CHP İl Başkanlığı için son sözü bugün ya da en geç yarın Genel Başkan Deniz Baykal söyleyecek.
Siyaseten pek demokratik gibi görünmese de, ilçe kongreleri sürecinde İzmir’de yaşanan olaylar, genel başkanı böyle bir tercih noktasına taşıdı.
Sızlanma ve yakınmalar var ama, “isyan” boyutunda değil.
Deniz Bey, geçen hafta ortalarından itibaren il başkanını belirlemek için İzmir ile abartmıyorum neredeyse 50-60 telefon görüşmesi yaptı.
Başta belediye başkanları olmak üzere, örgütte görüşlerine güvendiği, siyaseti iyi bilen ama ön plana çıkmayan CHP’li dostlarını arayıp, görüş ve düşüncelerini aldı.
Özel olarak görev verdiği İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan da bu süreçte, ikili görüşmelerle Deniz Bey’e bir rapor hazırladı.
Ayhan’ın raporunda İzmir İl Başkanlığı için 10 isim yer alıyor.
Tabii, referanslarıyla...
* * *
Dönelim İzmir’e... 27 Şubat’ta yani bu cumartesi günü yapılacak olan CHP İzmir İl Kongresi öncesi gelişmelere...
Hafta sonu, “Ekrem Abi” formülü ağırlık kazandı.
Yani Ekrem Bulgun’un il başkanlığı adaylığı yine gündeme geldi.
Deniz Bey İzmir için bu “formüle” çok sıcak bakıyor.
Seksen yaşını deviren Ekrem Bulgun adı, CHP’de her kriz çıktığında ve sıkıntı yaşandığında “vazgeçilmez mönü” gibi yine masaya kondu.
Yerseniz dercesine!..
Ama bu kez Ekrem Bey sıcak bakmıyor.
Kulislerde Baykal’a telefonla teşekkür ettiği, yaşı nedeniyle bu görevi kabul edemeyeceğini bildirdiği konuşuluyor.
Bu arada, kendisi için kabul etmediği İl Başkanlığı’na Ekrem Bey’in Baykal’ın kulağına bir ismi fısıldadığı biliniyor.
Bu isim kim; bilmiyorum?
* * *
Hafta sonu CHP’de il başkanlığı için üç isim öne çıktı.
Ekrem Bulgun, Balçova CHP İlçe Başkanı, “İZOT Mustafa” lakaplı Mustafa Moroğlu ve Karşıyaka İlçe Başkanı Ertam Özen...
Sanki Şirinyer Hipodromu’nda, il başkanlığı ödüllü “Baykal Kupası” koşuluyor(!..)
Favori Ekrem Bey...
Plase Mustafa Moroğlu...
Sürpriz Ertam Özen...
Ya apranti? Binicisi meçhul, ama bugün belli olabilir.
* * *
Aylardır il başkanlığına Nalbantoğlu’nu hazırlayan, Rıfat Bey’in ittifak öncesi “Apaçi” diye tanımladığı gruba gelince...
Bu ekip aralıksız toplantılarını sürdürüyor.
Ama bu ekibin Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Nalbantoğlu ile oluşturdukları “kongre ittifakı”, “öküz öldü ortaklık bitti” hesabı gibi şimdilik dağılmış gibi görünüyor.
Milletvekili Abdürrezzak Erten, Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, Karabağlar, Buca, Konak ve Gaziemir CHP ilçe başkanları destekli ekip, Nalbantoğlu çekilince, Ankara’nın açıklayacağı ismi bekliyor.
Baykal’ın çıkışıyla biraz “sinen” CHP’deki bu grubu hiç kimsenin küçümsemeye ve hor görmeye hakkı yok.
Hepsi çok iyi örgütçüler, hepsi gece-gündüz yılmadan-bıkmadan çalışıyorlar.
Ancak bu eforlarını parti içinden dışa çevirip, İzmir halkıyla “açılım” içine girmelerinde büyük yarar var.
İçe dönük çalışmada başarılı olduklarında belki parti yönetimine hakim oluyorlar ama, CHP’yi iktidar yapan seçmenle “içiçe” ve “barışık” olmaktan uzak, İzmir’e “Fransız” yani “yabancı” kalıyorlar.
Tıpkı “Yaban” gibi...
Örgüt, “çekilin uleynnnnnnnnn” naralarıyla inliyor, çınlıyor ama, dışarıda “tıkkkkkkkkkkk” çıkmıyor...
Deniz Baykal da zaten bunu istemiyor.
“CHP örgütüyle İzmir seçmeni arasında kan uyuşmazlığı var” demesi de zaten bundan...
Kısacası, bugün-yarın CHP’nin İzmir İl Başkan adayı belli olacak.
Sonrası daha da zor...
Çünkü yönetim kurulu paylaşımı ile kurultay delegelerinin belirlenmesi daha da sıkıntılı geçecek.