Her yeni yıl, yeni bir başlangıç için en doğru zamandır. Doğa odaklı bir yaşam için günlük hayatta atabileceğimiz birçok adım var. Küçük değişiklikler bile çevresel ayak izini azaltmada etkili sonuçlar doğurabilir
İki gün sonra geri saymaya başlayacağız ve yeni bir yıla “Merhaba” diyeceğiz. Aslında doğa, geri saymayı 5 ay önce tamamladı. Dünyanın sunduğu bir yıllık doğal kaynakları, tam 5 ay önce tükettik ve gelecek yılın bütçesinden harcayarak yeni yıla giriyoruz. Sürdürülebilir bir yaşam yakın vadede pek de mümkün görünmüyor. Azerbaycan’daki son Birleşmiş Milletler İklim Konferansı da bunun bir göstergesi oldu.
Ama yine de yeni yıl, bireysel açıdan yeni bir başlangıç için en doğru zaman. Doğa odaklı bir yaşam için günlük hayatta atabileceğimiz birçok adım var. Küçük değişiklikler bile çevresel ayak izini azaltmada etkili sonuçlar doğurabilir. Onlardan biri yeni yılda daha az atık üretmek. Tabii bunun için tüketimi sınırlamak, gerçek ihtiyaçlara uygun alışveriş planı yapmak ve satın aldığımız şeylerin çevresel ve sosyal etkilerini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Mesela yılbaşı ağacı alacaksanız, karbon emisyon yükü yüksek olan plastik ağaçlar yerine, doğal çam ağacı alıp, sonrasında da bu ağacı toprakla buluşturmak çok daha çevreci bir çözüm.
En azından evlerde çöpleri ıslak ve kuru şeklinde ayrıştırmak, tek kullanımlık ürünler ve aşırı ambalajlardan kaçınmak da oldukça önemli. Gıda atıklarını mümkün olduğunca azaltmak da çok değerli. Çünkü yiyecekler sofranıza ciddi bir su ve enerji ayak iziyle geliyor. Bir muzu çürütüp çöpe attığımızda, 150 litre suyu da çöpe atmış oluyoruz. Bir dilim ekmekle birlikte, 40 litre su da çöpe gidiyor. O yüzden gıda alışverişi yaparken dahi tüketebileceğimiz kadarıyla yetinmek en doğrusu. Tabii bir de kompost var. Mutfaklarımızdaki gıda atıklarını kompost yapıp gübreye dönüştürerek, toprağı besleyebiliriz.
Yenisi yerine dönüştürmek
Yeni yılda karbon ayak izini azaltmak için kısa yolculuklarda yürümek veya bisikletle ulaşımı denemek, uzun yolculuklarda eğer varsa treni tercih etmek, çevreci adımların başında geliyor. Bir diğer adım da enerji tüketimini azaltmak. Günümüzde hâlâ en temel enerji kaynağı fosil yakıtlar ve dünyanın ateşi fosil yakıtlar yüzünden yükseliyor. Tasarruflu ampullerden, yalıtıma evlerdeki çözüme ek olarak güneş enerjisinden daha fazla faydalanmak, en akılcı çözüm.
Diğer yandan sürekli yenisini almak yerine yenisini onarmayı, tamir etmeyi ve dönüştürmeyi de hayatımıza adapte edebiliriz. Takas etkinliklerine katılabilir, sürdürülebilir üretim alternatiflerine daha çok destek verebiliriz. Buna beslenme de dâhil. Daha az et tüketmenin bile küresel karbon ayak izinin azaltılmasında ciddi bir karşılığı var. Yerel ürünleri tercih etmenin de uzak pazarlardan gelen ürünlere oranla çok daha çevreci bir seçim olduğunu unutmamak gerek. Sera yerine, mevsiminde yetişen tarla ürünleri hem daha az kimyasal hem de daha az su ayak izine sahip oluyor. Elbette çevremizi yeşillendirmeyi de es geçmemek gerek. Özelikle iklime uyumlu yerel bitkiler ekerek, karbon yutak alanlarının artışına destek olabiliriz. Sonuçta yeşil, gezegene olduğu gibi size de iyi gelecek. Zira doğada geçirilen zamanın artması hem ruh hâlini hem de fizyolojik açıdan sağlığımızı olumlu etkiliyor. Yeşil bir gelecek hepimize iyi gelecek. İyi seneler.