Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Osmanlı İmparator-luğu’nun İtilaf Devletleri ile Mondros Mütarekesi‘ni imzalamasının ardından, 1915 yılında Çanakkale’den geçirmemek için yüzlerle şehit verdiğimiz müttefik kuvvetler 7 Kasım 1918‘de Çanakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’a ulaştı. 13 Kasım 1918’de müttefiklerin 55 parça gemisinden İstanbul’a 3500 asker çıkarıldı. Müttefiklerin gemileri Boğaz’ı, askerleri İstanbul’u kontrol altına aldı.
4 Mart 1920’de Londra Konferansı’nda İstanbul’un işgal edilmesine karar verildi. 16 Mart 1920’de İstanbul işgal edildi. İşgal kuvvetleri bazı milletvekillerini tutukladı. 18 Mart 1920’de “Meclis-i Mebusan” kapanış toplantısı yaptı.
Mustafa Kemal, işgalden üç gün sonra, 19 Mart 1920’de yayımladığı bildiride, olağanüstü yetkiler taşıyan bir meclisin Ankara’da toplanacağını, 15 gün içinde yapılacak seçimlerle üyelerin nasıl belirleneceğini duyurdu.

23 Nisan önemli gün
23 Nisan 1920’de, 115 milletvekili Ankara’da Meclis salonunda toplandı. Meclis, 24 Nisan’da yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa’yı başkanlığa seçti. 2 Mayıs’ta Bakanlar Kurulu’nun seçilmesi hakkındaki yasa çıkarıldı. “Meclis Hükümeti”, 5 Mayıs’ta Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında ilk toplantısını yaptı. Meclis’in açılışıyla, milli egemenliğe dayalı yeni Türk devleti doğdu.
6-11 Ocak 1921’de Birinci İnönü, 23-31 Mart 1921’de İkinci İnönü ve 13 Eylül 1921’de Sakarya zaferleri sonucunda, 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile Fransızlar savaştan çekildi. Meclis hükümeti 1922 yılında, Yunanistan ve İngiltere dışında, tüm ülkelerle iyi ilişkiler oluşturmuş durumdaydı. Ordu, 26 Ağustos 1922’de Büyük Zafer kazandı. 9 Eylül’de İzmir’e girdi. 18 Eylül’de Anadolu’da hiçbir yabancı askeri güç kalmamıştı. İtilaf Devletleri ile 11 Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi imzalandı. İtilaf Devletleri, 27 Ekim’de Lozan’da barış görüşmelerinin yapılmasını kararlaştırdı. 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması 24 Ağustos 1923’te TBMM’de onaylandı. Yeni Türk devleti, askeri, siyasi ve ekonomik özgürlüğe kavuştu. Meclis’in açılış günü olan 23 Nisan, 1921’de çıkarılan bir kanunla ilk resmi bayram ilan edildi. Kanunda “23 Nisan günü milli bayramdır” ifadesi yer alıyordu.

Bağımsız ve çağdaş olmak
Hemen sonra devrimler başladı. Aşar Vergisi kaldırıldı (1925), çiftçi özendirildi, örnek çiftlikler kuruldu (1925), Sanayi Teşvik Kanunu çıkarıldı (1927), Kalkınma Planı hazırlandı (1933). Hukuk ile ilgili devrimlerle Anayasa yapıldı (1924), Mecelle kaldırıldı (1924-1937), Medeni Kanun çıkarıldı, laik hukuk düzenine geçildi (1924-1937), Ceza Kanunu yürürlüğe konuldu. Eğitimle ilgili devrimlerle, öğretim birleştirildi (1924), Harf Devrimi yapıldı (1928), Üniversite Kanunu çıkarıldı (1933). Toplumu ilgilendiren devrimlerle, kadınlara erkeklerle eşit haklar tanındı (1926-1934), Şapka ve Kıyafet Kanunu çıkarıldı (1925), tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı (1925). Soyadı Kanunu çıkarıldı (1934), lakap ve unvanlar kaldırıldı (1934), uluslararası saat, takvim, uzunluk ölçüleri kabul edildi (1924-1931). Siyasi devrimler olarak, önce saltanat kaldırıldı (1922), Cumhuriyet ilan olundu (1923), en sonunda da halifelik kaldırıldı (1924).
Devlet önderliğinde sanayileşme başladı. Yabancı imtiyazındaki limanlar, demiryolu, su, elektrik, tütün işletmeleri millileştirildi.Duyunu Umumiye kaldırıldı. Kapitülasyonlar kaldırılarak gümrük sistemi kuruldu. Maliyeye denk bütçe, düzgün ödeme sistemi getirildi.
Her 23 Nisan günü, işgalden nasıl kurtulduğumuzu, siyasi ve ekonomik bağımsızlığa nasıl sahip olabildiğimizi tekrar tekrar yazarak sayın okuyucularıma hatırlatmaya çalışıyorum. Çünkü 23 Nisan’ın ne olduğu giderek unutuluyor.