Ben söylemiştim...

Çeşme Tapu Dairesi’nde “lastik patladı...”
Aslında lastik çoktan patlaktı ve işler jant üzerinde yürüyordu.
Ama herkes “Üç Maymun”u oynadığı için vaziyet idare ediliyordu.
Çeşme’de, sıradan bir tapu çıkarmak üzere yaşadıklarımı tam 1.5 yıl önce yazmıştım.
Soruşturma açıldı, tarafıma da “yok böyle bir şey” demeye gelen bir açıklama gönderildi.
Anlayacağınız; resmen susturuldum.
Peki ne yaptım; “Allaha havale ettim...”
O gün yazdıklarımın hepsi; polisin o tarihte başlattığı “teknik takip” ile doğrulandı, bugün gerçek ortaya çıktı.
Çeşme Tapu’da ne olup bitmiş diye merak edenlere, 18 Mart 2010 tarihli yazımı bir kez daha okumalarını tavsiye ediyorum:
* * *
“Allah ne eksikliğini versin, ne de muhtaç etsin” denir ya; bu laf tam, ama tam Çeşme Tapu Dairesi için söylenmiş sanki.
Bir resmi daire burası!..
Neler oluyor, neler bitiyor; aslında herkes biliyor, görüyor ama kimse “Bir şeyler kondurmak (!)” istemiyor.
“İşimi ben bir vatandaş gibi takip edeceğim” dediyseniz, yandınız...
Duvardaki, “Bir günde tapu verilir” yazısı koskoca bir yalan!..
Müdürün, yardımcısının, memurların, bir kerede değil de; bir eksiği tamamladığınızda, bir diğerini söyleyip, onu yaptığınızda bir başka eksiği önünüze koyduklarını 8-10 günde tamamlayabilirseniz; ne mutlu size...
Tabii, her şey bittikten sonra, sıra tapuyu almaya geldiğinizde bu kez de “Sistem yok” engelini de aşabilirseniz...
* * *
Nedense Çeşme Tapusunda sistem, koskoca 8 saatlik mesai saati boyunca ya iki ya da üç kez, o da 2-5 dakikalığına gelip-gidiyor.
Ankara’dan gelmişsin, İzmir’den günlerdir gidip geliyormuşsun; kimin umrunda?
Ya bekleyeceksin!..
Ya da; bugün git, yarın gel!..
Tapu Müdürlüğü koridorları inliyor:
- Ben şimdi Narlıdere’den geldim. Satış yaptım. Orada sistem çalışıyor da, burada neden çalışmıyor?
- Bornova’da, Konak’ta çalışan sistem, bir tek burada mı açık değil?
Cevap hazır: Gidin, şikayet edin!..
Ediyorum efendiler...
Bir ilgilenen, bir duyan varsa; Bakan, genel müdür, vali, kaymakam, il müdürü...
Tapu Müdürlüğü’nden bir vatandaş olarak, daha doğrusu “bugün git, yarın gel” muamelesiyle yıldırılmaya çalışılan ve ister istemez, takipçilerin kucağına itilen onlarca, yüzlerce vatandaş adına şikayetçiyim!..
Neyse gereği yapın...
Yapmazsanız, yapmıyorsanız, o zaman “Öküz altında buzağı” arayacağım...
* * *
Yarım gün mesai nerede görülmüş?
Bu dairede öğleden sonra müracaat kabul edilmiyormuş; sadece sabah gelenlerin işlemleri yapılıyormuş!.. Neden?
Sistem böyleymiş!..
Kim bunu “icat” etmiş?
Müdür Bey’in emriymiş!..
* * *
Tapu Dairesi’nde çalışanlar sık-sık tuvalete gidiyorlar. İhtiyacı olan gidecek tabii ki...
Bir tuvalet ihtiyacı sizce kaç dakikada giderilir? Beş, on, on beş dakika?
Yarım saat, 40 dakika sürer mi?
Vatandaş bekliyor, memur tuvalette, müdür ihtiyaç molasında!
Tuvalete giren çıkmak bilmiyor.
Neden?
Ben biliyorum da, açık açık yazmak istemiyorum. Çünkü sadece tuvaletlerde kamera yok da ondan (!..)
* * *
Birileri kapalı kapıların arkasında oturanların yanlarına, ellerinde-kollarında paketlerle girip çıkıyor.
Nedense bu kişiler, vatandaş içeride beklerken, kucak dolusu dosyalarla girip, tapularını alıp gidiyorlar.
Vatandaşa gelince; sistem kapalı ama bu kişilere nedense “sistem hep açık!..”
Soruyorsunuz; sistem kapalıysa bu kişilerin (!) işleri nasıl bitiyor, diye...
Akşam bir ara sistem açılmışmış da, o kişilerin işleri zaman halledilmişmiş!..
Bu memurlar mesaiye de kalıyorlar o zaman; öyle mi?
Ama bir de vatandaşa, kimin için mesaiye kaldıklarını anlatsalar ya?
Kısacası Çeşme Tapu Müdürlüğü tam bir muamma!..
Umarım düzeltilir...