Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hoşbulduk...
Ayrılığımız biraz uzadı ama zaman dediğiniz ne ki!
Başlıyor, bir bakmışsınız bitmiş.
Sonuçta sizlerle buluşmak gerçekten çok güzel ve heyecanlı...
* * *
Bu köşenin tatilde olduğu dönemde, İzmir’de ilginç olaylar yaşandı.
Merak etmeyin ben de sizin gibi Milliyet Ege’den hepsini satır satır, tüm ayrıntılarına kadar takip ettim.
Hatta birkaç kez, “Otur yaz bir yazı” diye niyetlendim ama vazgeçtim.
Bulaştın mı, devam ettirmek gerek.
Oysa, “Kalemimi dinlendirmeye” söz vermiştim.
Zor da olsa, verdiğim sözü tuttum...
* * *
12 Haziran 2011 genel seçimlerinden bu yana İzmir, hızla; deyim yerindeyse freni boşalmış bir kamyon gibi siyaseten AK Parti’ye kayıyor.
Seçim sonuçları, daha doğrusu sandıktan çıkan oy oranları, CHP İl Başkanı Tacettin Bayır’ın, söndürmek yerine, benzin dökerek harlattığı alevlerin, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarına sıçraması, suçlamalar, iddialar, disipline gönderilmeler derken, CHP’nin İzmir Kalesi’ni içten içe çökertti.
Yazın bir kenara...
Böyle devam ederse, 2014’te Büyükşehir başta olmak üzere İzmir’de 30 ilçe belediyesinin yarıdan çoğu AK Parti’nin olacaktır.
Ve Türkiye haritasında CHP’nin 2002’den bu yana “Değişmez kırmızı armadası İzmir” sararacak, turunculaşacaktır.
* * *
İzmir siyaseten neyi konuşuyor biliyor musunuz?
Antalya Modeli’ni...
Hem de öyle varoş kahvelerinde, Ballıkuyu’nun dar sokaklarında, Alpaslan, Mevlana, Çamlık, Gediz mahalleleri ile Çiğli’nin yamaçlarında değil...
Alsancak’ta, Güzelyalı’da, İnönü Caddesi’nde, Mavişehir’de, Çeşme yazlıklarında, Urla İskelesi’ndeki balıkçı lokantalarında, Ayayorgi ve Hacettepe Koyu’na demirlemiş tekneklerde, Dalyan’daki, Alaçatı Port’taki restoranlarda, Çiftlikköy’deki “Can Baba”da konuşuyor bu modeli...
* * *
İzmir’de yerel yönetim kaynaklı hizmet ve projelerin sürekli rötar yapmasından “yaka silken”, “Yeter artık, gitsin bu CHP” diyenlerin sohbeti aynen şöyle:
“İzmir olarak CHP’ye oy verdikçe, seçilenler kendilerini dev aynasında görmeye başlayıp, ya yan gelip yatıyorlar, ya da kavga ediyorlar. Türkiye’de her coğrafi bölgede büyükşehirler almış başını giderken İzmir sürekli yerinde sayıyor, hatta geriye düşüyor.
Bir kez de AK Parti’ye şans verelim. İzmir’i bir 5 yıllığına teslim edip, neler yapabileceklerini görelim. Dev proje ve yatırımlardan kent olarak nasibimizi alalım.
Nasıl olsa oy bizim. Özel yaşama müdahale görürsek, Antalya’daki gibi, bir sonraki seçimde yine CHP’ye oy verir, değiştiririz. CHP’nin kendisine çeki-düzen verceği yok. Belki böyle bir dersle kendilerine gelip toparlanırlar...”
* * *
Şaka gibi ama ne yazık ki bunlar gerçek...
Nitekim Antalya Modeli’ni savunanlar, son seçimlerde Başbakan Erdoğan’ın, İzmir’e verdiği önemi, iki bakanını aday yaparak gösterdiğini, ayrıca hükümet programına aldığı “İzmir’e Özel 35 Proje” ile bu önemi taçlandırdığını söylüyorlar.
CHP’de ise, ayrı ayrı söylense de hala tek şarkı çalınıyor; “Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır.”
Oysa kimse, özellikle de CHP’li seçilmişler farkında değiller.
2004’ten beri, 7.5 yılı aşkın süredir yapılanlardan İzmir’in çoğunluğu, öyle aman aman pek memnun değil ki?
Yapılanlara bakıp, yapacaklarına oy versinler...