Acaba...
“En uzun 24 saat” diyebilir miyiz?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “rejim güçlerinin Soçi Mutabakatı sınırlarına yani gözlem noktalarının arkasına çekilmesi için” şubat sonuna kadar süre vermişti.
Bugün son.
Ve...
Bu konuda kararlı olduğunu birkaç kez vurguladı.
Yani...
“Esnettirmedi...”
Gene de...
Türkiye’nin Rusya ile İdlib için son tahlilde sıcak çatışmaya girme ihtimali için “var” söylemini kullanmak “akıl tutulması” olarak görünüyor.
Gidişat ateşkese kadar “sahada en iyi konuma tutunmak” olabilir.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün “İdlib’de durum lehimize döndü” söyleminin altını çizin.
Neyrab ve Serakib’in yeniden TSK’nın desteğiyle Suriye Milli Güçleri tarafından ele geçirilmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği lehte durumun bir nedenidir.
Sadece bu mu?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Türkiye ile Rusya heyetleri arasındaki görüşmeler için “Hava sahasında bir noktaya geldik ama sorun sürüyor, en uygun çözümün oluşması için çalışılıyor. Yarın (bugün) bir sonuç alınabilir. Sonuca göre tavrımızı belirleriz” mesajı da “lehte” ilerlemeye diğer dayanak.
....................
Peki, çözülmeyen sorun nedir?
İçeriği gizli tutulan Moskova ve Ankara’da heyetler arası görüşmeler neden kilitleniyor?
Bu konuda bazı görüşler var.
Örneğin...
Em. Gen. Dr. Babüroğlu Gerçek Gündem’de şöyle yazıyordu:
Rusya’nın Türkiye sınırı boyunca 15 km genişliğinde bir kuşağın Türkiye’nin kontrolünde olmasını ve sığınmacı kamplarının bu alanda kurulmasını önerdiği yolunda haberler var...
M4-M5 yolunun da Türkiye-Rusya’nın ortak kontrolünde olması öngörülüyor.
Türkiye ise Suriye Rejim Güçleri’nin Soçi Mutabakatı’ndaki sınırlara yani TSK’nın gözlem noktalarının gerisindeki hatta çekilmesini istiyor.
Martın ilk haftasında ülkeler arasında yapılması öngörülen toplantılarda yeni bir Soçi Mutabakatı ortaya çıkabilir.
.....................
Bir yanda, Milli Savunma Bakanı Akar’ın “Hava sahasında bir noktaya geldik, ama sorun sürüyor” açıklamasındaki “barut kokusu.”
Öte yanda, krizi “mart ayının ilk haftasında yapılacak görüşmelere ötelemek...”
Yani...
Mürekkep kokusu.
Hangisi?
Bunun anlaşılması için bile gene “en uzun 24 saat” yaşanacak.
.....................
Mart başında İstanbul’da yapılması için çaba gösterilen toplantıda Türkiye “Almanya ve Fransa’nın da bulunmasını” istiyor.
Putin ise “Suriye inisiyatifini Almanya-Fransa gibi diğer ülkelerle paylaşmak” yanlısı değil.
Astana çerçevesinde tutmak Rusya’nın tercihi.
.....................
Bir de Milli Savunma Bakanı Akar’ın “ABD Savunma Bakanı Esper ile görüşmemiz olacak” söylemini dolaşıma koyması dikkat çekici.
ABD ağırlığını da masaya sürmek mi?
ABD’ye ne kadar güvenilir ki?
Yakın zamana kadar Türkiye-Rusya arasındaki sıcak ilişkilerin harareti ABD-NATO vazosunu çatlatmıştı.
Şimdi de ABD bu son İdlib krizinde çatlağı bırakın bir yana, Türkiye-Rusya arasında gerilimi artırarak diğer vazoyu “kırmayı” hedefliyor.