Bazı ölümlerde faili hemen tahmin edersiniz. Bir tarlada nesli tükenen bir kuşsa yere düşen, bilirsiniz ki bir avcı geçti oradan. Binlerce arı uçamıyorsa artık, anlarsınız ki yakınlarda ilaçlama denilen zehir uygulaması yapılıyor.
Bu acı gerçeği, geçtiğimiz günlerde Milas ve Aydın’da bir kez daha deneyimledik. Toplu arı ölümü haberi ajansa ilk düştüğünde; “Fail pestisit” demiştim kendi kendime. Bir gün sonra Zootenkist Prof. Dr. Mete Karacaoğlu açıkladı: “Analizlere göre ölümler tarım ilaçlarından”... Tabii bakmayın siz, ona tarım ilacı dendiğine. Aslında toprağa atılan zehir o. Atılma nedeni de faydalı/faydasız tüm canlıları bitkilere zarar vermesin diye topluca öldürmek. Arı nasıl kaçsın bu katliamdan? Daha önce de yazmıştım, pestisitlerin arıları öldürdüğünü ve neonikotinoidlerin yasaklanması gerektiğini. Bir kısmı yasaklandı ama hâlâ uygulananlar var. Zaten arıcılar hiçbir denetim olmadığından yakınıyor. Aydın Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ayhan Özdemir, çiftçilere “Bari ilaçlamayı akşam yapın” diye neredeyse yalvardıklarını ama “Arını kapat gezmesin” yanıtı aldıklarını söylüyor. Kırdaki tablo maalesef bu. Biyolojik zenginliğimizi yabancı şirketlerin zehirleriyle ortadan kaldırıyoruz.
Gıdadaki zehri azalttı
Umudumuz buna çare olabilecek gelişmelerde. Mesela, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Cem Özkan’ın ekibiyle yürüttüğü “Biyolojik Mücadele” çalışması. Cem hoca, teknokentte 7 yıldır faydalı böcek üretiyor. Ne için? Pestisitle yok edilmeye çalışılan zararlıları doğal yolla baskılamak için. Epey de yol kat etmişler. Ürettikleri faydalı böceklerle, üzümde yıllık ortalama 15 olan pestisit uygulama sayısını 7’ye düşürmüşler. Elmada 15’den 8’e, cevizde ise 6’dan 2’ye indirmişler. Bu, soframıza gelen gıda ürünündeki zehrin yarı oranında azalması demek. Bir üretim sezonunda armuta 18, şeftaliye 10 kez zehir saçıyor maalesef bizim çiftçimiz. Oysa ki, ekolojik dengeyi koruma bilincine erişse bu oranda zehre muhtaç olmayacak. Cem Hoca da buna dikkat çekiyor: “Anlamsız bir ilaç bağımlılığı var. İlaçları reddetmiyoruz. İlacı son çare olarak kullanalım ama önce alternatifleri deneyelim. Biz doğaya hiç müdahale etmemiş olsaydık doğal denge kendi kendine gidiyordu ama yoğun ve bilinçsiz pestisit kullanımı faydalı böcekleri katletti. Yaptığımız şey; bozulan ekolojik dengeyi faydalı böceklerin lehine yeniden tesis etmek. Bundan daha çevreci bir uygulama yok. Çünkü öbür tarafta doğayı mahveden, kansere kadar götüren zehirler var. Oysa, zararlı böcekleri baskılayacak on binlerce faydalı böcek var. Bunun 200 türü dünyada ticarileşti. Biz henüz 5’ini üretebiliyoruz.” Çocukları doğayla tanıştırmak için Böcek Şenlik Okulu da kuran Cem Hoca, toplumun doğayla ilişkisinin koptuğu görüşünde; “Balın nasıl yapıldığını ne öğretmen ne öğrenci biliyor. Kentlerde yaşayanların yüzde 99’unun doğayla ilişkisi yok. Bir taraftan da toplumda ekolojik farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu çiftçiler için de yapıyoruz. Bu farkındalığı yaratmazsak çiftçiler mevcut pestisit alışkanlığını sürdürecek. Dışa bağımlı pestisitlerle bir yere varamayız. Ürettiğimiz faydalı böceklerin kilosu 15 bin dolar. Bir kilogram faydalı böcekle 350 dekar tarım alanında tarım ilacı kalıntısız, katma değeri yüksek ürünler elde edebilirsiniz. Bunun getirisi de 150 bin dolardır.”