“Ohaaaaa...” diyeceğim ama...
Hem terbiyem müsaade etmediği hem de yakışmayacağı için söyleyemiyorum.
Müfettişin biri, İzmir’de tam 13 yıldır düzenlenen “Barış Selçuk Gazetecilik Yarışması”nı yapamazsın, jürinin seçtiği eserlere para ödülü veremezsin gerekçesiyle Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Aziz Kocaoğlu hakkında soruşturma açtı.
Efendim; İzmirli de olsa, göreve giderken bir trafik kazasında yaşamını yitiren yani görev şehidi olan gazeteciler için ödüllü yarışma düzenlemek Büyükşehir Belediyesi ve Başkanının işi değilmiş!
Eeeeeeeeeeeeeeeeee?
Yine o müfettişe göre bu yarışmayı düzenlemek suçmuş!
Eeeeeeeeeeeeeeeeee?
Kazanan eserlere tam 13 yıldır ödenen ödül parası ile kamu zararı oluşmuşmuş!
Eeeeeeeeeeeeeeeeee?
Toplam tutar zimmet çıkarılarak sorumlulardan tahsil edilmeliymiş!
* * *
Ne bu ya?
Barış Selçuk; yaşamı boyunca ilkeli gazeteciliği, nüktedan, zeka ürünü fikirleri, kendine özgü o muzipliğiyle bütünleştiren canımız kadar sevdiğimiz bir kardeşimiz.
Meslektaşımız...
Düşmanımız falan değil; o dağdan indirilip, törenlerle karşılanan terörist ve ayrılıkçılar gibi hiç değil.
O Barış Selçuk; gazeteciliğin umut veren, geleceğin tepe yöneticisi olarak görülen bir fikir emekçisiydi.
Habere giderken bir korkunç kaza yaşandı, karasevdayla bağlandığı TV muhabiri, gazeteci Hande Mumcu ile can verdi, görev şehidi oldular.
Ve İzmir O’nu hiç unutmadı.
Bu nedenle de, adına yarışma düzenlenerek, yaşatılması amaçlandı.
* * *
Rahmetli Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ve Konak eski Belediye Başkanı Erdal İzgi, Barış Selçuk’un bu iki dostu ve seveni, 13 yıl önce, Barış Selçuk Ulusal Gazetecilik Yarışması’nı başlattılar.
O gündür, bugündür bu geleneksel yarışma yapılıyor.
Türk Basını’nın duayen isimlerinden oluşan jüri, eserlerin değerlendirmesini yapıyor.
Ödül dediğiniz de, üç dalda veriliyor, toplam maddi tutarı her şey dahil 11 bin lira...
İlginçtir bugüne kadar tek itiraz olmamış.
1999’dan bu yana Büyükşehir’i denetleyen mülkiye, sayıştay ve maliye müfettişlerden hiçbiri, “Yasak kardeşim, düzenlemeyezsin, suç işliyorsun” falan dememiş.
Taa ki 2012’ye, yani bu yıla kadar.
Peki değişen ne?
1999’da suç olmayan bir yarışma, tam 13 kez düzenleniyor da, bugün niçin suç oluyor?
* * *
Kusura bakmayın; böyle bir anlamsızlığa ya da siyasi yaklaşıma akıl erdiremiyorum.
Hemen aklıma, Ahmet Hakan’ın yazdığı “Üçüncü seçenek yok” başlıklı yazı geliyor.
O yazı şöyle:
“Arkadaşlayım. İnternetten haberleri okuyorum.
Sıradaki haber şuydu:
“Edremit Belediyesi’ne yolsuzluk operasyonu...”
Arkadaş sordu:
Acaba belediye CHP’li mi, MHP’li mi?
Dedim ki;
Üçüncü seçenek yok mu?
Arkadaş sadece “yok” demekle yetindi.
Doğru bir yanıt.
Gerçekten üçüncü bir seçenek yok.
Bugünün müfettişlerine göre; CHP’li ve MHP’li belediye ve başkanlarına her şey suç ve yasak!
AK Partili’ye, “hamuduyla” serbest...