Eğer satın aldığınız propolis, fenolik bileşen ve flavonoidler açısından yetersizse en iyi ihtimalle sadece plasebo etkisi görürsünüz. Diğer ihtimal ise daha kötü. Propolise benzetmek için yapılan kimyasal katkılar, sağlığınızı bozabilir
İronik ama gerçek; sağlığımızı, sağlıklı yaşamı kovalarken yitiriyor olabiliriz. Zira, takviye gıda olarak geçen bazı bitkisel ürünler, yarardan çok zarara neden olacak türden. Mesela propolis. Aslında günümüzün doğal antibiyotiği. Barındırdığı fenolik bileşenlerden dolayı nardan 150 kat daha fazla antioksidan içeriyor. Antimikrobiyal etkiyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve kanser oluşumunu baskılıyor. Ancak bu yararlı etkilerin görülmesi, propolisin içeriğine bağlı.
Eğer satın aldığınız propolis, fenolik bileşen ve flavonoidler açısından yetersizse en iyi ihtimalle sadece plasebo etkisi görürsünüz. Diğer ihtimal ise daha kötü. Propolise benzetmek için yapılan kimyasal katkılar, sağlığınızı bozabilir.
Yapılan bir araştırma bu riskin Türkiye’de epey yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
O araştırmayı, propolis üreten bir firma yaptırmış. Firma, kendi ürettiği de dahil, piyasada satılan propolis bazlı ürünlerden satın alarak İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü’nde analiz ettirmiş. Laboratuvarda, sıvı, toz ve sprey propolis örneklerinin kuru madde miktarı, toplam fenolik ve flavonoid madde oranı ile antioksidan seviyeleri ölçülmüş. Toplam 31 ürünü incelemiş İTÜ. Genel sonuç oldukça kötü! Analiz raporunda, “Örneklerin yüzde 95’inde etikette beyan edilen propolis içeriği ile ürünlerin kuru madde içerikleri ve antioksidan kapasiteleri uyuşmamaktadır” yazıyor. Rapora göre, 1 örnekte antioksidan kapasite ve flavonoid miktarı ölçülememiş bile. Genel olarak örneklerin kuru madde yüzdeleri çok düşük, fenolik madde oranları ile antioksidan kapasiteleri yetersiz.
Sahteciliğe açık
Raporun, analizi yaptıran firmanın ürünleri için tam tersi sonuçlara işaret ettiğini de not edelim. Fenolik ve flavonoid madde ile antioksidan kapasiteler arasında 50-60 katı aşan farklar var. Bu açıdan sonuçları tartışmalı bulanlar olabilir. Ancak yapılan analiz, aynı balda olduğu gibi bir başka arıcılık ürünü propolisin de sahteciliğe açık olduğunu ortaya koyuyor. Bu açıdan ciddi bir denetim şart. Mevcut ürünleri ilgili kamu kurumunun analiz ettirip sonuçları halka duyurması en doğru çözüm. Çünkü insanlar günümüzde, ilaçların yanı sıra tabiat kökenli ürünlerden de medet umuyor. Propolisin artık bazı doktorlar tarafından reçete edildiğini de görüyor, biliyoruz. Hal böyleyken, ürünün içeriğinden emin olmamız şart.
Tabii daha önce de vurgulamıştık, propolis arıların yaşadığı floraya göre şekillenen bir madde. Arı propolisi kovanını korumak için yaşadığı ekosistemde var olan bitkilerin, yağ, polen ve tomurcukları ile ağaç kozalak ve kabuklarından topluyor. O yüzden bileşenlerin yoğunluğu bölgeye göre değişebilir. Ancak satın aldığınız propoliste mutlaka, CAPE, cafeic ve ferrulic asit, chrycin, naringenin, apigenin ile catechin ve quercetin gibi fenolik bileşenlerin yeterli miktarda bulunması lazım. Ayrıca alacağınız ürünün, kuru maddedeki propolis miktarı ve antioksidan kapasitesine dair analiz sonuçlarını sorgulayabilirsiniz.