Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ankara Bala’daki Afşar köyünde geleneksel üretimi karbon nötr hale dönüştürmek için yapılan çalışmalar sonuç veriyor. Döngüsel zincir sayesinde kadınlar neredeyse hiç atık olmadan üretim yapıyor

Karbonu sıfırlayan kadınlar

Karbon ayak izi, günümüzün en hayati sorunu. Küresel iklim değişikliğine yol açan karbondioksit emisyonları azaltılabilirse küresel ısınma da durdurulabilir hale gelecek. O yüzden hemen herkes, başta karbondioksit olmak üzere sera gazlarını nasıl azaltabileceğine kafa yoruyor. Elektrik tüketimini azaltmak, gıda israfını önlemek, daha az et yemek, ikinci el alışveriş gibi bireysel önlemler elbette önemli adımlar. Ancak asıl mesele üretimi karbonsuzlaştırmak. Özellikle de fosil yakıtları, toprağın ve suyun canına okuyan kimyasal gübreyi, tüm canlıları zehirleyen pestisitleri hayatımızdan çıkarmak. İşte bunu yapınca, sürdürülebilir bir dünyanın kapıları aralanıyor. Bu amaca dair yerel örnekler, yavaş yavaş hayata geçirilmeye başlandı. Hatta artık köylerdeki gıda üretiminde bile, karbon ayak izi hesabı yapılıyor. Mesela Ankara Bala’daki Afşar köyü... Köylü kadınların bir araya gelerek kurduğu Afşar Balam Kadın Girişimi Kooperatifi, minimum karbon ayak iziyle gıda üretimini deneyimlemeye başlamış.

Haberin Devamı

Tesisin enerjisi güneşten

Kadınların üretim yaptığı tesisin enerjisi, güneşten geliyor. 10 kilovatlık güneş enerjisi santralinden elde edilen elektrik, hem aydınlanma hem de üretim esnasında makinelerin kullandığı enerjiyi karşılıyor. Erişteden salçaya, sirkeden meyve-sebze kurusuna onlarca gıda ürününü, kendi tarlalarında yetişen tahıl ve sebzelerle üreten kadınlar, atıkları da solucan gübresinde yem olarak kullanıyor. Solucan gübre tesisinden elde edilen gübre de yine toprağa dönüyor. Köydeki gıda atıklarından elde edilen kompostla karıştırılan solucan gübresi, tarlalardaki ürünleri beslemek için toprağa seriliyor. Tüm bu döngüsel zincir sayesinde de neredeyse hiç atık olmadan üretim yapıyor kadınlar.

Kadınlar fabrikatör oldu!

Organizasyonun başında kimya mühendisi Figen Ar var. Emekli olduktan sonra Afşar’daki geleneksel üretimi karbon nötr hale dönüştürmek için projeler üretmiş. Son gerçekleşen projesi ise mini bulgur fabrikası. BM Küçük Destek Programı ve Ankara Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle kooperatife, bulgur öğütme ve işleme makinesi gelmiş. “Artık kadınlar fabrikatör oldu” diyen Ar, bulgur üretiminden kaynaklanan su ayak izini azaltmak için de “gri su” depolama sistemi kurulacağını anlatıyor: “Üretim esnasında bulguru ve diğer sebzeleri yıkamak için çok su harcıyoruz. O suyun doğrudan atığa gitmesine gönlümüz razı olmadı. Gıda yıkadığımız için hiçbir deterjan kalıntısı olmayan hatta gıdadaki vitamin ve mineralleri barındıran o suyu tarlalarımızda kullanmak istiyoruz. Bunun için yer altına büyük bir depo yapılıyor. Bittiğinde artık su ayak izimizi de azaltmış olacağız. Zaten kompost gübre tesisimiz sayesinde neredeyse hiç organik atığımız yok. Şimdi de köydeki çocuklara ve tüm kadınlara kompost dersleri vermeye başladık. Köyün tüm organik atığının, toprağa besin olmasını sağlayacağız. Atık yağları da Arap sabunu yapmak için kullanacağız. Kullanılmayan sazlıklar var. Onları da sepet yapımında kullanmayı hedefliyoruz. Bunun için köyde sepet örmeyi öğreteceğiz. Burada alternatif bir üretim bir modeli yaratma çabamız var. Gençler de gelsin karpuz kabuklarından sirke yaparak, gıda atıklarını kompost gübreye dönüştürerek döngüsel üretimi deneyimlesin istiyoruz.”

Haberin Devamı

Karbonu sıfırlayan kadınlar

Haberin Devamı

Afşar Balam Kadın Girişimi Kooperatif ürünleri.

Bu zenginlik başka

Tabii köydeki üretim hevesi, biyoçeşitlilik açısından da büyük bir şans. Çünkü yöresel birçok çeşit, ancak bu sayede genetik mirasını koruyabiliyor. Mesela “Afşar mor sarımsağı”... O bölgeye has aroma barındıran ve antioksidan değeri normal sarımsaktan daha fazla olan mor sarımsak, yüzlerce yıldır Afşar köyüne has tohumdan, geleneksel yöntemlerle yetiştiriliyormuş. Kooperatif geçen yıl 2 dönümlük araziden 2 ton mor sarımsak hasat etmiş ve kilosunu 35 liradan satmış. Bu yıl ise iklim etkisi nedeniyle 400-500 kiloluk bir hasat beklentisi var. Tabii bu sarımsağın bir diğer önemli özelliği üretiminde hiçbir kimyasal zehir kullanılmaması.

Köyün biyoçeşitlilik açısından bir diğer önemli zenginliği de yerel otları. Su kangalı, karaburcu, yemlik, madımak, yalıca, kelemenkeşir, teke sakalı, gelin eli, evelik gibi ot çeşitlerini bahar aylarında birlikte toplayan kadınlar, bu otlarla yapılan yemekler konusunda ciddi birikime sahip. Kadınların bu birikiminin kırsal gıda girişimleri sayesinde yayılması, gıda bağımsızlığımız açısından da çok önemli. Zira yerel tohum ve yerel tatların devamı, kadın emeğini örgütleyen bu gibi kooperatiflerin başarısına bağlı.

Karbonu sıfırlayan kadınlar