İNANILMAZ bir rakam...
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdür Yardımcısı açıkladı:
2006 yılında cezaevlerinde 70 bin kişi yatıyormuş.
Bugün tutuklu ve hüküm giymiş mahkum sayısı 118 bin kişiye ulaşmış.
Üç yılda 48 bin kişi artmış.
Peki ne olacak?
Tuttuğumuzu, yakaladığımızı kelepçe vurup içeri mi atacağız?
Çare değil. Sonu da yok!..
Af... O da çözüm değil...
Aksine her af çıktıktan sonra işlenen suç sayısında patlama yaşanıyor.
Tek çözüm var, o da toplumsal barış!..
Ve bir de, ekonomik suçlarda hapis cezasının kaldırılması.
Dolandırıcılık, iş bitirme vaadiyle para alınması, şantaj ya da benzeri suçları kastetmiyorum.
Ama bir esnafın, tüccarın, işadamının ödeyemediği borçlarından dolayı hapise girmesi, ödeyemediği çek ve senetten dolayı tutuklanması pek mantıklı değil.
Tabii hileli, mal kaçırmak amacıyla olmaması şartıyla.
* * *
Bir süre önce siyasetçi ve işadamı Soner Göksel ile sohbet ediyorduk.
Mahkemelerde karşılıksız çekten yargılananların sayısı 1 milyonu bulmuş.
Ceza almış, bu suçtan arananların ya da gidip teslim olması gerekenlerin sayısı 500 bin civarındaymış.
Diyor ki; karşılıksız çekten hüküm giyenler söz birliği ederek aynı gün gidip polise, savcılığa teslim olsalar, bu kadar kişiyi yatıracak cezaevi bulunması mümkün değil.
* * *
Toplumsal barış çare dedik.
Örneği var.
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler, bu konuda 2005 yılından beri sürdürülen bir projenin sevindirici sonuçlarını açıkladı:
Özler, şöyle diyor:
“Yargı olarak biz görevimizi yapıyoruz. Sivil toplum örgütleri de bize destek olmalı. Denetimin serbestliğindeki rakamlar başarılı ama yeterli değil. Toplumsal barış af ile olmaz. Ancak iki tarafın uzlaşması ile olur. Projeye Deniz Yıldızı ile başladık, şimdi ise bu yıldızlar gökyüzüne ulaştı. Çocuk mahkemelerinden gelen kararlar, beni son derece sevindiriyor. Kararlarda, denetimin serbestlik kararlarının yerine getirildiği belirtilip dava düşmüştür denmesi beni son derece mutlu ediyor...”
* * *
Bir iyi bir de kötü itiraf var.
İyi olanı şu:
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Kulaç’a göre AB destekli bu proje ile, 10 yıl önce cezaevlerinde zor sağlanan asayiş, şimdilerde berkemal.
Yani sorunsuz...
Kötü olanı şu:
On ay önce uyuşturucu suçundan cezaevlerinde 13 bin kişi yatıyormuş.
Bugün bu sayı 23 bine ulaşmış.
Korkunç...
Uyuşturucu satışı ve kullanımı suçlarında büyük patlama var...
Nedeni belli değil mi?
İşsiz-güçsüz kalan, geçinemeyen, aç kalmamak için uyuşturucu tacirlerinin eline düşüyor.
Suç olduğunu bile bile “maşa” olmayı kabulleniyor.
Çünkü çaresi yok.
Ya açlıktan ölecek, ya da karın tokluğuna uyuşturucu satacak!..