Yarın Amerika’da, başka bir bağlamda hiç önemli saymayacağınız bir televizyon tartışması yapılacak ve sonuç, ya bir Müslüman ve Türk’ün ya da geçirdiği kalp krizinden sonra aklî melekeleri neredeyse tamamen kaybolmuş olan bir kişinin ABD Senatosu’na üye seçilmesi olacak.
Pennsylvania’daki bu tartışmanın bir tarafında Cumhuriyetçi Parti adayı Prof. Dr. Mehmet Öz diğer tarafındaysa eyaletin Vali Yardımcısı olan Demokrat John Fetterman var.
Dr. Öz, 62 yaşında, Çerkez asıllı Suna ve Mustafa Öz’ün çocuğu. Cleveland’da doğdu, kalp cerrahı oldu, 350’den fazla kitap ve makale yazdı. Türk vatandaşlığını yitirmemek için Türkiye’ye gelerek askerliğini yapan Dr. Öz, Forbes dergisince 2011’de ABD’nin en etkili üç kişisinden biri seçildi. Hippocrates dergisi tarafından “Yılın Doktoru”, Healthy Living dergisi tarafından “Milenyum’un İyileştiricisi”, New Yorker dergisi tarafından “Yılın En İyi Doktoru”, World Economics Forum tarafından “Yarının Küresel Lideri” seçildi. Dr. Öz’ü Amerika’da tanımayan yoktur dersek abartı olmaz çünkü ABD televizyonlarının en çok izlenen programı Oprah Winfrey’e 5 yıl düzenli konuk olarak katıldı; daha sonra “Dr. Öz’e Sorun” adlı kendi programını yaptı. Bu program 13 yıldır sürüyordu fakat Dr. Öz’ün senatör olmak üzere kolları sıvamasıyla kesildi.
Dr. Öz’ü, eski Başkan Donald Trump da destekliyor. Gerçi bu destek bir aday için bugün ABD’de olumlu mu, olumsuz mu etki yapar, tartışılabilir. Ancak bu, Dr. Öz’ün muhafazakâr, hem de ciddî muhafazakâr bir kimliğe sahip olduğunu ve seçilirse Senato’da Biden ve Demokratlara karşı en çok mücadele edecek, sesi ABD çapında en çok duyulan siyasetçilerden biri olacağı anlamına geliyor.
Burada bir parantez açıp, FETÖ elebaşısının da Pensilvanya’da oturduğundan yola çıkarak, kendisini destekleyenler arasında şu ya da bu FETÖ’cünün de bulunduğu gibi iddialarla, Dr. Öz hakkında yakışıksız ifadeler sarf edildiğini ancak bunların ne Öz’ün siyasal fikirlerini ne de Türkiye ile ilgili tutumunu temsil etmediğini belirtip, geçelim. Bir diğer parantezde de ABD parlamentosunda çifte vatandaşlık imkânı olduğunu kaydedelim. Dr. Öz, ilerde ABD başkanlığına aday olursa, Türk vatandaşlığını bırakmayı, isterse o zaman düşünebilir!
Dr. Öz’ü sıradan bir siyasetçi sayamayız. Onun Türkiye ile ilgisi, Müslüman kimliğini muhafaza ediyor olması, Türkiye üzerinden Orta Doğu, İslam dünyası ve ABD’nin bu coğrafya ile ilgisi, seçildiği taktirde, Amerikan siyaset sahnesinin epey zamandır mahrum olduğu bir kişiyi kazanması anlamına gelecek. Dr. Öz, ABD iç siyaseti ve sosyal sorunları ile de herhangi bir senatör adayından çok daha fazla görüş ifade etmiş bulunuyor. Onun TV programları basit bir “televizyon doktoru” programı değildi. ABD’de giderek artan suç eğilimi, çocukların okullarını terk eğilimi, kürtaj sayılarındaki korku veren artış ve bir göçmen çocuğu olarak ABD’nin göç sorunu konusundaki görüşleri ile Dr. Öz’ün ABD kamuoyunda tanınmasını ve sevilmesini sağlamıştı. Kamuoyu yoklamaları Dr. Öz’ün-seçimlerden (çok az farkla da olsa) galip çıkacağını gösteriyor.
Yarınki televizyon tartışmasında ters bir şey olmaz ise, 8 Kasım Salı günü ABD senatosu ilk Müslüman ve Türk üyesini kazanacak.
