Sabah mail kutumu açtım...
Belli ki alacakaranlıkta, sabah ezanının okunduğu saatlerde yazılıp gönderilmiş; çok sevgili meslektaşım, arkadaşım, Milliyet Ege’de yazmasından büyük keyif aldığım Erdal İzgi, “mektup gibi” bir metin göndermiş.
Şöyle diyor:
“Sevgili Arkadaşım;
Önümüzdeki günlerde çok tartışılacağını varsaydığım konuyu dün yazıya dökmüşsün.
Bu olayın gerçeği ortaya çıktığında, İzmir siyasetinde yeni tartışmaları başlatacağına inanıyorum.
Kişisel merakım şu:
CHP İl Başkanı, seçim sonucunu görüşmek için Genel Başkanı ile görüşmek için randevu aldı mı?
Çat kapı girerek konuştu mu?
Eğer partinin bu kaotik ortamında görüşme kabul edildiyse bir yerlerde, birilerinde yanlış var.
Seçilen ama milletvekilliği tartışılan isimlerin hukuk mücadelesine yoğunlaşma yerine İzmir’in seçim sonuçlarının tartışılması mantıktan uzaktır.
Parti için dalgalanmalarında devam ettiği süreçte Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İl başkanına 45 dakika ayırabiliyor, çalışmayan isimleri tartışabiliyor ve bu özel görüşme İl başkanı tarafından kamuoyuna açıklıyorsa, ortada farklı bir sorun vardır.
Ya partide işler arap saçına dönmüştür, kafaları dağıtmak için gündem arayışı vardır.
Veya geneldeki sorunlar, sıkıntılar giderilmiş, mesele İzmir’in seçim sonucuna kadar inmiştir.
Ayrıca Parti Meclisi veya MYK’da hiç İzmirli yok mudur?
Sayın Kılıçdaroğlu’nun, İzmir’in seçim sonucunu soracağı, sorgulayacağı tek kişi İl Başkanı mıdır?
Yanıt ‘evet’ ise; söylenecek söz yoktur ama durum parti yönetimi açısından vahimdir.
Hem de çok.”
* * *
İzgi’nin tespitlerine ve endişelerine aynen katılıyorum.
Dün bekledim ama bir açıklama yapılmadı.
Yine soruyorum; CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, Ankara’da parti Genel Merkezi’ndeki odasında 45 dakika görüştü mü görüşmedi mi?
Niye bu kadar ısrarla soruyorsun derseniz?
Nedeni şu:
Böyle bir görüşme gerçekleşmişse, İl Başkanı Bayır’ın Kılıçdaroğlu ile yaptığını söylediği görüşmenin içeriğiyle yaptığı açıklamalar doğruysa; CHP İzmir örgütü ayağa kalkacaktır.
Kalkmalıdır da...
Çünkü siyasi partiler, onların örgütleri/teşkilatları “tek adam” sendromu ile yönetilemez.
İzmir’de alınan seçim sonuçları analizi Genel Başkana sunulacaksa, bunun geniş bir örgüt katılımı ve ortak tespitler yapılarak hazırlanması şarttır.
İl Başkanı’nın “benim raporum” dediği çalışmadan Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’in ya da İzmirli Parti Meclisi üyeleri M. Ali Susam, Oğuz Oyan, Hülya Güven’in bilgileri var mı?
PM Üyeleri, İl Başkanı Bayır’ın tespitlerine katılıyor mu, aynı görüşteler mi?
...............!!!!!
Bunlar hep yanıt bekleyen sorular...
Tek muhatabı da Sayın Bayır...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024