RAHMETLİ Ensari Bulut’un yerine yapılan Çiğli Belediye Başkanlık seçimi, belli ki CHP’nin daha çok ama çooook başını ağrıtacak.
Geriye dönmüyorum.
Kim suçlu, kim suçsuz; kimin ihmali var, krizi ya da seçim sürecini kim ya da kimler iyi yönetemedi, hepsi bugün bir kenara...
Önemli gelişmeler var.
Birincisi, CHP’nin en üst yönetim organı, MYK, Deniz Baykal başkanlığında toplandı ve CHP adayı olmadığı halde, AK Partilililerle işbirliği yaparak başkan seçilen CHP’li Metin Solak’ı, partiden kesin ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevketti.
Bu, Solak’ın, CHP’de “ölüm fermanının“ imzalaması gibi bir şey.
Demek ki Baykal’ın, Solak’ı affetmeye hiç niyeti yok. Kesin kararlı.
Metin Solak’ı, AK Parti’yle birlikte başkanlığa taşıyan dört arkadaşının da “bileti kesilmiş” gibi.
Başkanı, Yüksek Disiplin Kurulu; diğer dört CHP’li meclis üyesini de İl Disiplin Kurulu, partiden atacak.
Ben olsam, Yüksek ve İl Disiplin kurullarının kararlarını beklemeden istifayı basarım.
Hiç olmazsa “erkeklik bende kaldı” der, CHP’den çeker giderim.
* * *
CHP Genel Merkezi’nin ikinci hamlesi, Çiğli’de Metin Solak’ı başkanlığa taşıyan oylamanın yapıldığı seçimi iptal ettirmek...
CHP’li Çiğli Belediye Meclisi’nin CHP Grubu, bunun için mahkemeye gitmeyi kararlaştırdı.
Metin Solak’ın, Ensari Bulut’un yerine seçildiği gün Çiğli Belediye Meclisi’ni yöneten Meclis Başkanvekili Hüseyin Benzer’in el koyduğu “olaylı tutanaklar”, CHP’nin “delili” olacak.
29 Mart’ta, Çiğli’de meydanlarda, mahalle ve sokaklarda, sandıkta kazandığı, seçimi, meclis salonunda kaybeden, daha doğrusu başkanlığa istediği ismi seçtiremeyen CHP, şimdi rövanşı mahkemede, yargıç kararıyla almaya çalışacak.
Kolay mı?
Zor, ama deneyecek...
* * *
CHP, seçimin iptali istemiyle gideceği mahkemeye ne diyecek?
Hangi gerekçeyi göstererek hakimin karşısına çıkacak?
Avukat Erol Temelkuran, iki gündür, Meclis Başkanvekili Hüseyin Benzer’le başbaşa verip, “delil” hazırlıyor.
Çiğli’deki başkanlık seçiminin iptali için açılacak davanın temel dayanağı, seçimlerin, demokratik ve güvenli ortamda yapılmadığı iddiası...
Meclis tutanaklarıyla, video kayıtlarıyla gidilecek mahkemede, seçimin yapıldığı salonda yeterli güvenlik sağlanamadığı için, meclis üyesi olmayan kişilerin oylama öncesi ve oylama yapılırken, üyeleri silahla tehdit edip, olay çıkardıkları, salonda sık sık yumruklaşmaların yaşandığı anlatılacak ve meclis üyelerinin hür iradelerinin baskı altına alındığı belirtilip, “seçimin normal koşullarda yapılamadığı” iddia edilecek.
Gerçekten de o gün, bu söylenenlerin hepsi yaşandı.
Oylamaya geçilmeden önce ve oylama sırasında olay çıkaranlar kimler di; bilmiyorum?
Ama yukarıda saydıklarımın tümü yaşandı.
Hem de büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, CHP İl Başkanı Rifat Nalbantoğlu’nun ve herkesin gözleri önünde.
* * *
Mahkeme ne karar verir, bilemiyorum?
Bildiğim tek şey, Çiğli’de bundan böyle huzurun kalmadığıdır.
Çünkü mahkeme, seçimleri iptal etse, yenilenmesine karar verse bile, bugün Çiğli Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Metin Solak da bir hukukçu. İtiraz edecektir.
Mahkemeler... Kararlar... Yeniden mahkemeler.. Temyizler...
Hem CHP’nin hem de Başkan Metin Solak’ın işi zor.
Burada, CHP ve Solak bir koltuk uğruna çekişirken yaşanacaklar; Çiğli’ye, belediye çalışanlarına, vatandaşa “olumsuz” olarak yansıyacak, zarar verecek.
Yani, kim kazanırsa kazansın, kaybeden sadece CHP olacaktır.
