Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Üreticiden tüketiciye aracısız ulaşan gıda ürünleri son yıllarda şehirlerde yaygınlaşmaya başlamıştı. Bu sürecin iki güzel ve başarılı örneği var. İkisi de İzmir’den. İkisi de ürettiği ürünlerle ‘Tarım Oscarı’ almış.

Şehir insanının tarımsal üretimle bağı koptu. Artık, tarım ürünleriyle süpermarketlerde görüşüp, tanışıyoruz. Yaşanan bu kopuş, gıda sağlığı endişesi ile pahalılığı beraberinde getirdi. Mevcut tabloda gıda, tarladan rafa ulaşana kadar birçok kez el değiştiriyor. Her elini süren de kâr payı koyunca, en temel gıda ürünleri dahi cep yakıyor.

Haberin Devamı

Tanzimler malumunuz. Bu süreci tersine çevirmek için atılan bir adım. Tarladan aracısız satış yöntemi. Ancak uzun sürmeyecek. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin açıklamalarına göre, dizginlenemeyen gıda fiyatlarına çare, kooperatifçilikle aranacak. Yani tüketici ile çiftçi yeniden tanışacak. Bu zaten yıllardır özlenen tablo. Hatta son yıllarda şehirlerde yaygınlaşmaya başladı bile. Özellikle gıda toplulukları ve kooperatiflerin başı çektiği bu sürece, artık belediyeler de destek verecek. Aslında bu sürecin iki başarılı örneği de var. İkisi de İzmir’den. İkisi de ürünleriyle ‘Tarım Oscarı’ almış.

Üreticiden tüketiciye İzmir modeli

5 köylü tarafından kurulmuş

Organik yoğurtla ödül alan Tire Süt Kooperatifi, yarım yüzyıllık bir birlik. Köylünün ürettiği sütün değer kazanması için 5 köylü tarafından kurulmuş. Bugün, 2 bin 100 ortağı var. Yani 2 bin 100 çiftçi, sütünü işleyip değere çevirerek tüketiciye doğrudan ulaştırıyor. Köylüler, sabah sağdıkları sütü kooperatifin süt toplama merkezlerine teslim edip, süt hesaplarına işletiyor. Kooperatif de bu sütü yoğurda, ayrana, peynire dönüştürüp satıyor. Elde edilen gelirin bir bölümü ortak giderlere ayrılıyor, kalanı da ay sonunda süt hesabına göre çiftçiye ödeniyor. Süt hesabı kooperatife bağlı 60 köyde aslında paranın yerini almış. O hesapla, kooperatif marketinden evinin tüm giderini alıyor çiftçi. Aynı zamanda tohumunu, yemini de. Tire’deki bu model, BM tarafından ‘dünyanın en iyi kırsal kalkınma modeli’ seçilmiş. Başkan Mahmut Eskiyörük, tarımsal potansiyelin doğru değerlendirildiğinde yoksulluğun kader olmaktan çıkacağı görüşünde. Talebi, kurdukları Çiftçim Market’in tanzimler gibi şehirlere taşınması. Çiftçim Market’te sadece kooperatiflerin ürünleri satılıyor. Eskiyörük, “Tarımda kooperatifleri hakim kılarsak gıda krizlerini önler, sürdürülebilir üretimi gerçekleştiririz. Çünkü biz alıp satmıyor, üretip satıyoruz” diyor.

Haberin Devamı

Ucuza kaliteli gıda

Bir diğer örnek de Kiraz’daki İğdeli Kooperatifi. Tulum peyniriyle ‘Oscar’ kazanan kooperatifi 15 köy muhtarı 1993 yılında kurmuş. Şimdi 37 köyde 2 bin 400 köylü kooperatif ortağı. Aynı Tire’deki gibi onlar da sütleriyle kalkınıyor. Hepsinin kaza ve trafik sigortası var. Kooperatif Başkanı Süleyman Top, “Kooperatif olmasa bu insanlar perişan olur. Ne o paraya yem alabilir ne de süt satabilirler” sözleriyle anlatıyor mevcut tabloyu. Başkanın vurguladığı bir diğer önemli konu da, kooperatiflerin kaliteli gıdayı ucuza sunması; “Kimyasal ve katkı maddesi koymadan, bu ülkenin bebeleri en kaliteli ürünü yesin diye üretiyoruz.”