Buğday Derneği, Amerika'da yapılan çilek analizlerinin yüzde 99’unda en az 1 pestisit kalıntısına rastlandığını duyurdu. Derneğin bir diğer uyarısı ise çilek severler adına sevindirici. O da hormon kullanımı iddiasının doğru olmadığı.
Çilekler kızardı, hasat başladı. Ama tam da çilek mevsiminde, ABD merkezli Çevre Çalışma Grubu’ndan (EWG) gelen bir uyarı oldukça moral bozucu. Buğday Derneği’nin paylaştığı uyarıya göre çilek, sakınmamız gereken zehirli sebze ve meyveler listesinin birinci sırasında. Sizce de bu çok korkutucu değil mi? Özellikle çocukların çileğe yönelik ilgisi düşünüldüğünde.
Uyarının altı da boş değil, ABD Tarım Bakanlığı’nın verilerine dayanıyor. Ne diyor o veriler? 2015-2016 yılları arasında yapılan çilek analizlerinin yüzde 99’unda en az 1 pestisit kalıntısına rastlandığını söylüyor. Yani sadece o yüzde 1’i yiyen şanslı. Zaten küresel servetin yüzde 82’sini de dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesimi yemiyor mu?
Pestisit kokteyli
Konuyu dağıtmadan uyarıya biraz daha göz atalım. Çünkü sonuçlar oldukça dikkat çekici. Çalışmada, konvansiyonel yöntemle yetiştirilen 1174 çilek analiz edilmiş. Bu çileklerin yüzde 20’sinde 10 ve daha fazla türde pestisit kalıntısı tespit edilmiş. Tam bir pestisit kokteyli yani çilekler. En kirli örnekte 22 farklı pestisit bulunmuş. Tüm örnekler değerlendirildiğinde 81 farklı pestisit kalıntısına rastlamış analizi yapanlar. “Aman canım Amerika’daki çilekten bana ne” diyenlere de kötü bir haber vereyim. Türkiye’de yapılan çalışmalar da çileklerin pek güvenilir olmadığını söylüyor. Zaten Türkiye’de kullanılan tarım kimyasallarının ABD’den farkı yok. Hatta daha da denetimsiz olduğuna dair şüpheler yoğun. Burada denetimin ne ölçüde yapıldığını dahi bilemiyoruz. Keşke, ilgili bakanlık Türkiye’deki analiz verilerini paylaşsa da Türkiye’deki çileklerin durumunu öğrenebilsek.
Yasak madde
Ama şunu biliyoruz; “Hemen hemen her pestisit türüne rastlanmakla birlikte çilekte en çok Dichlorvos bulunuyor”. Bunu ben değil, ODTÜ Kimya Bölümü’nün yaptığı 2015 tarihli bilimsel bir araştırma söylüyor. Market çileklerini analiz etmişler ve bu sonuç elde edilmiş. Analiz edilen tüm çileklerde rastlanan Dichlorvos, bir böcek zehri çeşidi. Ruhsatında arı ve balıkları zehirleyeceği uyarısı var. Uygulandığı bitkinin kromozomlarında hasar yaratmış.
ABD Çevre Koruma Ajansı’na göre kanserojen olduğuna dair bulgu var ancak insanlar üzerinde yeterli veri yok. Her yıl 6-7 milyon yeni kanser vakası veriden sayılmıyor demek ki.
Yine Chlorpyrifos
Çalışmanın bir diğer sonucu da, alınan tüm çilek örneklerindeki pestisit konsantrasyonlarının tehlike indeks sınırının üzerinde olduğu. Bir başka çalışma ise çok daha korkutucu bir bilgiyi barındırıyor.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin yaptığı 2011 tarihli çalışma, incelenen 10 çilekten 3 tanesinde kullanımı yasak olan Chlorpyrifos’a yüksek miktarda rastlandığını söylüyor. Chlorpyrifos, bu köşede sıkça değindiğimiz bir zehir. Sinir sistemini felce uğratıp canlıları öldürdüğü için hem AB hem de Türkiye’de yasaklı kimyasallar arasına girdi. Ancak çilekte de, biberde de bu zehre hâlâ rastlanması bu yasağın tarlaya ulaşmadığını ortaya koyuyor.
Hormon yok
Çileğe dair son bilgiler ve araştırmalardan elde edilen sonuçlar böyle. Çilek yiyip yememek size kalmış. Mesela Buğday Derneği, pestisit kalıntısına karşı organik yöntemle yetiştirilen çileklerin tercih edilmesini öneriyor.
Derneğin bir diğer uyarısı ise çilek severler adına sevindirici. Çilekte hormon kullanımının “gıdada doğru bildiğimiz yanlışlar” listesinde ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken dernek, “Çilekte ne ürünü döllemek için ne de irilik için hormon kullanılıyor. Çilek kendini dölleyen bir meyve. İriliğin sebebi ise ihracat için ABD kaynaklı çeşitlerin üretimde kullanılması. İriliğin ikinci sebebi ise hasat yılıyla ilgili. İlk yıl ekilen çilekler iri taneler yaparken, ikinci ve üçüncü yıllarında daha küçük ürünler veriyor.”
Konvansiyonel çilekteki pestisitler
- Karbendazim: Hormon bozucu. Çileklerin yüzde 16’sında tespit edilmiştir.
- Bifenthrin: Olası kanserojen. Çileklerin yüzde 29’unda tespit edilmiştir.
- Çileklerin yüzde 99’u pestisit kalıntısı içeriyor.
- Bir çilekte 22’ye kadar farklı pestisit kalıntısı bulunabiliyor.
USDA’nın (ABD Tarım Bakanlığı) verileridir.