Milli gelir rakamları iktisatçıları ilgilendiren rakamdır. İktisatçılar rakamlara “Ne idi ne oldu, indi mi, çıktı mı?” diye bakarlar.
Ama Ayşe Hanım Teyzem için, milli gelir ekmek parasıdır.
Üretim artmadan ülke geliri artmaz. Ülke geliri artmayınca Ayşe Hanım Teyzemin geliri de artmaz. Ülke gelirinin artıp artmadığını milli gelir rakamları gösterir.
Gelir artışı her ülke için, ülke halkı için önemlidir. Ama Türkiye gibi kişi başı milli gelir rakamı 5 yıldır 10 bin dolara kilitlenmiş ülkeler için ve de gelir dağılımının düzgün olmadığı ülkeler için daha da önemlidir.
Kişi başı geliri 30-35 bin dolar olan ülkede halk zaten asgari bir yaşam düzeyine, insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyine eriştiği için, milli gelirin yüzde 1, 2, 3 oranında artması önemli değildir. Ama kişi başı geliri 10 bin dolar olan ülkeler yüzde 3-4 oranında yıllık üretim ve gelir artışıyla önlerinde koşan ülkelerin halklarıyla aralarındaki gelir-refah-medeniyet uçurumunu kapatamazlar.
Büyüyemiyoruz
2013 yılında milli gelir yüzde 4.2 büyümüştü. Büyüme 2014 yılında yüzde 2.9’a geriledi. Nüfus artışını dikkate alırsak gerçek büyümenin yüzde 2’ler dolayında olduğu anlaşılır.
Neden büyüyemiyoruz? Tek bir neden var. Üretimi artıramıyoruz.
Üretim ve yatırım “Artsın“ denilince artmaz. Üretimin artması iç ve dış talep artışına bağlıdır. İç talep Ayşe Hanım Teyzemin talebidir. Artması Ayşe Hanım Teyzemin gelirinin artmasına veya borçlanarak harcama yapmasına bağlı. Dış talep ihracattır.
2014 yılında hane halkının, Ayşe Hanım Teyzem gibilerin tüketimi sadece yüzde 1.3 oranında artabildi. Halbuki bir yıl önce sabit fiyatlarla hane halkı tüketimindeki artış yüzde 5.1 idi.
Görülüyor ki 2014 yılında Ayşe Hanım Teyzem daha az harcayabilmiş.
Toplam milli gelirin yüzde 66.3’ünü hane halkı, yüzde 11.1’ini kamu tüketir. Kamu tüketimi 2014 yılında büyümenin ve hane halkı tüketiminin üzerinde arttı. Yüzde 4.6 büyüdü.
2014 yılında her şeye rağmen milli gelirin yüzde 23.7’si yatırıma gitti. Kamu yatırımının milli gelirdeki payı yüzde 4.3, özel sektörün yüzde 19.4 oranında. Bir yıl önceye göre yatırım harcamalarında yüzde 1.3 oranında gerileme var.
Paralar inşaata gidiyor
Özel sektörün makine ve teçhizat yatırımları yüzde 3.7 oranında gerilerken, inşaat yatırımları yüzde 9.4 oranında arttı.
Gelelim üretime... Neden daha fazla büyüyemediğimize. Tarımın ekonomideki ağırlığı yüzde 8.8 oranında. 2014 yılında tarım üretimi artamadı. Yüzde 1.9 oranında geriledi. Bizim ekonomimizin lokomotifi sanayidir. Ekonomide ağırlığı yüzde 32.9 oranında. İmalat sanayiinin ağırlığı yüzde 24.2 oranında. 2014 yılında sanayi yüzde 3.5 oranında, imalat sanayii yüzde 3.2 oranında büyüdü.
Bu yazıdaki büyüme oranları 2013 yılı büyüme rakamlarının 2014 yılı büyüme rakamlarıyla karşılaştırılmasıyla bulunan oranlardır. Yıllık büyümeler önceki yıl büyümesiyle karşılaştırmayla belirlenir.
Ekonominin yıl içindeki değişimi ise (1) Bir yıl öncenin üçer aylık üretim ve harcama rakamlarına göre ya da (2) bir önceki 3 aylık dönemle karşılaştırılarak değerlendirilir.
2014 yılının son 3 aylık döneminde milli gelir artışı (1) 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 2.6 oranında, (2) 2014 yılının bir önceki (temmuz-ağustos-eylül) dönemine göre (mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış değerlerle) yüzde 9.0 artışı ifade ediyor.
2014 yılının ilk 3 aylık döneminde bir önceki döneme göre yüzde 2.8 gerileme vardı. İkinci 3 ayda yüzde 1.8 büyümeden sonra, üçüncü 3 ayda yüzde 2.9 gerileme olmuştu. Genel değerlemelerde yılın son ayında yavaşlamadan söz ediliyordu. Halbuki, son 3 ayda üretimde bir artış olduğu ve bunun sonunda yıllık büyüme tahminini aşan, yüzde 2.9 büyümenin gerçekleştiği anlaşılıyor.