bakınca, iki yıl sonra İzmir’de iktidar partisiyle bir yerel seçim yarışına girecek olan CHP’nin durumunu hiç parlak görmüyorum.
İzmir İl Başkanlığı konusunda aynen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu gibi düşünüyorum.
CHP İzmir örgütü, ne Büyükşehir Belediye Başkanının, ne İlçe Belediye başkanlarının, ne de İzmir Milletvekilleri’nin tekelindedir.
Tacettin Bayır’a tepki varsa...
Alaattin Yüksel-Mustafa Moroğlu-Hülya Güven üçlüsüne de en az Bayır kadar tepkili olan var.
Siyaset bu...
Herkesin herkesi sevmesini beklemek hayalcilik olur.
Demek istediğim şu:
Tacettin Bayır’da aday olabilir.
Ahmet de, Hüseyin de, Mehmet de...
Kendine güvenen, ‘örgütte varım’ diyen her CHP’linin hakkıdır İl Başkan adayı olmak.
Alaattin Yüksel’den...
Ya da Genel Başkan Yardımcısı Birgül Güler Ayman’dan...
Ya da Kemal Kılıçdaroğlu’ndan icazet almak gibi bir zorunluluk yok.
Olmamalıdır da...
Aksi halde;
Bu partinin adı CHP değil, AK Parti olur...
* * *
CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi, Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ın danışmanı Levent Eyipişiren, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yaşanan tartışmayı sorduğunu açıkladı ve şöyle dedi:
“Kılıçdaroğlu bana, ‘Bu yaşanan olay nedir? Konuşmaların basına yansımasından ve tartışmadan rahatsızım. Neden benden bir şey bekliyorlar? İsteyen aday olabilir’ dedi. Sayın Kılıçdaroğlu ayrıca İzmir’deki bu son süreçten de rahatsız olduğunu ifade etti.”
* * *
Tabii bir de Kılıçdaroğlu ile yaptığı konuşmayı aktaran Levent Eyipişiren’in adaylığı söz konusu.
Eyipişeren hem genç hem de dürüst bir politikacı.
Bu denli yakın olmasına karşın, “adaylığım ile ilgili Kemal Bey ile görüşmedim” demekten çekinmeyecek kadar da açıksözlü...
Eyipişiren, “İzmir’deki arkadaşlarla görüşeceğim. Kararımı ondan sonra vereceğim” diyor.
Hayırlısı olsun...
Bir son dakika gelişmesi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ı dün sabah apar-topar Ankara’ya çağırdı.
Durak, öğleden sonra Başkent’teydi ve Kılıçdaroğlu ile görüştü.
Ayrıntılar birazdan...