PAZAR gecesi Instagram’da bir görüntü...
Sokak lambalarından süzülen ışıklar altında yemyeşil uzanan çimler, ağaçlar...
İzmir Kordon boyu...
Beğendiğimi gösteren bir emoji gönderdim.
Görüntünün altında “nasıl da huzurlu” mesajı veriliyordu.
Gerçekten Kordon’un kalabalığından eser yoktu.
Bir ara soru işareti bile oluşmuş...
Acaba “terör ihbarı falan mı?”
Değil tabii...
“Out door” hayatı seven İzmirlileri bile evlerine yönelten şey “Fenerbahçe-Trabzonspor” maçı...
İstanbul’da ve diğer illerde de öyle.
.....................
Doğrusu değdi.
Gerçekten son zamanlarda izlediğimiz en güzel karşılaşmalardan biri.
Özellikle maçın ilk yarısında...
Başlama vuruşuyla birlikte 25 dakika boyunca Fenerbahçe sert, seri tek top paslarla, şut bombardımanıyla Trabzon üzerinde kasırga gibi esti.
Sanki Bahama Adaları’nı vurup, Miami’ye doğru ilerleyen “Dorian Kasırgası” gibiydi.
Düşünün, Fenerbahçe 108 pas...
Trabzonspor ise 19...
Bir Galatasaraylı olarak kaygılandım.
Süper Lig’in büyüklerine ve tüm takımlarına meydan okuma gösterisiydi.
Rodrigues’in golü de hazırlanışı ve teknik vuruşuyla bu oyunu taçlandırdı.
......................
En önemlisi Fenerbahçe’nin hırsıydı.
Kazanmaya azimli çıkmıştı.
Emre gene orkestra şefi gibiydi.
38 yaşında bir delikanlıydı sahada.
Fenerbahçe’nin yıllardır eksiği olan “ruh” geri gelmişti.
Ben buna “Emre Belözoğlu” faktörü diyebilirim.
......................
Trabzonspor da çok direndi.
İyi kapandı.
Yüzde 99 gollük vuruşlar Uğurcan’ın eldivenlerinde eridi.
Rodrigues’in direkten dönen şut şanssızlığını da kaydetmiş olayım.
İkinci gol de olsaydı belki Fenerbahçe maçı koparabilirdi.
Neyse...
“Alternatif Tarih” yazmaya çalışmanın faydası yok.
Trabzon da aslanlar gibi direndi.
Diri, canlı, inatçı ve bilinçliydiler.
Fenerbahçe’yi 10-15 dakika kadar kendi sahasına hapsettiler.
Trabzonspor’un golü de, hazırlanışı, kafa vuruşuyla gerçekten keyif vericiydi.
Sonra...
Fenerbahçe yeniden inisiyatifi kendine çevirdi.
.......................
Bu karşılaşmanın en güzel görüntülerinden biri de “buzların çözülmesiydi.”
Gerçi...
Sahada itiş kakışlar oldu ama daha devre arasında, içeri girerken, karşılıklı forma değiştiren oyuncular vardı.
Maçın sonunda da öyle.
Özellikle Fenerbahçe kaptanı Emre Belözoğlu’nun Trabzonsporlu Sosa’yı kucaklaması, yanağını okşayarak ayaküstü sohbeti son yıllarda Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki kronik gerilimi, yüksek voltajı toprağa akıtmış olmalı.
......................
Fırat Aydınus’u da haftanın hakemi olarak görüyorum.
Kutluyorum.
Gerginlikler ülkesi Türkiye’de bunlar toplumun psikolojisini yumuşatabilecek güzellikler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos davetinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bulunması, el sıkışırken yüzlerdeki ılımlı ifadeleri de yazın bir kenara.
Siyasette de ılımlı akıntılar başka soğuklukları giderebilir.