Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Büyükşehirler gıda ormanı olabilecek potansiyele sahip. Parklar, bahçeler, korular, mesire alanları göze hitap eden peyzaj yerine hem göze hem de damağa hitap eden yenilebilir peyzajla süslenemez mi?

Şehirdeki ağaçların meyvelerini neden çürümeye terk ediyoruz? Üstelik gıdanın el yaktığı böylesi bir dönemde. Geçtiğimiz günlerde Altunizade’de yürürken burnuma keskin bir ıhlamur kokusu çalındığında geldi bu soru aklıma. Ağaç baştan aşağı ıhlamur çiçeğiyle donanmıştı. Ve belli ki o bölgede yaşayanlar sadece o ağacın kokusuyla yetiniyorlardı. 

Haberin Devamı

Belki siz de fark etmişsinizdir. Bu aylarda bazı kaldırımlardan yürürken ayakkabınızın altı yapış yapış olur. Güzelim dutlar yerlere dökülüp çürür, posaları da ayağımıza yapışır. Üstelik pazarda, markette 300 gramı 20-30 liraya satılırken. Keza incirler de öyle, erikler de... Çoğu çürüyüp yerlere dökülür. Oysaki çocukluğumuzda erik ağaçlarına dalmak yaz alışkanlığıydı. Şimdiki çocuklar ise meyveyi maalesef sadece markette görüyor. Dalından sebze meyve koparıp yemenin keyfine varamayan nice çocuk var şehirlerde. Aslında büyükşehirler gıda ormanı olabilecek potansiyele sahip. Yol kenarları, parklar, bahçeler, korular, mesire alanları göze hitap eden peyzaj yerine hem göze hem de damağa hitap eden yenilebilir peyzajla süslenemez mi? Düşünsenize parkınızda kırmızı güller yerine kıpkırmızı Şili biberleri ya da minik domatesler yetişmiş. Ya da belediyenin korusunda dinlenirken, yanı başınızdaki marul ve kekiği hasat edip salatanıza katıyorsunuz. Aslında bunların hepsi, yenilebilir kent manzaraları tasarlandığında mümkün. 

Şehri yesek

Çocuklar için de eğitici bir faaliyet  

Hem meyve veren ağaçlar hem berry çalılar, otlar hem de yapraklı yeşillikler yenilebilir peyzajda kullanılabilecek bitkiler. Hatta yenilebilir çiçeklerle birlikte değerlendirildiklerinde göze ve damağa aynı anda hitap eden oldukça renkli peyzaj örnekleri var. Bizim yerel yönetimler pekâlâ bu örnekleri şehre yayabilir. Özellikle trafik kirliliğine uzak alanlar, yenilebilir peyzaj açısından oldukça elverişli. Diğer yandan ev ve sitelerin bahçeleri, balkonlar, teraslar, AVM’lerin peyzaj alanları da lezzetli bitkiler kullanılarak düzenlenebilir. Böylelikle kent sakinleri için tarım ve gıda bilinci yeşertecek alanlar ortaya çıkmış olur. Çocuklar da bitki büyüme süreçlerine dâhil olarak eğitici bir faaliyete katılabilir. Sosyalleşme, toplum sağlığının korunması, yaban hayatının kente sirayet etmesi, kuş çeşitliliğinin ve arı popülasyonun artması gibi yararlar da cabası. Üstelik kentte yaşayanların yenilebilir peyzaja yönelik talepkar olduğunu da biliyoruz. Anketler, halkın yüzde 83’ünün park ve bahçelerde yenilebilir bitki türlerinden yana olduğunu ortaya koyuyor. Antalya’da yapılan bir çalışmaya göre, katılımcıların yüzde 73’ü parklarda bulunan yenebilir bitki türlerini tüketeceğini, yüzde 67.7’si ise bu bitkilerden çocuklarına da yedirebileceğini ifade etmiş. Yani halk, park ve bahçesinden gıdaya erişime hazır. Sonuçta gıdanın her geçen gün değer kazandığı bir dönemdeyiz.  

Haberin Devamı

En ufak bir alanın dahi gıda üretimi için kullanımı, ıskalanmaması gereken bir fırsat. 

Haberin Devamı

Şehri yesek

Yenilebilir bitkiler

Yenilebilir bitkiler listesi epey uzun. Öte yandan ülkemizdeki birçok yerel ve endemik tür bitki de yenilebilir peyzaj açısından değerlendirilebilir. Mesela kuşkonmaz, enginar (Kudüs, Küre), kuşburnu, incir ağacı, pazı (Gökkuşağı, Şehir Işıkları), mürver, yaban mersini, ahududu, ayçiçeği, Şili biberi, küçük domates, mor boya, fasulye, rezene, dereotu, kale, lavanta, adaçayı, kekik, biberiye ve fesleğen peyzajlarda kullanılabilir bitkiler. Bunlara ek olarak, yenilebilir çiçekler de var. Kabak çiçeği, soğan çiçeği, deniz ıspanağı erik, fasulye, kristal, menekşe, viola, elektrik çiçeği de hem rengârenk görünümleri hem de sofralarda kullanımları açısından değerlendirilebilir.