Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ayşe Hanım Teyzem’e söyleyeyim: Asgari ücret ve emekli maaşları az-çok düzeltilecek ama ertelenen zamlar peşpeşe yapılacağı için vatandaşın elinde yine bir şey kalmayacak

Dolar yükselmeye, altın dalgalanmaya devam edecek. Enflasyon artacak. Ayşe Hanım Teyzem’in durumu düzelmeyecek. Seçim bitecek ama geçim derdi sürecek

Ayşe Hanım Teyzem, Ali Rıza Bey Amcam, Bakkal Coşkun, Çiftçi Recep Efendi, İşçi Memed Kardeş, İşadamı Rüstem Bey merak ediyorlar. “Seçimden sonra ne değişecek? Ne olacak bizim halimiz?” diye sual eyliyorlar.
Bugünden hangi partinin ne kadar milletvekili çıkaracağı, başbakanın kim olacağı, hükümetin nasıl kurulacağı, hükümetten kimlerin olacağı belli değil ama... Hangi parti ne kadar milletvekili çıkarırsa çıkarsın, hükümet nasıl kurulursa kurulsun, ekonomide nelerin olup biteceği, Ayşe Hanım Teyzemin, Ali Rıza Bey Amcam’ın, Bakkal Coşkun’un, Çiftçi Recep Efendi’nin İşçi Memed’in, İşadamı Rüstem Bey’in durumunun ne olacağı az-çok belli.
Sel gider kum kalır
Seçim öncesi partiler seçmeni cezbetmek için vaat yarışına girdiler. Bu yarış daha çok alt gelir grubunun sorunları üzerine yoğunlaştı. Seçim sonu kurulacak hükümet ve hükümetler, seçim öncesi tahrik edilen bekleyişleri karşılamak arayışında (veya zorunda) az iyileştirmeye gidecekler.
Ciddi iyileştirmeler orta dönemde bütçe gelirlerinde yapılacak artışlara bağlıdır. Ancak 2015 yılı içinde bütçe kaynakları zorlanarak, bütçe açığı artırılarak:
Asgari ücrette az-çok bir düzeltme yapılacak.
Emekli maaşlarında az-çok bir artış olacak.
Çiftçinin mazot parasındaki devlet desteği artırılacak.
Alt gelir grubuna yönelik aylık sosyal yardımlarda artırıma gidilecek.
Alt gelir grubunun gelirindeki iyileştirmeler hemen harcamaya dönüşür. Bu harcama ekonomide talebi artırır. Talep üretimde artışa yol açar. Ekonomi canlanır. Bu canlılıktan ülkede yaşayanların hepsi doğrudan veya dolaylı istifade eder.
Bu pencereden bakıldığında seçim sonunda ülke genelinde bir ferahlama olacağı görülüyor.
Oyuncular oyuna girecek
Ekonomi denilen şey ‘insan yapısıdır.’ Ekonomide herkes oyuncudur ama bir de oyunu yöneten, diğer oyuncuları yönlendiren ‘baş oyuncular’ vardır.
Yerli ve yabancı ‘baş oyuncular’ seçim öncesi “D’u bakalım n’olacak?” havasına girdiler. Oyundan çekildiler.
Bu oyundan uzun süre çekilen, rolünü kaybeder. O nedenle seçim sonu, yeni düzene göre hemen oyuna girmek zorundadırlar. Büyük oyuncular erteledikleri yatırımları, geciktirdikleri üretim programlarını uygulamaya başladıklarında ekonomide iyileşme görülür. İstihdamda iyileşme görülür.

