Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Biden’ından Blinken’ine, şu sırada hangi batılı lideri dinleseniz, sanırsınız siyaset konuşmuyor, sevinçten çifte telli oynuyor: Oh, oh, Ruslar saldıracak; Ukrayna’yı dümdüz edecek!..

O kadar ki Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy bile Rus korkusuyla titrediği halde batılıları uyararak, “Batılı liderler yarın bir savaş çıkacağını söylüyor. Bu paniğin ülkemiz için neye mal olduğunu görmüyorlar. Oysa biz Rusya ile daha önce yaşadığımız gerginlikten fazlasını beklemiyoruz” demek zorunda kaldı.

Ukrayna lideri, Rusya korkusuyla titremekte haklı; muhtemelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Genelkurmay Başkanı General Valery Gerasimov dışında kimse Devlet Başkanı Putin’in ne yapacağını bilmiyor. Biden da bilmiyor; NATO genel sekreteri Jens Stoltenberg de... Ama Ukrayna lideri şunu biliyor; ülkesinin onda biri Rusya tarafından ilhak edilmiş ve ayrılıkçı Ruslar tarafından bağımsızlık ilan edilerek kopartılmış vaziyette. O kadar ki, Zelenskiy’nin hükumetinde “Geçici İşgal Altındaki Toprakların Yeniden Entegrasyonu” adıyla bir bakanlık var.

Haberin Devamı

Türkiye dahil, hiçbir NATO ülkesi Kırım’ın Rusya tarafından ilhakını tanımış değil. Konunun ciddiyeti ile bağdaşmaz belki ama dilimizde “Sor bir kere neden yaptım?” diye bir ifade var... Onunla ifade edecek olursak hem bu ilhakın hem Donbas bölgesindeki iki ilin Ukrayna’dan kopartılmasının arkasında, NATO’nun genişleme siyaseti yatmaktadır.

Rusların işgal ve bölünme korkusu eskidir. Kırım, bağımsız bir ülke oluncaya kadar 100 yıl Osmanlı işgalinde kaldı, daha sonra da Kırım Hanlarını Osmanlı İmparatorları seçti. Ruslarla Osmanlılar arasında 12 savaş olduğunu, yarısını Osmanlı’nın yarısını da Rusların kazandığını hatırlayalım. Dahası Prusya, Japonya, Polonya, İsveç, Fransa ve en son Nazi Almanya’sı Rusya’yı işgal etti, milyonları öldürdü, kentleri yok etti.

Bugün 40’larında ve daha büyük olan Rusların psikolojik bir travması varsa, bunun sebebi 30 yıl önce Sovyetler Birliği’nin batının elbirliğiyle yıkılması ve dağılmasıdır. Sovyetler, sadece başka ülkeler için değil ama zorla bir arada tuttuğu 15 ülke halkı için en büyük sarsıntı, acı ve yoksulluk kaynağıydı. Ama milyonlarca kişi için de SSCB’nin dağılması, halen devam eden, Batı hakkında düşmanlıktan korkuya birçok olumsuz hissin ve tutumun kaynağıdır. Aynı Batı, 20 yıldır Rusya’yı yeni üyelerle ve silahlarla düzenli şekilde kuşatmakta.

Haberin Devamı

Şimdi bir yanda ülkenin onda birini Ruslardan kurtarmak isteyen 40 milyon insanın, öbür yanda NATO’yu ve Avrupa’yı hasım olarak gören Rusya’nın, savaşa doğru giden eğik düzlemden kurtarılması ve yeniden masa başında buluşturulması gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Perşembe günü bu zor göreve talip olarak Kiev’e gidiyor. Rusya lideri Putin, muhtemelen bir hafta sonra Ankara’ya gelerek görüşmelerin sürdürülmesini sağlayacak.

Erdoğan’ın işi zor; ancak Zelenskiy ve Putin’in işleri daha zor. Emrivakileri, korkuları, bütün askeri ve diplomatik travmaları bir kenara bırakarak, aklıselimin gösterdiği yolu görmeye çalışmak zorundalar. Türkiye, NATO’nun ne dediğini, ne kadar geri adım atabileceğini, nereden sonra atmayacağını bilen bir taraf. Bu, Türkiye’yi iyi bir arabulucu konumuna yükseltiyor.

Haberin Devamı

Zelenskiy ve Putin, kulaklarını batının savaş çığırtkanlığına tıkayıp, Erdoğan’ın ifade edeceği aklıselim çizgisini yakalamalıdır. Bu savaşın galibi olsa bile kazananı olmayacaktır.