Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbul’da yaşayanlar, evlerine, işlerine gitmek için, gezmek, dolaşmak için her gün 14 milyon seyahat yapıyor. Bu seyahatin 3 milyonu özel araçlarla, 11 milyonu toplu taşıma araçlarıyla yapılıyor.
İstanbul denizle iç içe bir şehir. İstanbul’da her gün yapılan her 100 seyahatin sadece 2.5’i deniz yoluyla yapılan seyahat. Yüzde 10’u raylı taşıma, yüzde 87.5’i karayoluyla gerçekleşiyor.

Bayram var, sefer yok
1 Temmuz’larda Kabotaj Bayramı veya Denizcilik Bayramı kutlamalarını yapıyoruz. Kabotaj, bir devletin kendi limanları arasında yük ve yolcu taşıma hakkıdır. 1926 yılında TBMM’de kabul edilen bir kanunla Türklere ait olmayan gemilerin Türkiye sahillerinde yük ve yolcu taşımaları yasaklandı.
1 Temmuz’lar 1935’ten bu yana “Kabotaj Bayramı” olarak kutlanıyordu. Denizcilik Müsteşarlığı karar verdi. 2007 yılından sonra 1 Temmuz’lar “Denizcilik Bayramı” oldu.
Kabotaj Kanunu’na göre yabancı bayraklı gemiler Türkiye’ye sadece yolcu ve yük getirir. Türkiye’den sadece yük ve yolcu götürür. Bizim limanlarımızın birinden öbürüne yük ve yolcu taşıyamaz.
İyi de... Yabancılara yasakladığımız bu işi biz kendi gemilerimizle yapabiliyor muyuz? Bu işi çok iyi başardığımız için mi 89 yıldır her 1 Temmuz’ları “bayram olarak” kutluyoruz?
“Üç yanımız deniz, biz denizci milletiz” diyerek söylenir dururuz da 8.337 km’lik kıyı şeridimizi mal ve insan ulaşımı için kullanmayı beceremeyiz.165 limanımız var ama tarifeli sefer yapan, yolcu taşıyan gemilerimiz yok. 1970 öncesi Denizyolları, 4 dış hatta 16 limana, 10 iç hatta 50 limana yılda bini aşan sayıda muntazam yolcu ve yük seferi yapıyordu.
Türk gemileri Brindisi, Venedik, Barcelona, Beyrut, Köstence, Marsilya, Napoli, Pire, Rodos, Trablus, Tunus, Kıbrıs’a yolcu getirip götürüyordu.
Karadeniz’de Abana, Akçakoca, Fatsa, İnebolu, Zonguldak, Samsun, Trabzon, Rize, Hopa’ya, Ege’de ve Akdeniz’de Bozcaada, Bodrum, İzmir, Kuşadası, Marmaris, Finike, Fethiye, Kaş, Alanya, Antalya, Mersin, İskenderun’a tarifeli seferler vardı.

Yolcu gemimiz kalmadı
Denizcilik İşletmeleri’ni özelleştirdik. Geliniz görünüz ki kendi limanlarımız arasında yolcu taşıyacak, dış hatlarda tarifeli sefere çıkacak gemimiz yok.
İstanbul’da kıyılardaki şehir hattı iskelelerini gazinoya dönüştürdük. Denizi kullanamıyoruz. Deniz yoluyla taşınabilecek insanları karayoluna, köprülere yönlendiriyoruz.
Türkiye’de ithal edilen malların yüzde 15.2’sini, ihraç edilen malların yüzde 21.2 sini Türklere ait gemiler taşıyabiliyor. Yabancı yolcu gemileri limanlarımıza yanaşıyor, Türk yolcuları alarak yabancı limanlara götürüyor.
Karaköy’den gemiye binerek Zonguldak, İzmir veya İskenderun’a gidemezsiniz. Yunan adalarına, İtalya’ya, Fransa’ya gidebilirsiniz.
Trabzon’dan fındığı gemiyle İstanbul’a getirtmek imkânsız. Buzdolabını İstanbul’dan gemiye yükleyerek İskenderun’a gönderemezsiniz.
“Ağlaşmak” işe yaramıyor. Önemli olan, gerçeği bilerek eyleme geçmek.