YÜKSEL Çakmur olmasaydı...
Dava açılmasaydı...
Ya da davalık olunmasaydı...
Sabancı, Torunlar İnşaat, Sancak Grubu, Altınbaşak Un, Zorlu Grubu, İş Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı ve Rönesans İnşaat gibi kurum ve kuruluşlar ile Türkiye’nin önde gelen yatırımcı işadamları bugün Alsancak-Turan arasındaki Yeni İzmir Kent Merkezi’ne hemen, yarından başlayarak toplam 2 milyar dolarlık yatırıma başlayacaklardı.
İzmir’in aldığı ekenomik yara işte bu kadar büyük...
Verilen zarar ise altından kalkılamayacak kadar ağır...
* * *
Bir müteahhit okuyucum aradı.
Bu bölgede bir arazileri varmış.
Amerikalı bir yatırımcı talip olmuş, anlaşma imzalanır imzalanmaz, milyon dolarlık yatırıma başlayacakmış...
İmzayı atacakları gün, iptal kararı çıkmış...
Ve Amerikalı yatırımcı, bavulunu topladığı gibi İstanbul’a kaçmış...
* * *
Folkart Evleri ile Narlıdere’yi ulusal bir marka yapan işadamı ve yatırımcı Mesut Sancak, bir süre önce dert yanıyordu:
Vallahi bu İzmir’de yatırım yapmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor.
Bürokrasi ve bir takım kişiler, insanı işe başladığınıza, yatırım yaptığınıza pişman ediyorlar.
Açıkça söylüyorum. Yatırımcı İzmir’e gelmek istemiyor. Kaçıyor... Kaçırıyoruz.
Ben bile İstanbul’a dönmeyi düşünüyorum.
* * *
Bir çift sözüm de Büyükşehir Belediyesi bürokrasisine...
Çok güvendiğim bir kaynak dün anlattı.
Çakmur dava açarak yürütmeyi durdurma kararı aldırdıktan, plan iptaline kadar geçen 6 aylık sürede, Büyükşehir mahkemeye tek bir evrak dahi göndermemiş.
Bölge ile ilgili jeolojik etüdleri bitirip sunmayı bırakın, hukuki süreci uzatacak bir girişimde de bulunmamış.
İyi de beyler...
Oturup günlerdir bu bölgenin İzmir’in gelişmesinde ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz...
Büyükşehir’in plancıları, mühendisleri, hukukçuları ne yapıyor?
Tencere dibin kara demek kolay da...
Büyükşehir’in bürokratlarınınki galiba çok daha kara!...
Çevir kazı yanmasın!
BUCA Belediye Başkanı Ercan Tatı, olaylı İngiltere gezisini temize çıkarmak için çırpındıkça, daha çok battığını artık farketmeli ve susmalı.
Dün toplantı yapmış.
Belediye Meclisi’nde herkesin gözünün içine bakarak söylediklerini bırakıp, “Ben Eskişehir’e proje üreten şirketin JVM olduğunu söylemedim. Projelere katkı koyan yöneticilerin şimdi bu firmada görev yaptığını söylemeye çalıştım” demiş.
Öfff be Başkan... Yeter artık!...
Ya ağzından çıkanı kulağın duymuyor, ya da ne söylediğini bilmiyorsun.
Bu söylediğin de doğru değil.
Söz konusu adını verdiğin zat, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen’in seçildiği ilk yıl yani 1999’da, 2 ay kadar belediyeye gelip-gitmiş.
Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi olan bu zat Eskişehir’de danışmanlık falan yapmamış.
Yaptım diyorsa, yanlış söylüyor.
Başkan Büyükerşen yalan söyleyecek değil ya?
“Bu kişinin Eskişehir ile ilgili ne bir projesi var ne de yaptığı bir iş. Kendisini iki ay sonra biz istemedik, ayrıldı ve gitti” diyor.
Sen ise kalkmış hâlâ niye “ısrar” ediyorsun ki?
Kusura bakma ama bu senin yaptığına; “çevir kazı yanmasın” derler...
