Okullarda süt dağıtımını benim kadar isteyen zor çıkar.
Kampanyanın ateşli destekçisiyim.
Çünkü;
Çocuklarda dengeli beslenmenin, sağlıklı büyümenin, vücut direncini artırmanın, akıllı bir nesil yetiştirmenin yolunun “süt” olduğuna inanmışımdır.
Ama “süt”e siyaseti de karıştırdılar ya; yemin ediyorum, şişede, bardakta, rafta süt gördüğümde iğrenmeye başladım.
* * *
İzmir Büyükşehir Belediyesi bu işi yıllardır yapıyor.
Hiçbir çıkar gözetmeksizin...
Sadece ve sadece “sosyal sorumluluk” ve çocuklarımızın geleceği için...
Aziz Bey’in yaptığı işi iktidar; örnek proje olarak kabul edip tüm ülkede uygulamak istedi.
Alkışladım...
İlk gün... Ertesi gün... Sonraki günler.
Ve son olarak da iki gündür İzmir’de; Milli Eğitim Bakanlığı’nın dağıttığı sütten; Buca, Karabağlar, Çiğli, bir de Manisa’da çocuklar kırılıyor...
Öğrenciler ve aileleri Acil’leri mesken tuttular. “Okul sütü, akıl küpü...” derken; “Okul sütü, zehirlenme yolu” haline dönüştü. Demek ki ortada bir yanlış var.
Öyle ya; İzmir’de 7 yıldır süt dağıtılacak, hastaneye düşen tek çocuk olmayacak, aynı işi hükümet yapmaya başlayınca...
Edirne’den Sivas’a...
Adana’dan Konya’ya...
Kırıkkale’den, Antalya’ya...
Samsun’dan Diyarbakır’a...
Öğrenciler hastanelik olacak...
* * *
Yani; ben çocuğumu sabah sapasağlam okula göndereceğim, birileri bedava diye getirip bir bardak süt içirecek. Çocuğum hastaneye, ben apar topar Acil’e...
Eksik olsun birader dağıtacağınız süt!..
Madem beceremiyorsunuz; dağıtmayın, içirmeyin, gerekirse durdurun sütü mütü...
* * *
Bir de çıkıp, “acayip” şekilde ahkam kesmiyorlar mı; en çok buna tilt oluyorum!
Milli Eğitim eski Bakanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, dün “yavuz hırsız, ev sahibini bastırır” misali; Aziz Bey’in İzmir’de öğrencilerine 7 yıldır dağıttığı günlük taze süte söylemediğini bırakmadı.
Neymiş efendim, kendileri sütü 52 kuruşa, Aziz Bey 54 kuruşa; pahalıya dağıtıyormuş.
Saydırmış da saydırmış...
Aziz Bey, bu kadar haksızlığa dayanamamış olmalı ki anında yazılı olarak cevabını verdi, Çelik’i tekzip etti:
“Yanlış bilgilendirme var. İzmir’de okullarda dağıttığımız sütü Büyükşehir olarak biz 54 değil, dağıtım masrafı da dahil 37 kuruşa mal edip çocuklarımıza içiriyoruz. Üstelik de kimse zehirlenmiyor...”
* * *
Bakanlık olarak hem ilk günden lastiği patlatacaksın, hem de bu işi doğru yapanı karalayacaksın...
Yadırgadım desem yalan olur.
Çünkü Sayın Çelik nedense AK Parti içinde İzmir’e en “takık” isimlerden biri.
Bu ilk değil...
Biliyorsunuz daha önce de İzmir’in suyu ile siyaset yapılmıştı.
Kuraklık yüzünden sudaki arsenik miktarı yükselmişti.
Belki tehlike sınırında değildi ama Aziz Bey günlerce “bombardımana” tutuldu, “linç” edildi.
Su, seçimin ana malzemesi yapıldı.
Sonuç:
Olay, “Hem arsenikli suyu içer, hem de Aziz’e de oy veririz”e dönüştü ve sandığa Kocaoğlu’ndan yana yansıdı.
* * *
Aziz Kocaoğlu “süt” olayında ne yaptı?
“Hükümet okullara süt dağıtmaya başladı. Aynı işi bizim yapmamıza gerek kalmadı. O nedenle yeni bir çalışma yapıyoruz, 0-6 yaş çocuklara süt vereceğiz, evlerine teslim edeceğiz.”
Gazeteciler, ısrar edince, o yine siyasetten uzak kalmaya çabaladı:
“Desteklenmesi gereken bir proje. İlk gün ya da önümüzdeki günlerde sıkıntılar, hastalıklar olabilir. Bunlar tedavi edilecek, aksaklıklar giderilecektir. Ben böyle değerlendiriyorum.”
* * *
Biliyor musunuz İzmir’i, Aziz Bey’i farklı kılan da zaten bu üslup...
Ne yazık ki AK Parti her defasında aynı hatayı yapıyor.
Nedense, ne yanlıştan dönmeyi becerebiliyor ne de ders çıkarmayı akıl edebiliyor.