Zehirlenme vakaları yüzünden ıspanak kamyonları halden geri çevriliyor, tarlada ıspanak hasat edilmiyor. Oysa zehirlenmelerin faili ıspanak değil, suçlu güzelavrat otu! Orijinal adı da; “atropa belladonna”. Bu isim, ecel tanrıçası Atropos’tan geliyor “Bella donna” da İtalyanca “güzel kadın” demek
Ispanak 2 yıl sonra yine zehirlenme vakalarıyla gündemde. Karadeniz’de art arda ıspanak yiyenlerin fenalaşarak hastanelere başvurması sonrasında, herkes ıspanak yemekten korkar hale geldi. Daha önce de aynısı olmuştu. O dönem Beypazarı’ndan hasat edilen ıspanaklar, tüm Türkiye’de zehirlenmelere yol açmıştı. Şimdilerde de pazara benzer bir endişe hâkim. Ispanağıyla ünlü İzmir Menemen’den İstanbul Hali’ne giden kamyonların, “Artık ıspanak satılmıyor” diye geri gönderildiğini öğrendim. Tarlalardaki hasat da bir süre için durmuş. Pazardaki korkunun tarlaya yansıması böyle.
Tabii aslında zehirlenmeler ıspanaktan kaynaklı değil. Hasat sırasında ıspanağa karışan yabani bitki; güzelavrat otunun tüketilmesinden kaynaklanıyor. Halüsinasyon görmeye kadar varan etkilerin nedeniyse güzelavrat otundaki atropin maddesi. Zaten bitkinin orijinal adı da; “atropa belladonna”. Bu isim, ecel tanrıçası Atropos’tan geliyor. “Bella donna” da İtalyanca “güzel kadın” demek. Antik Çağ’da Atropos, insanın hayat serüveninin sona ereceği zamanı belirleyen 3 kader tanrıçasından biri. Elindeki makasla ipleri kesince yaşam da bitiyor.
Güzellik bitkisi
Antik Çağ’da kadınların gözbebeklerini büyütüp daha güzel görünmek için bu bitkiyi kullandıkları rivayet ediliyor. Hatta 16. yüzyıla kadar İtalyan kadınları, daha efsunlu bakmak uğruna bitkinin meyvesindeki suyu gözlerine damlatırlarmış. Gerçekten de bitki tüketildikten 1-2 saat sonra göz bebeklerinde büyüme görülüyor. Ama buna ek olarak ateş, bulantı, çarpıntı, ciltte kızarıklık ve anlamsız konuşmaya varan bir dizi etki de söz konusu. O yüzden zehirlenme şüphesiyle acil servislere başvuru sıklıkla yaşanıyor. Neyse ki, sonunda hiç ölüm olmamış. Demek ki, atropos artık ipi kesmiyor!
Tek çare kök
Ama yine de acil servislik olmamak için ıspanağı tüketirken temkinli olmakta fayda var. Güzelavrat otuyla ıspanağın yaprak yapısı, birbirine çok benzediğinden, tüketiciler için en etkili çözüm köke odaklanmak. İstanbul Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Kapıkıran, her iki bitkinin ancak köke bakılarak birbirinden ayırt edilebileceğini belirtiyor. Kapıkıran, şu öneride bulunuyor: “Ispanağın kendine has pembemsi bir kökü vardır. Eğer kökle birlikte topraktan sökülerek hasat edilirse yapraklar da bu köke bağlı bir şekilde pazara gelir. O kökteki yaprakları iyi bir şekilde yıkayarak tüketirsek, herhangi bir tehlikeyle karşılaşmayız. Araya yabani ot yaprakları karışsa da bunun fark edilerek ayıklanması kolaylaşacaktır. Ama bazen hasadı köke yakın noktadan keserek veya yaprakları yolarak yapıyorlar. İşte bu durumda araya yabani otların karışma riski oluşuyor. Bu ayların ‘atropa belladonna’nın doğal yetişme dönemi olduğu da hesaba katılırsa, ıspanağın kökten hasat edilmesi tüketiciyi rahatlatacaktır.”
Ispanak zehri yok
Tabii zehirlenmelerin, tarım kimyasallarından kaynaklanmış olabileceğine dair şüpheler de yok değil. Ancak hem zehirlenenlerin yaşadığı şikâyetler hem de ıspanağın ekildikten birkaç ay sonra hasat edilen bir sebze olması, tarım zehri ihtimalini azaltıyor. Murat Kapıkıran da aynı görüşte. Ispanak için ruhsatlı herhangi bir insektisit (böcek öldürücü) olmadığına işaret ediyor: “Ispanakta sadece yabani otla mücadele için tarım zehri kullanımı söz konusu. O da büyük bahçelerde özel ağızlı püskürtücülerle yapılıyor. Kimyasal direkt yabani otun üzerine sıkılıyor. Çünkü kimyasalın ıspanağa değmesi halinde ıspanak da kuruyor. O nedenle yabani ot zehrinin ıspanakta kalıntı yapacağını düşünemeyiz. Geriye sadece bir ihtimal daha kalıyor. O da ıspanak gibi yeşil sebzelerin üretiminde sıklıkla kullanılan nitratlı gübreler. Bu gübrelerin aşırı kullanımıyla zehirlenme yaşanması olası. Ancak nitrat zehirlenmesinin bulguları yaşananlardan çok daha farklı.”
İyi yıkanmalı
Ispanaktaki nitrat riskini 2 yıl önceki zehirlenme vakalarında bu köşede detaylıca anlatmıştık. Kimyasal gübrelerdeki nitratın, ıspanakta yoğun kalıntı bıraktığını araştırmalardan biliyoruz. Nitratın vücudumuzda birikimi ise kanserojen etki yaratan nitrozamin oluşumuna yol açıyor. O nedenle ıspanağın iyi yıkanması çok önemli. Yıkama, var olan nitrat yükünün dörtte birini alıyor. Ön haşlama yapıldığında da nitratın yüzde 40’ı yok oluyor. Ayrıca pişirildikten hemen sonra tüketilirse nitratın nitrozamine dönüşme riski azalıyor. Ispanak yediğimizden emin olsak da tüketirken dikkat etmekte fayda var. Çünkü beklettiğimizde ve kuru pişirmeyi seçtiğimizde nitrit oluşum riski artıyor.