Genel tanıma göre, 15 ila 24 yaş arası erkek ve kadın nüfus, ‘Genç Nüfus’ olarak kabul ediliyor. Bizim şimdilerde 77.7 milyona ulaşan nüfusumuzun yüzde 16.5’i genç nüfus... 12.8 milyon gencimiz var.
Kim bu gençler? Yarın, 19 Mayıs’ta, bayramları olan gençlerimiz ne durumda?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, gelecekten umutlu olan gençlerin oranı 2013 yılında yüzde 83.9 iken 2014 yılında yüzde 78.0 oldu. Gençlerin yüzde 65.1’i 2013 yılında kendini mutlu hissederken, bu oran 2014 yılında 4 puan düşerek yüzde 61.2’ye geriledi.
Peki ya iyi eğitim?
Toplam nüfus içinde genç nüfusun ağırlığını koruyabilmesi, doğurganlık oranının yüzde 2.1’in üzerinde kalmasına bağlı. O nedenle Sn. R.T. Erdoğan, 3 çocukta ısrarcı oluyor. Çünkü bizde doğurganlık oranı azar azar geriliyor. Bunun sonucu genç nüfusun toplam nüfustaki ağırlığı azalıyor, azalacak.
Bugünkü doğurganlık tablosu devam ederse genç nüfusun toplam nüfusa oranı 2013’te yüzde 15.1’e, 2050’de yüzde 11.7’ye, 2075’de yüzde 10.1’e düşecek. Genç nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10’un altına inince o ülke nüfusu yaşlıların ağırlıkta olduğu nüfus olarak kabul ediliyor.
Genç nüfusa sahip olmak güzel de, onları önce iyi beslemek, sağlıklı büyütmek, iyi okutmak, sonra da onlara iş bulmak, onların mutluluğunu sağlamak gerekiyor.
İlkokul çağındaki çocuklarımızın yüzde 99.6’sına, orta öğretim çağındakilerin yüzde 76.7’sine, üniversite çağındakilerin yüzde 39.9’una eğitim imkânı sağlanabiliyor.
18 ile 24 yaş arasındaki her 100 gencimizin 40.8’i iş bulduğunda çalışmak istiyor. Ne var ki, iş bulduğunda çalışmak isteyen her 100 gencimizin sadece 82.1’i iş bulabiliyor... 17.9’u ise işsiz.
İş bulabilen her 100 gencin 47.9’u hizmetler sektöründe çalışıyor. 32.7’si sanayide, 19.4’ü ise tarımda iş bulabilmiş durumda.
Can alıcı nokta şu...
Şimdi geliyoruz en önemli konuya: Gençlerimiz geleceği nasıl görüyorlar? Gelecek hakkında ümitleri ne ölçüde?
TÜİK Yaşam Memnuniyeti Anketlerine göre, gençlerimizin gelecek hakkındaki ümitleri giderek azalıyor. 2011 yılında her 100 gencin 17.6’sı ‘gelecek hakkında ümidim yok’ derken bu sayı 2014 yılında yüzde 22’ye yükseldi.
Kadınlar erkeklerden daha çok ümitsizlik içinde. 2011 yılında 100 genç kadının 16.1’i ‘ümitsizim’ derken bu sayı 2014 yılında 23.8 oldu. Neredeyse her 4 genç kadının 1’i gelecekten ümidini kesmiş görünüyor.
Her 100 genç erkeğin 19.3’ü 2011 yılında ümitsiz iken 2011 yılında ümitsizlerin sayısı 20.3 oldu.
Gençlerimizin mutluluğunu artırmaya, gelecek hakkındaki ümitlerini yükseltmeye mecburuz. Mutsuz, ümitsiz bir gençlik ile Türkiye’nin büyümesi, kalkınması, gelişmesi gerçekleşemez.