Uzmanlar, yaşlanmayı geciktirmek isteyenler için doğru çözümün günlük alışkanlıklarında olduğunu söylüyor.
Belki hayatlarımızdan çok memnun değiliz ama hepimizin ortak talebi olabildiğince uzun yaşamak. Yaşama anlam katsa da ölüm, başlıca korkumuz. O yüzden insanoğlu binlerce yıldır ab-ı hayatın peşinde. Bilim de bu çabanın öncüsü.
İşte geçtiğimiz yıl Türkiye’de de gündeme taşınan ‘telomer hadisesi’... Bilim dünyası, epeydir hücre düzeyinde ölümsüzlüğü araştırıyor. Kromozomların ucundaki koruyucu parçalar olan telomerlerimiz, araştırmacıların odaklandığı yapıların başında. Çünkü biz yaşlandıkça hücrelerimizdeki telomerlerin boyu kısalıyor. Bu uğurdaki en önemli keşif de yapıda anahtar rol oynayan ‘telomeraz enzimi’.
Bu enzimi keşfeden bilim insanı Elizabeth Blackburn. Bu keşif ona iki meslektaşıyla birlikte Nobel Tıp Ödülü’nü getirdi. Time dergisinin “Dünya’nın en etkili 100 kişisi” listesinde. Keşfinin öyküsünü Doğan Kitap’tan çıkan “Telomer Etkisi” adlı kitabında da anlatmış Dr. Blackburn. Bir yosun çeşidi üzerinde yaptığı deneyler esnasında farkına varmış telomeraz enziminin. Kitaptaki ana mesaj, yaşlanmanın yani telomerlerin kısalmasının engellenebileceği. Ama hiç öyle ölümsüzlük iksiri veya ilaç önerisi yok.
Aslında kitabın yayımlanması telomer tedavisinin Türkiye’de gündeme taşındığı bir döneme denk geldi. O dönem, hapla telomer tedavisi öneren bir ABD’li doktor röportajlar vermiş, ünlü bir şarkıcımız da (Sertab Erener) yine röportajla telomer tedavisi gördüğünü açıklamıştı. Sonra bu yayınların reklam kokusu ayyuka çıkınca devreye gazetenin ombudsmanı girmişti. Kitapta ise telomer tedavisine dair kesin ifadeler yok. Hatta bu tedavi önerilmiyor bile.
Tedavilere dikkat edin
Tabii o tartışmaların da etkisiyle okuduktan sonra kitabın yazarlarına bazı sorular göndermiştim. Geçtiğimiz gün yanıtları geldi. Özellikle ‘Telomer tedavisi’yle ilgilenenlerin Dr. Blackburn’ün yanıtlarını duymasında fayda var. Dr. Blackburn, açık bir dille telomerlere dışarıdan müdahaleyi içeren tedavilerin güvenli olmadığını söylüyor. Telomer uzatma adına alınan takviyelerin/hapların etkileri konusunda uzun süreli bir araştırma olmamasına vurgu yapmış yanıtında ve, “Telomer, yalnızca bir kişinin hayat stiline dair katı olmayan bir haritadır. Tamamen kontrol edebileceğimiz bir şey değildir. Telomer uzatma adına takviye alan küçük bir örnek bundan 1 yıl önce takip edildi. Ancak kanser gelişimi bundan daha uzun sürer” diye uyarmış. Bu uyarı neden önemli? Çünkü çalışmalar, telomeri uzatmaya yönelik müdahalelerin kanser riskini artırdığını gösteriyor.
Peki telomerlerimizi nasıl uzatabiliriz, bir başka deyişle yaşlanmayı nasıl geciktirebiliriz? Dr. Blackburn’un reçetesi şöyle:
“Davranışımıza, inflamasyonumuza, oksidatif stresimize bağlı olarak telomerlerimizi kısaltmak veya uzatmak haftalar ya da aylar alabilir. Aslında en iyi ilaç içimizde ve günlük alışkanlıklarımızda. Kendimize şifalı gelen pratikleri gündelik hayatımıza entegre etmeliyiz. Stresi azaltmak için zihin beden aktivitesi önemli. İyi beslenilmeli (her çeşit gıdayı tüketin, kırmızı et ve şekerli içecekleri en aza indirin ve işlenmiş gıdaları kesmeye çalışın) ve egzersiz yapılmalı. Yaptığınız en kötü şey ne ise ona odaklanın. Sigara içiyorsanız, bunu azaltmaya odaklanın. Çok fazla et tüketiyorsanız eti azaltmaya, sürekli stres altındaysanız, buna odaklanın. Hem başkalarına hem kendinize karşı sevgi dolu olun, hayatta bir amacınız olsun. Kendinizi önemsediğiniz kadar başkalarını da önemsemenin değeri büyüktür. İlerleyen yaşlarda da sağlıklı hissedebilmenin yolu, hayatınızın anlamı olması ve başkalarına yardım edebiliyor olmakla yakından ilişkilidir.”