SEÇİM RÜZGARI GELİP GEÇECEK AMA...
Ayşe Hanım Teyzem, Ali Rıza Bey Amcam ne istiyorlar? Önce kimseye muhtaç olmayacak bir gelirleri olsun istiyorlar. Sonra ülkede can ve mal güvenliği olsun, huzur olsun istiyorlar. Sonra çocuklarının işi olsun, torunları iyi okusun istiyorlar.
Pahalılık olmasın, pahalılık yüzünden satın alma güçleri azalmasın istiyorlar. Bir yana biriktirdikleri üç beş kuruşluk tasarrufları durduğu yerde erimesin istiyorlar.
Bütün bunlar, önce ülkede güçlü bir hükümetin olmasına, hukuka saygı gösterilmesine, yolsuzluk ve usulsüzlük ile adam kayırmanın gündemden çıkmasına, can ve mal güvenliğine önem verilmesine bağlı.
Bunlar olacak ki, ülkede yerli ve yabancı işadamları yatırım yapsın, işyeri açsın. Üretim artsın. İstihdam ve gelir artsın.
Seçim sonu ülkedeki iyilik rüzgarları, bu ülkede yaşayan herkesi belli ölçüde rahatlatır. Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam da iyilik rüzgarını hisseder.
Amma ve lakin... “Seçim bitecek, geçim derdi de bitecek” diye bir şey yok.
Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam’ın geçim dertlerinin kısa ve orta sürede bitmesi, durumlarının daha iyiye gitmesi imkansız. Durumları daha kötüye gitmesin, durumları azıcık da olsa iyileşsin... Yeter.
Ne var ki, seçim sonu emekli maaşlarında, asgari ücrette olası iyileştirmeye karşı fiyat artışları, Ayşe Hanım Teyzem gibilerin “Ohhh...” demelerine imkan vermeyecek.
Ayşe Hanım Teyzem gibiler de bunun farkında. Onun için, “Paradan vazgeçtik. Hiç olmazsa huzur olsun. Doğru dürüst bir idare olsun... Yolsuzluk, uğursuzluk söylentileri sona ersin” diyorlar.
Faiz, döviz, altın ne olur?
Faiz, altın ve döviz fiyatları (1) enflasyona (2) dışarıda dolar değerinin ve altın fiyatının değişimine bağlı olacak.
Ama görünen o ki dışarıda dolar değer kazanmayı sürdürecek. Daha fazla değer kazanmasa da bu değerini koruyacak. Bizde enflasyon kısa sürede aşağıya inemeyecek. Dışarıda altın fiyatları dalgalanmayı sürdürecek.
Bu tabloda Türkiye’de faizin ucuzlaması zor. Faiz biraz yükselse bile, mevduat faizleri enflasyonu dengeleyecek ölçüde artmayacağından, tasarruflar konuta, altına ve dövize gitmeye devam edecek.
Borsa ‘borsacıların işi’ haline geldi
Anadolu halkı, anlaşılması zor olayları “Abi bu işe herkesin aklı ermez” diyerek yorumlar. Borsada ne olacağına da saf ve bakir Anadolu çocuklarının aklı ermez. Borsa ‘borsacıların işi’ haline geldi. İstediklerinde indiriyorlar, istediklerinde bindiriyorlar.
İndirirken de, bindirirken de ‘kerizler silkeleniyor.’ Her gün her saat indirme ve bindirmeye bir bahane bulunuyor. Saf ve bakir Anadolu çocukları borsaya yatırım yapacaklar ise, köklü, ne olduğu bilinen şirketlerin hisse senetlerinden alarak, bir kenara saklayacaklar. Temettü alamasalar da zamanla nasıl olsa fiyatı artar.
Borsacılar, borsaya girmek isteyenlerin seçimden hemen sonra fiyatlar aşağıda iken ‘profesyonel yatırım uzmanları’na danışarak güçlü, bilinen şirketlerin hisse senedini almalarını tavsiye ediyorlar. (Bu konuda karar ve risk yatırımcıya aittir.)
Döviz girişleri artış gösterecek
Bizim cari açığımızın kapanması için her ay 3-4 milyar dolar döviz girişine ihtiyacımız var. Seçim öncesi belirsizlikler nedeniyle döviz girişi aksadı. Belirsizlik döviz girişini aksattı. Seçim sonu yabancılar ülkedeki durumu değerlendirerek Türk piyasası ile ilgili polikalarını belirleyecek.
Yabancı için önemli olan göndereceği dövizin getirisidir. Eğer borsa ve faizin getirisi yüksek ise dövizi gönderir. Bize döviz Arap ve Körfez ülkelerinden değil ABD’den ve AB ülkelerinden gelir. Bu nedenle seçim sonu döviz girişi büyük ölçüde dış politika konusundaki gelişmelerden etkilenecek.
İşadamı Rüstem Bey rahatlayacak
İşadamı için kâr ve zarar kardeştir. İşadamı riskten korkar. Riskin temelinde belirsizlik vardır. Seçim öncesi ortalık toz duman olunca İşadamı Rüstem Bey korktu. “Acaba sanayiden, üretimden çıkayım da paramı inşaata mı yatırayım?” havasına girdi.
Seçim sonu ‘neyin ne olduğunu ve olacağını’ göreceği için İşadamı Rüstem Bey rahatlayacak. Geciktirdiği yatırım ve üretim projelerini tekrar masanın üzerine yayacak.
Konuta talep asla ‘ölmez’
Halkımız için konut sadece yaşanacak mekan değil, yatırım aracı. Hatta paradan para kazanma aracı. Maliyet artışlarına, arsa fiyatlarındaki yükselme nedeniyle artan fiyatlara rağmen halkın konut talebi seçim sonunda da canlılığını koruyacak. Halkın yetersiz tasarrufları konut sektörüne akacak. Bunun için konut sektöründeki ‘sat-yap’çı büyük müteahhitlerin sorunu olmayacak.
Arsayı bulan ‘plandan satarak - parayı cebine koyarak’ konut yapmaya devam edecek.
Devlet müteahhiti için sorun yok
Başlamış büyük projelere soyunan devlet müteahhitleri için sorun yok. Devlet onlara yükümlülüğünü sürdürecek. İş ki onlar işlerini aksatmasınlar, finansman sorunlarını çözsünler. Ne var ki önümüzdeki dönemde yeni büyük projeler için yeni ihaleler açılması pek kolay olmayacak. İşte o nedenle “Onu buna ekle, böylece önce onu bitir, arkadan bu, onun arkasından şu gelir, böylece çark kendiliğinden döner” sistemi işlemeyebilir. Buna göre devlet müteahhitlerinin ‘fon akımlarını düzenlemeleri’ önem kazanıyor.
Fiyatlar artacak
Merkez Bankası’nın niyeti iyi de... Şartlar kötü... Enflasyon aşağıya inemeyecek, yukarıya çıkacak.
Seçim öncesi vaatlerin rüzgarında, ücretlerde, gelirlerde yapılacak iyileştirmeler nedeniyle gevşetilecek Maliye politikası sonucu canlanacak talep, enflasyonun artmasına kapı açacak.
Döviz fiyatlarındaki artış maliyetleri artırıyor. Maliyet artışı fiyata yansıyacak.
Seçim öncesi geciktirilen elektrik ve doğalgaz zamları mecburen, mecburiyetten yapılınca, fiyatları etkileyecek.
Yaş meyve ve sebzede üretim artmazken talep artıyor. Yaş meyve ve sebze fiyatları enflasyonu azdırıyor.